i'm fine, if you ask

tenth

Hepsinin bir akşamlığına ya da bir öğle yemeği yemek için bir araya gelmesi kolay değildi, fakat çoğunlukla Taehyung'un onlara boş zaman yaratmaları ve kendisine kafede eşlik etmeleri için yalvarması sayesinde başarmışlardı. Belki ayda bir kez oluyordu fakat yine de Taehyung mutluydu, her gün gerçekleşen bir şey olmasa bile. Bazen Namjoon ve Seokjin de onlara katılıyordu ve Taehyung o zamanların suratındaki en büyük gülümsemeyi oluşturduğunu biliyordu.

Bugün abisi ve Seokjin onlarla birlikte değildi, ama Taehyung yine de mutluydu. Jeongguk onun yanında, bir kolu belindeyken Taehyung da başını omzuna yaslamış halde oturuyorlardı. Diğerlerinin tepkisini göremiyordu ama çıkardıkları seslerden, Jimin açıkça belli ederken Yoongi saklamaya çalışıyordu, gülümsediklerine emindi.

Hoseok profesörlerinden biri hakkında şikayet etmeyi bıraktığında konuşan Yoongi'ydi.

"Resmi bir şey değil ama Cuma günü Inferno'da sahneye çıkacağım, gelmelisiniz, biletler elime geçtiğinde size vereceğim."

Taehyung davetin o da dahil herkes için geçerli olduğunu biliyordu ama görememeye başladığından beri sadece birkaç kere gitmişti gösterilerine, çünkü bütün zaman boyunca Jimin erkek arkadaşının gösterisinin keyfini çıkarmaktan çok onun kendisini kalabalıkta kaybetmediğine emin olmakla harcıyordu, bu yüzden her Yoongi performans sergilediğinde Taehyung gitmemek ve Jimin'in gecesini mahvetmemek adına yalan söylüyordu.

Bir sınava çalışacağını söylemeye hazırdı ki Jeongguk onu durdurdu, "Elbette, hyung, orada olacağız," mutlulukla söyledi. Jeongguk Yoongi'yi performans sergilerken hiç görmemişti, bu yüzden onun için heyecanlı olmalıydı, Taehyung hayır demek istemiyordu fakat demesi gerekiyordu.

"Ben gelebilir miyim bilmiyorum," mırıldandı, sesi diğerlerinin duymasına yetecek kadar yüksekti.

Hepsinin ağzından neden diye ses çıkarken Taehyung Jimin'in sesini çıkarmamasına şaşırmamıştı. Gitmediği onca seferden sonra, Jimin onu oturtmuş ve doğruyu söylemesini sağlamıştı. Tabii ki diğeri onun için bunları yapmanın önemli olmadığını söylemişti fakat Jimin aşırı kibardı ve asla onu incitecek bir şey söylemezdi.

"Ben- Gelecek hafta bir sınavım var ve çalışmam gerek-"

"Jeongguk da orada olacak, ikimiz de seninle ilgileneceğiz, endişe etme."

Taehyung bunu beklemiyordu, Jimin gerçeği öğrendikten sonra onu hiç gelmesi için zorlamamıştı ama şimdi bunu yapıyordu.

"Bilmiyorum," kafasını indirip dizindeki elleriyle oynarken fısıldadı. Jeongguk'un kolu hala onun etrafındaydı fakat eli durmuştu, artık yanını ovalamıyordu.

"Tae, sorun değil, ben orada olacağım," biraz süren sessizliğin ardından nazikçe belini sıkarken dedi Jeongguk. Taehyung tam ikna olmuş olmasa da başıyla onayladı, hiçbir şey demeyip sadece kafasını yeniden Jeongguk'un omzuna yasladı ve diğerlerinin konuşmasını dinledi.