His at Night ~ Steve Rogers Fanfic (TÜRKÇE)

11#Sandık

11#SANDIK

Idunn elindeki elmaya bakıp sağa sola döndürdü, yarın Thor'un sözde tahta çıkışı olacaktı ama bunun gerçekleşmeyeceğinden emindi. Loki ve Bragi yapacakları plan üzerinde konuşuyorlardı. Hell'e yaptığı yolculuk ve Hela ile yaptığı anlaşma... Kızı için her şeye değeceğine inanıyordu. Kızının uğradığı haksızlığın bedelini tüm Aesir tanrılarına ödetecekti. Hiçbir şey ters gitmezse yarın kızının güçleri Asgard'ın mahzenlerinden sahibine ulaşacaktı. Önünde dalgalanan görüntüye baktı bir süre kadın. Kızının ölü gibi yatıyor olması onu bir hayli korkutmuştu. Güçlerinin düzensizliği onu ölümün kıyısına kadar getirmişti. Uzun yaşamı ondaydı ama ölümsüz değildi.

Loki dikkatli bir şekilde Idunn'in baktığı görüntüye bakarken, Fesatlık Tanrısı, gücünden çekindiği ve asla karşı karşıya gelmek istemediği Gece Tanrıçasının bu denli düşüşünü gördüğüne şaşırmıştı.

"Onunla geçirdiğim üç binden fazla sene içerisinde onu asla bu şekilde görmemiştim... savunmasız!"

"Odin'in istediği bu..."

"Peki sen ve Bragi bir şeyler yapamaz mısınız?"

Kadının yüzüne hüzün çöktü. Gözleri dolar gibi oldu ama yıkılmaz görüntüsü asla kaybolmadı. Kızları için bunca sene ellerinden bir şey gelmiyordu ve onun acı dolu feryatlarına tanık oluyorlardı sadece umutsuzca.

"Uzun zamandır izleniyorduk. Heimdall tarafından... Çaresizce sadece kızımızın Midgard'da geçen zamanlarını izliyorduk." Daha sonra kadının birden gözleri ışıldadı. Loki bunun sevinç parıltıları olduğunun farkındaydı. "Ama bir yolunu bulduk, yoksa bu kadar rahat bir şekilde açık açık konuşamazdık, değil mi?"

Loki başını salladı ve dalgalanan görüntüye baktı. Yanında duran sarışın adamın kim olduğunu anlamaya çalıştı bir süre. Luna'ya böyle ilgiyle davranan kişinin kim olduğunu bilmek istiyordu.

"Peki Luna'nın yanındaki kim?"

"Sanırım sevdiği kişi."

Kadın siyah saçlarını tek eliyle hafifçe geriye attı ve diğer elindeki elmayı yanındaki sepetine bırakıp ayağa kalktı. Loki'nin gözleri hala görüntü de iken, Luna'nın saçlarına öpücük konduran sarışını görmemek için gönderdiği bir büyüyle görüntü daha fazla dalgalandı ve yok oldu.

"Loki!"

Bragi'nin kendisine seslenişi onu kendine getirmişti. Bragi hazırlıkların üzerinden son bir kez daha geçmek geçmek için kendisini beklediğini biliyordu. Loki yarın bu işi bitirmek zorundaydı. Kolay olması gerekiyor, herkes taht salonunda olacaktı ve sarayı koruyan muhafızları geçmesi çok basit olacaktı. Fakat mahzene girip kutuyu almak en zor kısmıydı, özellikle de onunla saraydan çıkmak. Fakat planın bu kısmında devreye Bragi giriyordu. Asgard mahzenlerinin altında yatan ölü orduyu canlandırması için Hela'ya ne teklif ettiklerini bilmiyordu ama bildiği tek bir şey vardı ki, çok kanlı bir savaş olacaktı.

Hela acımasızdı, Hell'e sürgün edildiği için ise hala kızgındı. Bragi ve Idunn'de fazlasıyla öfkeliydi. Çok mükemmel bir tahta çıkış anı olmayacaktı Thor için. Her şey umulduğu gibi giderse birkaç gün içerisinde Luna güçlerine kavuşmuş olacaktı.

"Bragi, planı daha ne kadar anlatacaksın? Unutma ki ben birçok tanrıdan daha zeki ve bilgiliyim. Odin gibi bir gözümü feda edip edinmedim tüm o bilgileri." Kollarını göğsünün üzerinde bağlayıp onu aptal yerine koyduğu düşüncesiyle kaşlarını hafifçe çattı. Bunu benliğine yapılmış bir hakaret kabul ediyordu.