34. Bölüm: "Ay ve Güneş'in Savaşı"

27.2K 2.5K 573
                                    


#Aurora - Runaway

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

#Aurora - Runaway

🦋

Zamanın zehri akrebin kuyruğundan yelkovanın göğsüne damlamış. Bir, iki üç... Akrep yelkovanı, usul usul, acı acı zehirlemişti. Yelkovan akrebin kardeşiymiş oysa. İki kardeş birbirine düşman kesilmişti. Zaman, akrebin zindanına esir düşmüştü. Tıpkı Şafak Tanrıçası gibi... Ay Tanrıçası, öz kardeşini bundan yıllar yıllar önce acımadan esir etmişti. Kötülük iyiliğin damarlarını, kaderin kalbine dolamıştı.

Her şey tam yüz yıl önce başlamıştı. Güneş'in ta kendisi olan Helios, bir gün huzuruna kızkardeşlerini çağırmıştı. Güneş Tanrısı, gökyüzünün hakimiyetini iki kardeşine emanet etme vakti gelmişti çünkü. Bu yüzden kız kardeşlerinden birinin avucuna Ay'ı, diğerinin avucuna Güneş'i teslim etmişti. Aurora tıpkı güneş Selene ise geceymiş. Yaptığı seçimden mutluymuş tanrı.  Çünkü Şafak Tanrıçası Aurora, tıpkı tanrıçası olduğu Güneş gibiymiş. Altın sarısı saçları, ışıl ışıl teni ve gök mavisi gözleri ile göz kamaştırıcıymış. Yüreğinde taşıdığı sonsuz sevgi ve iyilik güzelliğine güzellik katarmış. Ona bakan gözlerini ondan ayıramazmış. En çok sevilen tanrıça olarak adı dillerde dolaşırmış. Şafak Tanrıçası sevilip güneş gibi parladıkça  Ay Tanrıçası Selene, geceye karışmıştı.

Aurora ne kadar iyi ve sevgi doluysa Selene, gün geçtikçe onun tam tersi haline gelmiş. Ruhu güneşten mahrum kaldıkça yüreğindeki sevgi, kezzap dökülmüş gibi günden güne eriyip bitmişti. Yerini yakıcı bir nefret, büyük bir kıskançlık ve evrene hakim olma hırsı almıştı. Kimse duymuyor kimse görmüyormuş ama karanlığı arzulayan Selene, ona teslim olmaya başlamıştı. Gece gibiymiş Selene... Simsiyah saçları, simsiyah gözleri ay gibi olan teninde parlarmış. Zaman geçtikçe kendini karanlıkla bağdaştırmış, yavaşça gecenin efsununa karışmıştı. İçinde dünyaya hakim olma arzusu günden güne büyüse de bir şey yapmamıştı. Arzusunu zapt etmeye çalışmıştı çünkü Güneş'e ihanet edemezmiş Selene. Bunu yapamazmış. Fakat kalbindeki kötülükler öyle güçlüymüş ki farkında olmadan yeraltındaki kötülükleri çağırmıştı. Ve Kötülük Tanrısı Seth, bu güçlü çağrıya karşı koyamamış ve gecenin en karanlık vaktinde Ay Tanrıçası Selene'nin karşısında belirmişti.

"Pes et artık Selene, kendini karanlığın koynuna bırak."

Seth etkileyici sözlerine devam ederken elini Selene'ye uzatmış.

"Bana gel güzel tanrıçam."

İşte bu davet her şeyin başlangıcı olmuştu. Seth'in uzattığı eli tutan Selene, önce bedenini ardından zihnini Selt'e emanet etmişti. Bütün felaketler de işte o gece başlamıştı.

Selene ve Seth, güçlerini birleştirerek evrenin düzenini bozmuşlardı. Selt, güzeller güzeli Selene'nin istediği her şeyi zevkle önüne sermişti. Selene ilk olarak abisinin sarayını basmıştı.

"Artık buraların tek hakimi benim," dedikten sonra saldırıya geçmişti.  Helios ve Aurora, Selene'den böyle bir savaş beklemedikleri için hazırlıksız yakalanmışlardı. Selene ilk olarak yıllardır hayalini kurduğu şeyi yapmıştı. Kızkardeşi Şafak Tanrıçasının güçlerini elinden alarak onu aynaya hapsetmişti.

Aurora gücünün son kırıntılarıyla "Selene yapma!" diye haykırdı.

