♪1.4♪

3.5K 269 269
                                    

Marinette sabah uyandığında feci halde başı ağrıyordu. Bu ağrı, daha önce çektiği diğer ağrılara benzemezken, birde soğuyan havaların telaşesi onu daha yataktan çıkmadan yormuştu. Yine de ayılmak ve okula gitmek zorundaydı çünkü ailesinin dün gece içtiğinden haberi yoktu ve bu durumun aynı kalmasını istiyordu.

Yatağından oflayarak kalktı ve Tikki'nin ona yardımcı olmak için kalemlerini çantaya koymaya çalıştığını gördü.

"Günaydın ve teşekkürler Tikki."

"Günaydın Marinette."

Kırmızı yaratma gücü kwamisi hava da birkaç kez dönerek Marinette'nin yanına geldi. Marinette avcunu kaldırdığında Tikki bu teklifi reddetmeyerek onun avcuna kuruldu.

"Belki de ilaç içmelisin."

"Evet bunu yapsam iyi olacak." dedi ve birden şiddetle giren ağrı ile inildedi. "Ve belki de bunu hemen yapmalıyım."

Tikki, Marinette'nin avcundan uçtu ve genç kıza telefonunu getirdi. "Hemen yapmalısın yoksa okula geç kalacaksın!"

"Okul? Okul!"

Genç kız hızla odanın içerisinde koşuşturarak kendine giysi aramaya başladı. Her zamanki çiçek baskılı tişörtü yerine pembe, boğazlı, örme bir kazak giydi ve her zamanki pembe kaprisi yerine gri bir pantalon giydi. Saçlarını hızlıca bir ar kuyruğu yaptı ve çantasına birkaç kitap ile tabletini atarak hızla aşağıya koştu. Son anda almak aklına gelen küçük kol çantasında kwamisi Tikki çoktan gizlenmişti.

"Günaydın anne!" diyerek Sabine Cheng'e seslendi Marinette. Annesi güler yüzle kızına döndü ve eline bir çay tutuşturdu. "Okula gitmeden önce iç tatlım, baş ağrına iyi gelir."

Sabine Cheng gülümsemeye devam ederek fırına indiğinde, Marinette'nin annesinin bunları nasıl bildiği hakkında düşünecek vakti bile yoktu. Çayını hızla içti ve dilinin yanmasını umursamayarak üstüne bir mont alıp evden ayrıldı.

Okula vardığında maalesef ilk dersi kaçırmıştı. Teneffüs vakti sınıfa girebildiğinde Alya'nın da sınıfta ve harap bir halde olduğunu gördü. Sınıfta kendisi, Alya, Chloe, Sabrina ve Mylene dışında hiç kız yoktu. Marinette Lila'nın okula gelmemesi üzerine şükretti ve sırasına geçip oturdu. O da aynı Alya gibi kafasını sıraya gömdü ve baş ağrısının bir an önce dinmesini beklemeye başladı.

Adrien ise o sırada bambaşka şeyler hakkında düşünüyordu. Marinette ile Adrien halinde yakın olup olmamayı kendi beyninde tartışıyordu. Adrien olarak Marinette'nin kafasını karıştırdığı çok açıktı ve eğer Kara Kedi ileyken onunla bir gelecek istiyorsa Adrien olarak aradan çıkmalıydı. Şu an araları pek iyi sayılmazken bunu kullabilirdi. Aralarının bozuk olma sebebini ise aşağı yukarı tahmin ediyor gibiydi. Araları bozulduğunda Marinette hâlâ Adrien'dan hoşlanıyordu ve Lila Adrien'ı öpmüştü. Adrien tüm bu olanları bu öpücüğe bağlıyordu. Başta Lila'ya kızarken, şimdi gidip ona teşekkür edesi geliyordu. Sonuçta Lila onu öpmeseydi Marinette ile bu durumda asla olamazlardı.

Aslında gidip Marinette'ye kim olduğunu açıklamak istiyordu. Ancak bunu yapamazdı. Marinette onu reddebilirdi. Ve bunu kesinlikle kaldıramazdı. Uğur Böceği onu redettiğinde bu canını çok acıtmıyordu çünkü zaten Uğur Böceği ona hiç umut vermemişti. Ama Marinette... Bunca şey yaşadıktan sonra onu kaybetmeye dayanabileceğini sanmıyordu.

Marinette'yi bugün okuldan sonra ziyaret etmeyi aklına kazıyarak bankta yeni idolü olan bir DJ'den bahseden Nino'ya yeniden odaklanmaya çalıştı. Umuyordu ki, prensesi bugün büyük bir baş ağrısı çekmiyordu.

