1.BÖLÜM: DOĞUM GÜNÜ

558K 10.1K 4.8K
                                    

Yeni gelenlere bir hoş geldiniz diyeyim. ❤️

Ben bu kitabı daha önce okudum galiba, yorumları görüyorum bazen. Eğer böyle hissediyorsanız yüksek ihtimal daha önce okudunuz. 😌

Yorumlarda spoiler verilmemesiyle ilgili ne kadar uyarsam da veriyorlar. Bu yüzden eğer görmek istemiyorsanız yorumlara çok bakmayın derim. Normalde bu yorumlar siliniyor, bazıları -doğru spoiler ise- isteyenler adına bırakılıyor geri kalanlarsa gözden kaçıyor.

Bu kitabı yazmaya başladığımda 16 yaşındaydım. (2003'lüyüm) Bu yüzden acemiliklerim muhakkak olmuştur.

Dolayısıyla bunun bilincinde olmanız adına bu durumu özellikle bitirmek istedim.

Öyleyse HADİ BAŞLAYALIM 🔥

Güzel okumalar. ✨

1.BÖLÜM: DOĞUM GÜNÜ

Gündüzleri insana güven veren sokaklar geceleri birden canavara dönüşüyordu sanki. Güneş'in sabahları saçtığı güçlü aydınlığın yerine haylice cılız Ay ışığı gelince huzuru tedirginliğe kaptırıyorduk. Yalnızca ışığın etkisi bile insana güveni aşılıyordu. Birçoğumuz görmediğimizden korkarız, belirsizlikten ürperir ve arkamıza bakmadan kaçarız. Ancak bazıları için o belirsizlik sığınak olurdu. Nihayetinde hiçbir günah aydınlıkta ortaya çıkmazdı. Hepimiz buna güvenerek aydınlığa sığınıp, karanlıktan sakınmıştık.

Hilde kasabasında ailemle birlikte yaşıyordum. Burada okullarımız bile iç içeydi. Hilde epey küçük bir kasabaydı. Mezun olduğum ortaokul ve lise arasında sadece bir park kadar mesafe vardı. Şimdi kazandığım üniversitede aynı şekildeydi. Aslen bu binayı ilk yaptıklarında okul olmasını planlamıyorlardı, sonradan özel üniversite olmuştu. Yüzde yetmiş beş bursluydum. Mezuna kaldıktan sonra ancak burada siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümünü kazanabilmiştim. Bölümle pek alakalı olduğumda söylenemezdi. Sadece ailem dört yıllık bir bölümde okuyor desinler diye seçmiştim.

On yedi yaşımdan beri modellikle ilgilenmek istiyordum zira yapabildiğim tek şey buydu. Arkadaşlarımın desteğiyle birkaç yerde gizli kapaklı modellik yapmıştım ve orada bana söylenenler her geçen gün daha fazla cesaretlenmemi sağlamıştı. Boşuna insan yapabildiği şeyi sever dememişler...

Bazıları doğuştan yeteneklidir, bazıları doğuştan güzel. İyi resim çizebilmek gibi güzel olmakta yaratanın bize lütfu değil miydi? Neden insanların güzelliğiyle bir şeyler yapması topluma ayıpmış gibi geliyordu?

Evet, derdim buydu işte. Ailem modellik olayına tamamen karşıydı. Bu konuya olan ilgimi fark ettikleri anda engel olmuşlardı. Ablam ve ben tam tersi çok hevesliydik böyle şeylere. Bana kalsa üniversiteyi de bu kasabada okumazdım ancak bana soran olmamıştı. Yaşadığımız yeri hiçbirimiz sevmiyor olsak da babam burada kalmak konusunda ısrarcıydı. Konusunu açmamıza dahi müsaade etmeden kızacak raddeye gelmişti. Kendi kendime düşündüm hep, dört bir tarafı suç kaynayan bu kasabada yaşamayı istemezdim. Ben burada büyümüştüm. Okul hayatım berbattı, öğrenciler berbattı çünkü. Böyle bir yerde yaşamak beni içine kapanık bir kıza dönüştürmüştü. Gezip tozmayı sevmezdim, arkadaş çevrem çok dardı çünkü aksi halde tehlikede oluyordum. Tecrübe ettiğim olaylardan sonra gelişen bir refleks gibiydi.

"Hadisene Tutku, hava iyice karardı." Adım Tutku... Gerçekten Tutku, yalnızca duygusal anlamda değil, baştan aşağıya Dünya'daki varlığıma verilmiş ad. Kendime dair sevdiğim şeylerin başında geliyordu ismim, çünkü her şey bir tutkudan ibaretti gözümde. İşte bu yüzdende Tutku olmak, her şey demekti.

Karanlığın Aç Çocukları Serisi 1 ve 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin