6.BÖLÜM: BATAKLIK

En başından başla
                                    

Başını olumsuz anlamda salladı. Gözlerine bürüyen hırs onu esir almıştı. "Kazandığın parayı gördüm. Paranın anasını ağlatıyorsunuz. O yüzden saçma bahanelerle beni vazgeçirmeye çalışma." Derdi para mıydı yani? Uyuşturucu satarak kazandığı paradan kendine uyuşturucu mu alacaktı? Uyuşturucu satmak uyuşturucu kullanmaya benzemezdi. Bir kez oraya düştüğünde, onu melekler bile aklayamazdı.

Sinirlenmeye başlamıştım. Ne halt ettiği gram umurumda değildi ancak en azından hayatını karartan ben olmayacaktım. "Defol git başımdan."

"Gitmeyeceğim."

Gözlerim tehditkârca kısıldı. "Bende bir daha kibarca söylemeyeceğim." Yüzündeki ifadeden içinden 'bu kibar hali miydi?' diye düşündüğünü tahmine edebiliyordum. Kadınlar bazen o kadar da karmaşık olmuyorlardı.

Ayağa kalkarak parmaklarını sarı saçlarının arasından geçirdi. Beden dilindeki panik dikkatimi çekmişti. "Gitmeyeceğim çünkü gidemem!"

Aklımdan binlerce düşünce geçerken içki bardağını sertçe önümdeki masaya koydum. "Ne saçmalıyorsun sen?"

"Çoktan ilk satışımı yaptım."

Dişlerimi birbirine bastırmaktan yanağımdaki kas oynadığında, öfkem gün yüzüne çıkmıştı. "Geri zekâlı. Seni uyardım. Sana uzak durmanı söyledim. Ben senin fotoğrafçındım, sana mal sağlayacak patronun değil! Sercan'ın haberi var değil mi? Onun gibi mi olmak istiyorsun? Torbacı olup hayatının içine sıçmak mı istiyorsun? Buyur, cehenneme giden yol tam da buradan geçiyor. Ahmaklar!" ahmaklar derken oldukça yüksek sesle bağırarak koltuktan kalkıp masadan uzaklaşmaya başladım.

Tertemiz olarak doğup, hiçbir kire buluşmamış olmalarına rağmen sırf para için böylesine iğrenç bir yolu neden seçerlerdi?

Herkesin mecburiyetleri vardır. Mecburiyetlerimizi tıpkı genlerimiz gibi ailemizden alırız. Doğduğumuz aile geleceğimizi inşa ederken, neden bir harabe inşa ediyorsunuz diye soramazsınız. Ama bir şaheseri harabeye çevirmekte ısrarcı olursanız, onu hakkedecek kadar aptal olursunuz. Ben bu harabeyi hak etmedim diyebiliyorum. Fakat Elvin ve onun gibiler kendi sonlarını kendi elleriyle getirirken aynı şeyi söyleyemeyeceklerdi.

"Bekle!" diye seslendi arkamdan. Sesini yutan müzik geriye hiçbir şey bırakmadı.

Merdivenlerden iniyorken dans pistinin ortasında bara doğru ilerleyen bir grup kızı gördüm. Siktir, düzeltiyorum. Diğer kızların yüzüne bile bakmamıştım. Gözlerim o gece saçlı, gök gözlü kızı görmüştü yalnızca. Az önceye kadar çarkı keyif halde olan ben şimdi hiç olmadığım kadar sarhoş gibiydim. Az önce konuştuğum öfkelendiğim her şey birden aklımdan uçup gitmişti.

Merdivenlerden yukarı çıkan Sercan "Ne oluyor?" diye sordu.

Müziğin sesini ilk kez o kadar net duydum. Bulanık gözlerimin önüne netlik düşmüştü sanki. Şarkının her bir sözü bütünleşerek ritme karıştı.

(Mekanda çalan şarkı.)

Siyah beyaz ekranıma renkler saçıldı. Gözlerimi kızdan alamadım. Bar taburelerine zorlanmadan otururken bacak bacak üstüne atarak uzun bacaklarını sergiledi. Yüzündeki gülümsemesi adeta seni mahvedeceğim diyordu. Kıyafetlerinden modaya ilgisini anlamam uzun sürmedi. Kırmızı askılı büstiyeri bembeyaz boynunu öne seriyor, dekoltesi göz alıyordu. Karşımdaki kadının tutkunun vücut bulmuş hali gibiydi.

Karanlığın Aç Çocukları Serisi 1 ve 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin