"Yas Tutmak İçin Asla Zamanım Olmadı. "

411 25 10
                                    

Khreiron şok içinde Farai'ya baktı. "Ne demeye çalışıyorsunuz? Ah kamptan asla ayrılmamalıyıdık." dedi.

Ashley"Merak etme Khreiron. En kısa zamanda sizi oraya ulaştıracağız. Hem artık varlığımızı da bildiğine göre biz de yardıma hazırız. Ama şimdi oturup sakince düşünebiliriz. Harrison ve Farai sizi toplantı salonuna götürecek ve dikkatle hazırlanmış bir plan yapacağız. Bu sırada Cecilia,Graham ve Artus buraya varmış olur. Son bir kez planın üstünden geçeriz. Sonra da Melez Kampı'na gideriz. Ama en önemli olan endişelenmemek."

Herkes Ashley'e bakıp kafasıyla onayladı. Harrison ona döndü."Sen ne yapacaksın Ash?"dedi

Ashley ona ciddi bir ifadeyle baktı."Binayı kitleyip gerekli her şeyin hazırlanmasını sağlayacağım. Biliyorsun Nero bizden haberdar, o yüzden burada bulunan hiç kimsenin zarar görmemesini sağlamalıyım."dedi.

Onlar uzun koridorda kaybolunca Ashley hızla kendi odasına doğru yöneldi.Masasına oturdu ve bilgisayarını açtı. Birkaç işlem yapıp binayı tümüyle kitleyip acil kodunu çalıştırdı. Işıklar söndü ve onun yerine sönük kırmızı ışıklar yandı. Camlar kepenklerle kapandı. Ashley her şeyi tekrar kontrol ettikten sonra masasında duran telefonu alıp sekreterini aradı. "Alo, Milena. Herkese haber ver, Nero hareket geçti. Senden tam 6 helikopter ayarlamanı istiyorum. İkisi ulaşım biri ambulans helikopter geri kalanı nakliye helikopteri olsun. Yeni üretilen bütün Nektar Tedavisi makinelerini nakliye helikopterlerine yüklensin. En az 5 tane doktor istiyorum. Bir de Iduna'yı ara, Alexa'yı eve götürsün biz ona ne zaman eve döneceğimizi bildiririz."

"Tamamdır, Bayan Perez. Başka bir isteğiniz var mı?"

" Kendinize dikkat edin. Sizden tek isteğim budur. Teşekkürler Milena."

"Lütfen siz de kendinize dikkat edin Bayan Perez."

Ashley telefonu kapattı ve elbise dolabını açtı. Takım elbisesini çıkarıp zırhını giydi. Sonra hızla toplantı salonuna doğru yöneldi.

Kapıyı açıp hızla içeri girdi. Herkes masada oturmuş nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini tartışıyordu. Masanın tam ortasında bir İris mesajı vardı ve Nico ve Will oradan Melez Kampı'ndan ayarlamaları yapıyordu.

"Kış olduğu için çok fazla melez yok. Herkesin elinden geldiğince hazır olmasını sağlarız ama en çabuk şekilde buraya gelmelisiniz. Bazıları şimdiden panik yaptı ve bu iyiye gitmiyor."

Ashley boş bir sandalyeye oturdu. "Merak etmeyin. Her şey hazır. En kısa sürede yola çıkmış oluruz."

İris mesajı kaybolunca Ashley Farai'ya döndü. "Diğerlerinden haber var mı?"

Farai önündeki kağıtlara bakıp iç çekti."Cecilia ve Artus geldi. Şuan hazırlık yapıyorlar. Ama Graham'ım gelmesine biraz daha var. Ona direk melez kampına gelmesini söyledim."

Ashley saatine baktı."Gitsek iyi olur. Kampa erken varıp en azından melezlerin endişelerini giderebiliriz."

"Bizsiz gitmeyi planlamıyorsun demi Ashley?"

Ashley arkasını dönünce ona sırıtan Artus'u ve arkasından el sallayan Cecilia'yı gördü.

"Sizi de görmek güzel çocuklar."

"Seni de tek parça görmek güzel Ash."dedi Artus ona sarılırken." Toz olup yok olacağından korkuyordum. "

" Haha, çok komiksin Artus"

"Ama haklı Ashley. En son gördüğümüzde çok kötüydün." dedi Cecilia masaya otururken. "Evet planımız nedir?"

"Size yolda giderken açıklarım.Artık Melez Kampına gitmeliyiz."

"Kampım kampım güzel kampım." dedi Artus. "Eski ekip yeniden toplanıyor hem de 21 yıl sonra hiç sevmediğimiz kampta!" 



Daughter of BiaTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon