7. Bölüm Kimsin Sen?

10.3K 438 19
                                    

Sabah kapımın yumruklanmasıyla tatlı uykumdan uyanınca gözlerimi açmadan kapıyı kilitli unuttuğumu anımsayarak kapıya yöneldim. Kapıyı açmamla üzerime düşen zeytinin sesi telaşlı geliyordu

''kalkmadın mı daha?"

"Görmüyor musun?" Sesim fazla iticiydi ayrıca gözlerim hala uyku doluydu. Bütün gece o pislik herifi düşünmekten, yani düşünmek derken ona gıcık olup söylemem gerekenleri düşündüm.

"Hadi okula geç kalıcaz, hızlı bir duş alda giydirelim seni"

Başımla onu onaylayarak banyoya yöneldim. Hızlı bir duştan sonra eteğimi ve gömleğimi giydim. Beni onaylamaz şekilde

"Ilk okullu çocuklar gibisin, saçlarını da örelim mi?" Dediğin de çekingen bir tavırla

"Aslın da saçlarımı örücektim ama üşendim" diyince gülümsedi ah, hayır bu çok sinsi bir gülümsemeydi. Yanıma yaklaşıp elini belim de gezdirince bir an aklımdan acaba lezbiyen mi düşüncesi geçmedi değil, daha sonra mantıksız olduğunu düşünüp ne yaptığını anlamaya çalıştım. Eteğimi yukarı çekerek üzerimde ki gömleği çıkardı. Bir an çok utansam da dolabıma yönelerek dar siyah askılı çıkarıp bana fırlattı. Kafasıyla giymemi işaret ederken ben çoktan giymiştim. Üzerime gömleğimi geçirip sadece 3 düğmesini ilikledi. Saçlarımı elleriyle dağıtıp hafif bir makyaj yapınca

"Hazırsın" dedi peki ben niçin hazır hissetmiyordum. Aynaya baktığım da bana benzemeyen bir kız gördüm. Bu kız fazlasıyla güzeldi düşüncelerime son veren ses Zeytinden çıkmıştı

"Bacaklarının bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum"

"Asiyi seviyorsun dimi?"

"Evet niye sordun ki?"

"Aklımda ki eşcinsellik düşüncelerine son vermek için" sesli bir şekilde güldükten sonra okula doğru yürümeye başladık.. bir süre sonra okulun önüne geldiğimizde içeri girmemek için direttim ama kolumdan çekerek beni zorla içeriye soktu.

---

Asi'den;

Bizim çocuklarla kolidorda duvara yaslanmış sohbet ediyorduk. Ama aklım dün gecedeydi, onun mor iç çamaşırları ve utanmış kırmızı yanakları aklıma geldikçe gülümsüyordum. Aniden kolumun dürtülmesiyle düşüncelerimden arınıp bizimkilerin baktığı tarafa doğru döndüm.

"Burcu evrim geçirmiş şirinlikten sexyliğe terfi etmiş belliki" Eğer bunu söyleyen kişi Azim olmasaydı ağzını burnunu dağıtabilirdim. Kolidorda gergin bir gülümsemeyle yürüyen Burcuyu görünce gözlerimi ondan ayıramadım. Bacakları çok düzgün ve çok dikkat çekiyordu.

"Bu tarafa doğru geliyor." Diyenleri aldırış etmeden bana doğru yaklaşan bacakları süzmeye devam ettim. Taa ki yanağımda ki acıyı hissedene kadar. O hırçın sesiyle gene herşeyi mahfetmişti

"Nereye baktığını sanıyorsun sen?" O bunu söylerken herkesin bizi izlediğini gördüm gülünç sesimle

"Bacaklarınaa" sonunu uzatmama kızmış olmalı ki yanağımda ki acı geçmeden bir yenisi daha eklendi. Bu sefer sinirlenmiştim, sesimi yükselterek

"Sen kime vurduğunu biliyor musun?!" Az önceki konuşmamı taklit ederek

"Sanaa" Dediğin de daha çok sinirlenmiştim. Elimle kolidordaki herkesi dağıttıktan sonra bileğinden tutarak onu kütüphaneye sürükledim. En dip kısma sertçe sırtını yasladığım da ağzından çıkan inilti hoşuma gitmişti,

"Ne sırıtıyorsun komik mi?" Dediğin de daha çok sırıtarak

"Fazlasıyla" dedim.