Selene onu duymazdan gelerek yüksek sesli bir kahkaha attı.

"Her şey buraya kadardı Aurora. Sonsuza kadar elveda kardeşim."

Selene, çaresizliğin kollarında boğmuştu kardeşini. İki gücü bünyesinde taşıdığı için abisinden daha güçlüydü artık. İstediği gibi yerin ve göğün hakimiyetini ele geçirmişti. Bütün canlıları kendine ait kılabilir dünyanın hakimiyetini sağlayabilecek güç ile kuşanmıştı. Seth ise Güneş Tanrısını yeraltına hapsetmişti.  Gücünü güneşten alan Helios, yeraltında tüm güçlerini yavaş yavaş yitirmişti. Güneşten mahrum kalmak onun en büyük en güçlü cezasıymış. Güneş ve Ay'ın savaşı işte böyle başlamıştı.

Kardeşleri gücünü yitirince Selene, yerin ve göğün tek sahibi olmuştu. Tıpkı istediği gibi...
Son bir şey kalmıştı geriye.  Yeryüzünde yaşayan insanların içinde, Auorora'nın insan kocasından olan çocuklarının kanını taşıyan başka insanlar... Selene onları da kendine ait kıldıktan sonra onu durduracak hiçbir şey kalmayacakmış. Kelebek efsanesi ortaya bu şekilde çıkmıştı.

Selene, kardeşinin kanını taşıyan aileleri acımadan öldürüp içlerinden bir tanesini kendine ait kılmıştı. Yarı kelebek yarı insan olarak... Ailesindeki herkesi kaybeden kelebeklerin kanadına dokunan kişiyi de ölüme mahkum edilmişti. Çünkü kelebeklerin çektiği acı, Selene'yi güçlendirirken Aurora'yı zayıflatmıştı. Evren tamamen Selene'nin olmak üzereymiş. Her şey yolunda giderken Selene bir gece rüya görmüştü. Kendi yarattığı kelebek insan bir kız, onu öldürmüştü. Bu kanlı, gerçekçi rüyaları her gece görmeye başlamıştı. Yüzünü görmediği lanet kız, her seferinde farklı şekillerde onu öldürmüştü. Selene bunu durdurmak için gerekirse bütün kelebek insanları öldürmeye karar vermişti. Seth engel olmasa güçlerini kaybetmek pahasına da olsa bunu yapacakmış. Selene'nin güçlerini kaybetmesini istemeyen Seth, Ezra gibi insanların zihnine giren yetenekli adamını bulmuştu. Ezra'yı, Selene'yi öldürmek isteyen kızı bulmak için görevlendirmişti. Aksi halde sevdiği kızı acımadan öldüreceğini söylemişti. Kız zaten günden güne ölüyordu fakat aptal çocuk, bunu göremediği için söylenenleri kabul etmişti. Selene'yi öldürmek isteyen kişiyi aramaya başlamıştı, o kızın sonu ölümle sonuçlanacakmış.

Ezra sevdiği kız için her şeyi kabul edip kelebek ruhunu taşıyan kızların hayatına girmişti. Ama hiçbiri aradığı kız değilmiş. Son bir kız kalmıştı geriye, Feraşe... Ezra, Feraşe'nin hayatına da girmişti. Fakat onun zihni de ölüm istemiyordu bunu da öğrenmişti. Ezra bütün çabalarına rağmen Selene'yi öldürmek isteyen kızı bulamamıştı. Bu yüzden sevdiği kızı da kurtaramamıştı. Hazal ve Çağın, kelebeklerin lanetli kanadına dokunmanın   bedelini ise hayatlarıyla ödemişlerdi. İkisi de organlarını sırayla kaybederek dünyadaki son nefesini vermişlerdi. Dünya adaletini bir kez daha yitirmişti. Acıdan beslenen Selene şimdi daha güçlü, Aurora şimdi daha güçsüz düşmüştü.

Sizi çok güzel olaylar bekliyor. Yeni bölüm hazır, geliş hızı sizin aktifliğinize bağlı. Ne kadar çok yorum ve vote gelirse bölüm o kadar hızlı gelecektir. Lütfen sevginizi satır arası yorumlarda da gösterin. Sizin yorumlarınız ilginiz benim motivemi arttırıyor. Böylece daha hızlı yazıyorum. Sizi seviyorum esen kalın bölümde görüşmek üzere 🦋

KELEBEK KUYTUSU-Feraşe  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin