O N

9.1K 648 487
                                    

Kafasını tekrardan boynuma yönlendirdi. Dilini sürekli boynumda gezdiriyor, ıslak öpücükler bırakıyordu.

"Doyamıyorum sana."

"Yiğit!" Kafasını kaldırmadı.

"Söyle yavrum." Ellerimi saçlarının arasına daldırıp sertçe çektim.

"Yeter." Saçını çekmem hoşuna gitmiş gibi sırıttı..

"Daha sonra devam edeceğiz... Bir kere izin verdin artık kaçışın yok." Hızlı bir şekilde banyoya doğru koştum.

"Kapıda bekliyorum, yarım saatin var." Kafamı aşağı yukarı salladım.

Kapıyı sertçe çarpıp kilitledim.

"O kapıyı kırarım!" Gözlerimi devirdim.

"Gözlerini devirme, taş olursun!" Derince ofladım.

Nereden görüyordu bu it?

İzin verdiğime pişman olmuş muydum?

Fazlasıyla...

Her şeyin bir bedeli vardı değil mi? Çekeceği vardı benden.

Soyunduğumda gözlerim aynaya çarptı.

Dudaklarım şişmiş, boynumun her yerinde morluklar oluşmuştu.

Mavi gözlerim sulanmış ve kızarmıştı. Sıcak suyun altına girdiğimde canımın yanmasını umursamadım.

Yere çöküp dizlerimi kendime çekerken kollarımı, dizlerime doladım.

Derin bir nefes aldığımda gözlerimden düşen iri gözyaşı çıplak bacaklarımdan aşağı doğru kaydı.

İzin veren ben değil miydim? Neden şimdi ağlıyordum? Yaptığım şeylerden pişman olmamam gerekiyordu.

O giden bir damla peşinden bin damlayı getirirken kendimi tutamıyordum.

Nefes alamıyordum... Sadece iç çekebiliyor, nefesimi dışarı verirken zorlanıyordum.

Belki de canım sadece ağlamak istiyordu. Sebebi yokken...

Gözlerimi sımsıkı kapattım. Ellerimi ıslanan saçlarımın arasına sertçe daldırıp çekmeye başladım.

Hıçkırıklarım dinmek bilmezken kapının önünde olduğunu biliyordum.

Kalkmaya halim olmadığından hafifçe dizlerimin üstüne kalkıp şampuanı aldım.

Kızıl saçlarıma masaj yaparak şampuanı köpürttükten sonra rastgele bir şekil verdim.

Kafamı tekrardan dizlerime gömerken gözyaşlarım kesilmemişti.

Beyaz köpükler saçlarımdan akıp vücuduma doğru düşerken, krem tonlarında ki fayansta ufak ufak köpük yığını oluşturmuştu.

Tek istediğim şey sadece uyumaktı, rahat ve huzurlu bir uyku.

Uyku ve Annem...

Sırt üstü yere uzandığımda soğuk fayans irkilmeme neden olurken tekrardan uzandım.

Sıcak su damlaları yüzüme sertçe çarpıyordu.

Kapı sertçe çalındı.

"Çabuk ol Kızıl!" Halsiz bedenimi zorda olsa ayağa kaldırdım.

Saçlarımda ki köpüğün gittiğine emin olduğumda suyu kapattım. Duş kabininden çıkarken üstüme hızlıca kırmızı havluyu sardım.

"Aç kapıyı." Sert sesi hoşuna gitmeyen şeyler olduğunu belli ediyordu.

Ateş'in KızılıKde žijí příběhy. Začni objevovat