"Niye getirdin beni buraya?"

"Bir daha bana vurursan seni buna pişman ederim küçük bela."

"Öylemi?"

"Kesinlikle öyle." Cümlemi tamamladığım da bacak aram da hissettiğim ağrıyla yere yığılmıştım, bu kız cidden kasıklarıma tekmemi atmıştı. Koşarak kapıya ulaştığın da bana doğru dönerek

"2-2 serseri" dişlerimi sıkarak ve çektiğim acıyı belli etmemeye çalışarak

"3 te biter kendini iyi hazırla küçük bela en ağır darbeyi yemek üzeresin." Dedim Hızlı adımlarla uzaklaştı.

--

Burcu'dan;

Bacak arasına sertçe diz attığım da eliyle tutarak yere yığıldı. O sırada koşarak kapıya ulaştığım da arkamı döndüm ve

"2-2 serseri" dedim. Tam gidicekken

"3 te biter kendini iyi hazırla küçük bela en ağır darbeyi yemek üzeresin." Dedi Korktuğumu belli etmeden hızlıca uzaklaştım. Ona son ve sert bir darbe vurmalıydım. Aklımda ki düşünceleri kenara koyarak sınıfa ilerledim. Yerime oturduktan 3 ya da 4 dakika sonra hızlı adımlarla yanıma zeytin geldi.

"Ne oldu?" Sesi telaşlıydı acaba benim için mi yoksa Asi için mi endişeleniyordu.

"Ileride çocuğun olmayabilir."

"Nasıl yani anlamadım" o meraklı gözlerlerle bana bakarken

"Asi'nin erkekliğine sert bir tekme atmış olabilirim de" hafifçe gülümsediğinde ne olduğunu anlamamıştım taa ki

"Yani ilerde onunla ben evlenicekmiyiz" diyene kadar.

Kızın düşüncesine bak cidden garip.

Kapı çarpılarak açıldığında içeri Asi geldi. Yamuk yumuk yürüyüşüne gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyorken yüzümde ki sırıtışa engel olamadım. Yanımda ki çocuğa sertçe

"Kalk!" Dediğinde çocuk ikiletmeden eşyalarını topladı ve kalktı. Geçmesi için ayağa kalkıp çocuğa yol verdiğim de zeytin garip garip bakıyordu. Hocalar derste konuştuğumuz için bizi ayırmıştı. Tekrar yerime oturduğumda Asi bana dik dik bakarak konuştu

"Yana kay"

"Hayır"

Çok sinirliydi.

"Emin misin?" Diye sorduğun da kendimden emin bir şekilde kafamı salladım. Ve o ne yaptı biliyor musunuz? Üzerimden geçti. Evet aynen öyle yaptı üzerimden geçerken nefesini yüzüm de hissediyordum. O yerine oturduktan bir kaç saniye sonra hoca geldi. Onu boş vererek önümde ki deftere not almaya başlamıştım, ancak o defteri kendi önüne çekip bir şeyler yazana kadar.

"Bu yaptığını ödiceksin!!!!!"

"Taksit kabul ediyor musun? :)"

"Sence bu bir şaka mı?"

"Kesinlikle bir kabus."

"Sen kime sataştığını biliyor musun?"

"Ah, yeter artık söylede bilelim."

"Daha değil küçük bela sabret"

Cevap yazamadan sinirle sınıf öğretmenimiz bizi ayağa kaldırarak alayla konuştu

"Dışarı çıkın daha rahat konuşursunuz."

Tam Özür diliyecekken Asi hızlıca bileğimden tutup

"Çok iyi olur hocam iyi dersler" dedi ve beni sınıftan dışarı çıkardı. Sanırım onun kim olduğunu öğrenme vakti gelmişti.

BELALI SERSERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin