KUZEN

Tanışma: Bölüm 3

Satır arası yorumlarınızı görmek beni mutlu eder!💙✨

∆ Alexia Mia Moon ∆

Sessiz ortamda çalan kapı, büyük bir gürültü yaratıyordu. Çıplak zeminde ayağımın yarattığı gıcırtı, kapı sesiyle bastırılıyordu. Ufak hareketlerle kapıyı açtığımda siyah, temiz ayakkabıları, tek bir kırışıklığı bile olmayan pantolonu, gömleği ve yeleği, o hoş kokusu, huysuz bakışları yerine yerleşmiş yumuşak bakışları ve her zaman ki yana taranmış saçlarıyla karşımdaki Felix Agreste idi.

"Ne işin var burada?" dedim hafif bir ürkeklikle, kimseyi uyandırmak istemezdim.

"Yanına geldim." dedi, elime uzanarak. Elimi kalbinin üstüne koydu. "Kalbim beni buraya getirdi."

Diğer eliyle çenemi tutup, başımı kaldırdığında sessizce yutkunarak bakışlarımı yeşil gözlerinden, pembe dudaklarına indirdim. Yanağımı öptükten sonra yavaşça dudağıma yaklaşmaya başladı...

"Kestik!"

Hızla geri çekilip, yanağımı koparırcasına silmeye başladım. Felix de benden farklı değildi. Dudaklarını eline geçen her şeyle siliyor, çekip atmak istermiş gibi davranıyordu. Bir öğürme sesiyle tekrar peçetelere yöneldim. Marinette, Adrien, Alya, Nino, artık sınıfta her kim varsa -Chloe ve Lila hariç- karınlarını tutarak kahkaha atıyorlardı.

Ah, şu an ne mi yapıyorduk?

Mükemmel lisemiz Fransız Dupont Lisesi yine yapacağını yapmış ve film festivalinin ikincisine katılmıştı. İlk filminin beğenilmemesini kaldıramayan Nino ise bu teklifin üstüne atlamış ve bizi ikna etmek için bir hafta boyunca isteklerimizi yapmayı kabul etmişti. Öyle ki hasta yatağından kalkıp okula gelmişti.

Film festivalinin ikincisinin yapılış amacı ise artan akuma saldırıları nedeniyle halka moral vermekti. İyiydi, güzeldi ama konuyu ne diye aşk yaparsın? Halk sevgiye, öpücüğe ve vıcık vıcık lise aşkına boğulunca mı daha mutlu olacak?

"Evet bu sahne diğer 37638 sahneye göre daha iyiydi ama Mia, senin daha duygulu bakmanı istiyorum ve Felix, sende sesini daha az nefret dolu yap."

Nino'nun aynı sahneyi bilmem kaçıncı kez tekrarlamamızı isteyen sesini duyduğumda kendime hakim olamayarak üstüne doğru atıldım. Maalesef ki belimden yakalanmıştım.

"Hadi ama kızım, sevgilimi sağ istiyorum." Alya'nın belimdeki kollarından kurtulmaya çalışırken Nino'yu tehtid etmeyi unutmuyordum.

"Nino! Ya bu sahneyi geçeriz ya da ben akşam sizin eve gelir, o kırmızı şapkanı alır ve gözünün önünde yakarım."

Nino sesli bir şekilde yutkunup bir şey denediğimde arkadan ona yaklaşan Felix Nino'nun omzuna elini koyup kendisine çevirdi. "Bu sahne bitti, Nino." Her kelimenin üstüne basarak ve tehtidkâr bir ifadeyle söylemesi Nino'yu korkutmuş olacak ki, kısık sesle mırıldandı. "Tamam o zaman, diğer sahne."

Hepimiz onun bu haline kıkırdarken Alya onun yanına gitti ve şapkasını alarak kendine ters taktı. "Hem bu sahne kötü değil, gayet uyumlular baksana!" dedikten sonra uzanıp Nino'nun yanağını öptü. Nino da Alya'ya şefkatle baktı.