YASAK (TAMAMLANDI) -Pus Serisi 2-

33.Bölüm

Keyifli okumalar...💝
instagram: ankaaric

"Evet Giray. Sen bizim neyi istediğimizi çok iyi biliyorsun." Kasım Bey'in ardından Bora'nın da kurduğu cümle ile yerinden kalkan Giray, boğazından tuttuğu Bora'yı arkadasındaki cama yaslayıp "Eğer, karım hakkında tek bir imada daha bulunursan o dilini kopartırım. Sonrasında neler yapacağım aklın hayalin almaz." suratı morarmaya başlayan Bora'nın suratına tükürürcesine konuşmuştu.

"Bırak oğlumu barbar herif!" öfkeli gözlerini Hasan Bey'e çevirse de eli hala Bora'nın boğazını sıkıyordu.

"Giray bırak oğlum. Mesajı çok iyi aldılar bence." Behram Bey'in sözleriyle Bora'nın boğazını bırakan Giray bir adım gerileyerek yere eğilen genç adamın sık nefes alışlarını ve öksürüklerini hiç acımadan izledi.

"Bu yaptığını sana çok pis ödeteceğim. Sen benim kim-"

"Kimsen kimsin amınakoduğumun çocuğu! Götün yiyorsa ödetirsin. Hadi bakalım hodri meydan!" Alex'in öfkeyle kurduğu cümleyle sözü kesilen Kasım Bey öfkeli bakışlarını ona çevirdi. Tekindağlar'dan daha güçlü olabilirdi ama onların yanına Karaman ailesi katılınca iş orada bozuluyordu.

Hırslı bakışlarla Giray'a bakan Bora, zorlukla yutkunarak "Bilge'yi sana bırakmayacağım." dediğinde Giray tekrar saldıracaktı ki kolundan tutan Tufan onu engellemişti.

"Hala Bilge diyor puşt!"

"Giray tamam! Sakin ol." Tufan'ın önüne geçip sakinleştirici sözler söylemesi pek etki etmese de oğlunu kolundan tutan Hasan Özcan kapıdan dışarı çıkarken "Bundan sonra başına gelecek her belayı bizden bilin!" diye bağırmıştı.

Önündeki sandalyeyi tekmeleyen Giray sinirle yumruğunu masaya geçirip "Ben bunları gebertmeden rahat uyku yok!" diye öfkeyle konuştu. Sandalyesine oturup sıkıntıyla nefes veren Behram Bey, Giray'dan farksız olan oğlu Alex'e dönüp "Ara bizimkileri. Adamakıllı hazırlık yapsınlar." dediğinde genç adam çoktan telefon açmıştı Bile.

"Abi biz de senin eve adam  yollayalım mı?" Cihan'ın sözüyle ona dönen Giray, sıkıntıyla oflayarak "Yıllardır tanıdığın, güvendiğin birileri varsa onları yolla. Yeni işe giren, içini kuşkulandıran kim varsa bu işlerden uzak tut." diye emir verdikten sonra onun odadan çıkmasıyla masada bitkin bie şekilde oturanlara döndü.

"Bu şerefsizler benim çalıştığım istihbarat şirketini satın aldılar. İçeriden aldığım bilgiye göre de yeni elemanlar alıyorlarmış. Enver Abi'nin ismini vermişler birine. Sıra sıra hepimizib ismine bir dosya açılacak gibi duruyor." diye açıklama yaptığında karşısınaki adamlar kaşları çatık bir şekilde anlam vermeye çalışıyorlardı.

"O ne demek yani?" Tufan'ın sorgulayıcı sözleriyle ona bakıp sıkıntıyla nefes verdi. "Şu demek, sizin en güvendiğiniz adamı bile satın almış olabilirler. Zamanında hayatını sizin için hiçe saymış adamlar şu anda para karşılığında size cephe alabilirler. Bu yüzden içinizde en ufak şüphe uyandıran birisini ailelerinizin yanına yaklaştırmayın."

Giray'ın sözleriyle elini hırsla saçlarından geçiren Alex, "Bütün herkesi bizim malikaneye toplayalım. En güvenli yer orası. Başlarına da en güvendiğimiz adamları dikeriz. Biz bunları hallederken de onlar orada güvende olur." dediğinde cevap bekleyen bakışlarla herkesin yüzüne baktı.

Kimseden bir ses çıkmayınca onay aldığını düşünen Alex, telefonunu çıkararak numara çevirio kulağına götürdü. "Melis, Duru'yu da kendini de hazırla. Malikanede toplaşacağız." dedikten sonra telefonu kapatıp kapıya ilerledi. "Hadi neyi bekliyorsunuz?" arkasını dönüp düşünceli adamlara bakarak bağırmasıyla herkes kendine gelmişti.