Ders zamanı geldiğinde bunun cevabını almış oldu. Başını zar zor tutabilen Marinette kesinlikle iyi görünmüyordu.

×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×Ω×

Öğle arası geldiğinde Marinette birden ortadan kaybolmuştu. Adrien ise ona her ne kadar soğuk davranacak olsa da meraklanarak bahçeye indi ve aradığını buldu.

Hemde Luka ile.

Hemen onlara yakın olan bir duvarın arkasına saklandı ama konuşulanları duyamıyordu.

"Dostum, ne yapıyorsun burada? Saklanıyor musun?"

Adrien arkasından gelen sesle irkildi ve hemen dönüp konuşan Nino'nun ağzını kapattı. Luka veya Marinette'ye yakalanırsa hayatta şu an bulunduğu durumu açıklayamazdı.

Nino bir şeyler söylemeye çalıştığında ağzında Adrien'ın eli olduğu için ne dediği anlaşılmamıştı. Sonunda Adrien elini çektiğinde bu sefer anlaşılır bir şekilde konuştu.

"Kimi gözetliyorsun böyle?"

Biraz ilerlediğinde Luka ve Marinette ikilisini gördü. Yoksa...

"Marinette'den hoşlanıyor musun?" diye adeta bağırdığında Adrien işaret parmağını dudaklarına götürerek susmasını işaret etti.

"Nino?"

Marinette'nin meraklı sesi duyulduğunda Adrien hemen saklandı ve tüm olayı Nino'ya bıraktı. O an aklında olan tek şey Marinette'nin Luka ile gülüşerek ne konuştuğuydu.

Belki de tek rakibi Adrien kimliği değildi.

|~|Birkaç dakika önce...|~|

"Gerçekten çok özür dilerim Mari. İnan bana sizi nasıl unuttuğumu bile bilmiyorum!"

Marinette gülümsedi ve güven verircesine elini Luka'nın omzuna koydu. "Sorun değil Luka. Asıl özür dilemesi gerekenler biziz. Bunların olacağını biliyorduk ama yine de başına bela olmayı seçtik."

Luka da Marinette'ye gülümsediğinde küçük ama rahatsız edici bir sessizlik etrafı sardı. Bunu yok eden ise Luka oldu. "Siz... Sonra ne yaptınız? Lütfen bana güvenli bir şekilde eve varabildiğinizi söyle." diyerek adeta yalvardı Luka.

Marinette onun bu haline kıkırdadı. "Ben hatırlamıyorum ama Alya'yı Nino almış ve beni de Kara Kedi."

Luka bu sefer şaşırmış görünüyordu. "Kara Kedi mi?"

"Evet," diyerek sanki çok normal bir şeymiş gibi yanıtladı Marinette. "Arada bir hayatımı kurtarıyor, evimi bildiğine şaşmamalı."

"Onunla çıkıyor musunuz?"

Bu sefer şaşırma sırası Marinette'deydi. "Ne? Hayır!" sonra sessizce ekledi ama Luka bunu duymuştu. "Yani... Sanırım..."

İkisi abi-kardeş gibi anlaşmayı öğrendikleri için artık bu konular Luka'nın canını yakmıyordu. Hatta dün kızların yanında gördüğü sarışın genç kızı bir ara Marinette'ye sormayı planlıyordu.

"Onunla bir şeyler mi yaşadınız Mari?"

Marinette, Luka ile her türlü konuyu konuşabileceğini biliyordu bu yüzden hiç düşünmeden aklında ne varsa ona anlattı.

"Ben Adrien'ı seviyorum, biliyorsun. Ama şu sıralar Kara Kedi ile epey vakit geçiriyorum ve bilirsin, Adrien ile de aram pek iyi değil. Ona karşı olan sevgimden emin olamıyorum ve Kara Kedi'siz bir gün bile düşünemeyecek duruma geldim. Buna sevgi denir mi bilmem ama, ona kesinlikle bağlandım."

Luka sıkıca Marinette'ye sarıldığında, Marinette de ona sarıldı. O sırada ise Nino'nun hayret dolu sesi duyuldu.















Sanırım yazdığım en uzun bölüm buydu jehdjgsksbwkhd

Adrinette yazmamaya çalışırkene ben

Eee, bölüm nasıl?






İyi bakın kendinize





Sizi severem💙

Bölüm şarkısı için ByFireEagle teşekkür ederimm💙




















Kediciğinprensesi🌸

Princesse Et Chaton 1Where stories live. Discover now