16. Bölüm İç Sesimin de ..

9.3K 345 29
                                    

Umarım keyif alırsınız. Yorum ve votelerinizi bekliyorum.. İYİ OKUMALAR!

                                                                                                    Öpücükler ve bukleler..

Ne diyordu bu. Yoksa şeyimi kastetti... Ne kastettiğini anlamamla kızaran yanaklarım bir oldu. Derdi neydi bunun. Ruhunda ciddi sorunları vardı belli ki, bi sinirli bi mutlu bi öfkeli anlamadım ki.. Şiir gibi oldu bu arada, herneyse ona bu kadar yakın olmam dikkatimi dağıtıyor.

''Çe-çekilir misin?'' Ah, hayır kekelememle kesin dalga geçicek şimdi aptal serseri.

''Sana bir soru sordum küçük bela.. Kabul etmem için bir çıkarım olmalı dimi?'' dedi ellerini bacaklarıma indirirken. ''Mesela sana dokunabilmeliyim.'' Boşta kalan eliyle bedenimi bedenine yaslarken dudaklarını tenime sürterek yanağıma sıcak nefesini vermeye başladı. ''Ya da seni öpmeliyim, Ha? ne dersin güzelim''

Öylece gözlerine bakakaldım, hiç birşey yapamam, ona karşı koyamam çünkü dokunduğu her yerde kıvılcım çıkarken ya da sıcak nefesi vücudumu titretirken onu istemediğime onu inandıramam.

''Sa-sadece.. çekil tamam mı?'' dedim fısıltıyla ''Sadece çekil'' Üzerimde ki ağırlığını biraz hafifletirken iç sesime savaş açtım.

Yapamam onunla birlikte olamam, belki oyunda olabilir ama gerçekte asla! Ben onun gibi bi serseriyi kaldıramam. Kaldırırsın.. Kaldıramam işte o, bilmiyorum işte, sadece ondan hoşlanmıyorum. Bal gibi de hoşlanıyorsun. Lanet olasıca çeneni kapatırmısın evet onun kokusu huzur veriyor, ya da yanında hiç hissetmediğim baba sevgisini hissetmem. Yıllardır ilk defa bana birinin güvende hissettirmesi.. Umrumda değil tamam mı! ondan hoşlanmıyorum. Evet hoşlanmak biraz hafif kalır güzelim..

''Hayır dedim tamamı! Ha-yır!!'' evet gene yaptım. Uff, rezillikte sınır tanımıyorum. Yavaşça ellerini bedenimden çekerken içimde ki sürtük ''Ellerin bana yakışmıştı aslında...'' gibisinden yalvarsa da onu aldırmadım.

''Peki.. Seninle çıkıyor gibi yaparım ama istediğim 3 şeyi yapmanı istiyorum''

''Siz Karahanların derdi ne, sürekli 3 şey istemeler felan'' Suratını buruştururken arkasını yavaş hareketlerle döndü.

''Sen bilirsin'' Aslında hem ondan hoşlanmadığımı kanıtlayıp hem de Zeytinden intikam alabilirdim. Tam adım atmak üzereyken heycanla bağırdım.

''Tamam. Ne istiyorsun?''

''Bilmiyorum aklıma ne gelirse..'' Manyak herif, pis sapık, aptal serseri. ''Peki..'' Evet içimden her ne kadar ona hakaret etsemde dışarıdan söylemek açıkcası biraz yemiyordu. En son bileğimi sıkıca kavradığın da bana söylediklerini hala unutmadım. Aynen şöyle olmuştu. ''Bak küçük bela, küçüksün diye sabrettim ama daha fazla sessiz kalmıcam. İlk olarak bana emir verilmesinden, bana ses yükseltilmesinden ve bana hakaret edilmesinden nefret ederim! Anladın mı?'' Daha sonra morarmış bileğimi daha çok sıkarak beni yere fırlattığın da aşşağı eğilip elini uzatmıştı ''Merhaba ben Asi Karahan, büyük bela da diyebilirsin ve kızlara vurmaktan hiç çekinmem, menmun oldum'' dediğin de sadece yüzüne dağılan saçlarımın arasından sinirce bakmakla yetinmiştim içimden ise 'Sadist pislik kendini bi bok sanan ukala, aptal kas yığını' diye geçirmekle yetinmiştim. O günden beri ona o kadar sert davranmadım ama yumuşakta olmadım. İnatcı kişiliğiyle gurur duyan bir insanım açıkcası. O odadan çıktığın da ben hala şokla tezgahta oturuyordum. Aşşağı gülüşerek gelen Kuzey ve Derya beni görünce daha sesli gülmeye başladılar. Onlara delici bakışlarımdan atıp uyarıcı ses tonumu kullandım.

BELALI SERSERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin