12.Bölüm

36.4K 1.4K 359
                                    

Öğlene doğru uyanan genç kız kısa bir duş alıp elinin pansumanını yaptıktan sonra babasıyla kahvaltısını yaptı. Enver Bey'in hâlâ abisinin yanına gitmesi konusunda ısrar etmelerine aldırmadan gitmek istemediğini söylüyordu. Giray'la karşılaşmak, onu görmek içinden gelmiyor hatta onu düşünmek bile sinirlerinin gerilmesine neden oluyordu.

Ayrıca Tufan'a olan siniri de hâlâ geçmiş değildi. Olayları bildiği halde hem Bilge'yi hem de Giray'ı aynı eve çağırmak da neydi? Gece birkaç defa aramış olduğunu sabah görmüş ama Bilge geri dönüş yapmamıştı. Kahvaltı masasını toplayan Bilge, evin yardımcısı bugün izinde olduğu için bulaşıkları makineye yerleştirdi. Ne zaman sinirleri bozulsa deli gibi temizlik yapardı. Fakat eli iyi olmadığı için temizlik de yapamıyordu. Toplayabildiği kadar topladıktan sonra merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Babası alt katta bavul hazırlıyordu. Aklına gelen şey ile abisinin eski odasına girdi. Evin en güzel odası burasıydı. Deniz oldukça açık şekilde bu odanın önünde duruyordu. Odasını buraya taşıma fikrini aklının bir köşesine yazdıktan sonra odadan çıktı.

Aşağıda çalan kapı ile hızla merdivenlerden indi. "Ben bakarım!" diye bağırarak babasının zahmet etmesini engellemek isteyerek kapıya koşturdu. Kapıyı nefes nefese açtığında karşısında gördüğü kişi ile duraksadı. Giray'ın burada ne işi vardı?

Kendisine öfkeyle bakan genç kıza aldırmadan içeri giren Giray da genç kıza öfkeliydi. Kapının ardından sertçe kapanmasıyla kafasını çevirmeden göz ucuyla yanına baktı. Genç kızın bir şey demesine izin vermeden "Baban nerede?" diye soru yöneltti. Aldığı soğuk soru ile ellerini göğsünde birleştiren Bilge, tam ağzını açıp cevap verecekti ki babasının sesiyle susmayı tercih etti.

"Giray... Hoş geldin!" kendisine doğru yürüyen yaşlı adamın kollarını açmasıyla ona doğru ilerleyip sarıldı Giray. Onun istediği belgeleri vermek için gelmişti. Aslında Bilge ile karşılaşmamak için gelmemeyi tercih ederdi ama Enver Bey tatlı bir dille isteyince kıramamıştı. Bilge ile karşılaşmak istememe nedeni de onu unutmaya çabalıyor olmasıydı. Fakat her zaman olduğu gibi Bilge aklından yine çıkmıyordu.

Elindeki dosyaları yaşlı adama uzatıp hakkında birkaç açıklama yaptıktan sonra onun onayını almasıyla gülümsedi. Yukarı çıkmış olan kızının arkasından bakan Enver Bey Giray'a yaklaşarak konuşmaya başladı.

"Sizin dağ evi planınız varmış. Ama Bilge gitmeyeceğim diye inat etti. Benim de birazdan çıkmam gerek. Sen onu ikna edip götürsen nasıl olur? Evde yalnız kalması içime sinmiyor." Enver Bey'in dediği şeyle kaşları çatılan Giray, bu planı yaparken Bilge'nin de içine dahil olduğunu hatırlıyordu. Gelmeme nedenini merak ederken Enver Bey'e kafasını salladı.

"İkna etmeye çalışırım Enver abi." diyerek yaşlı adamın içini rahatlattıktan sonra yaşlı adamın saatine bakarak odasına koşturmasını izledi.

"Biraz daha oyalanırsam geç kalacağım." diyen yaşlı adam bavulunu ve iş çantasını alıp geldikten sonra yukarıya seslendi. "Bilge! Aşağı gel de vedalaşalım." genç kızın merdivenlerdeki ayak sesleri duyulduktan somra kendisi de göründü. Babasının yanına gelip ona sıkıca sarıldıktan sonra yanağından öptü.

"Bak Giray da abingilin yanına gidecek birazdan. Hadi sen de hazırlan da onunla git. Benim de içim rahat etsin." diyerek genç kızı tekrar ikna etmeye çalışsa da Bilge'nin bıkkın bakışlarıyla daha fazla ısrar etmeyip veda ederek evden çıktı. Onun çıkmasının ardından hâla evde duran Giray'a anlamsız bakışlar gönderen Bilge, "Sen niye duruyorsun?" diye soğuk bir soru yöneltti.

Arkası Bilge'ye dönük olan Giray, bakışlarını kapıdan çektikten sonra arkasını dönerek genç kızın öfkeyle bakan gözlerine döndü.

YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2-Where stories live. Discover now