MERYEM

Ayna

-Bolca yorum bekliyorum. Hatalar olduysa affola. Selam ve dua ile 🌿

180220

Twitter: sumfection 🧚🏻‍♀️
...

Senin Rabbin, hiçbir şeyi unutmaz.

Meryem Sûresi / 64

Düğün günü...

"Dün çok güzeldi"
Kendimi salondaki üçlü koltuğa boylu boyunca sırt üstü bıraktım. Koltuk boyumdan biraz kısa olduğu için taşan ayaklarım havada duruyordu.
"O kadar eğlenmişiz ki ayaklarım ağrıdan titriyor"

Elimi başımın altına koydum. Tavanı izlerken bir yandan da dışardan gelen seslere kulak kesildim. Birkaç uğultu, biraz kahkaha sesi vardı.

"Gelecekler haydi kalk güzel kiz. Gec kaldik"

Eftelya hanım giydiği lacivert düz elbisesi ve arkadan at kuyruğu topladığı saçlarıyla yanıma geldi. Işıltılı küpeleri, boynundaki inci kolyesi ile parmağına taktığı büyük beyaz taşlı yüzük ile adeta bir gelinin annesi kıvamındaydı. Ama o ne giyerse giysin asildi. Çünkü duruşu hep dimdik ve yıkılmayacak büyük bir edayla yıllardır yerinde duruyordu. O benim inci tanemdi.

Doğrularak uzandığım koltuğa oturdum. Koltuğun kenarına bıraktığım üstü tüylü siyah düz ev terliğini giydim.

"İyi de nikah akşam değil mi?"
"Gelin almaya gelecekler"
"Nasıl yani? Şeyma'yı zaten Ahmet'e vermediler mi? Yine niye istemeye geliyorlar?"
"Bazen beni sasirtiyorsun Meryemcigim"
"Ama gerçekten anlamıyorum"

Ben konuşurken yukarıya çıktı. Şeyma'nın verdiği, Dilruba'nın üzerinde görmeye alışık olduğumuz elbiselere benzer büyük çiçekli sarı elbise ile aşağıya geldi.

"Hadi bunu giy, gelin evine gidecegiz.Örtünü de ört"
Elbiseyi sırtıma geçirirken söylendim.
"Ama benim örtüm dün akşam taktığım için çok kırışmıştır, ütü yapmalıyım"

Odasından seslendi. "Ben onu da düsündüm" Hemen sonra elinde kahve tonlarında bir parçayla geldi "Bu fulari yillar önce Ankara'ya geziye gittigimde almistim. Fakat buyuk ve kalin geldigi icin boynuma dolayamamistim. En az bir on yili var. Sana kismetmis"

Fuları elime alıp göğsüme bastırdım. "Gerçekten mi? Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim"

Yaklaşık yirmi dakika sonra evden çıkabilmiştik. Ahmet gelin arabasıyla Deva'nın önünde duruyordu. Manav Turgut amcanın sesi yankılandı.

"Gelin evi burası değil ki evladım."
"Biliyorum"
"E hadi ne duruyorsun? Yıllarca o kadar bekledin, şimdi neden bekletiyorsun?"
"Heyecanını mazur görün" Cihangir içeriden gelerek Ahmet'in omzuna vurdu.

Alışık olmadığım, beyaz hakim yaka bir gömlek ve lacivert bir ceket giymişti. Altında yine koyu renk keten bir pantolon vardı. Yine benim nezdimde çok güzel görünüyordu. Turgut amca geldiğimizi fark etti.