Taş Parçası

995 107 11
                                    


Herkese merhaba! Nihayet yeni bölümü bitirebildim. Arayı açtığım için affola. Lakin aklımda Meryem ile alakalı kırk tilki debeleniyorken gerçekten vakit ayıracak hiç vaktim yoktu. Uzun ve güzel bir bölüm yazmak için çok çabaladım. Bolca yorumlarınızı bekliyorum.Selam ve dua ile!

4.1.20

Allah düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. Gerçek bir dost olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah kâfidir. / Nisa 45

وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِأَعْدَائِكُمْ ۚ وَكَفَىٰ بِاللَّهِ وَلِيًّا وَكَفَىٰ بِاللَّهِ نَصِيرًا

وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِأَعْدَائِكُمْ ۚ وَكَفَىٰ بِاللَّهِ وَلِيًّا وَكَفَىٰ بِاللَّهِ نَصِيرًا

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Uzak... Bazı kelimeler ne kadar anlamlaşıyormuş meğer. Ne kadar da hayatınızın bir köşesine mıhlanıp kalıyormuş. Ses kaydından sonra aramızda oluşan bu koca boşluğa yalnızca uzak diyebilirdim. Koca gövdeli yıkılmaz ağacım. Minik bir yaralı güvercine ne de kırgın ve de kızgın duruyorsun öyle. Ama bir şey söyle, bir kelime et. Bir cümleyi tokat gibi yüzüme çarp. Beni kendime getirecek birkaç serzenişte bulun. Ben bu uzaklığa alışamıyorum. "

İçerden gelen Cihangiri görünce tezgahın üstünde yazmaya devam ettiğim defterimi kalemi arasına koyarak kapattım. Büyük bir hışımla onu karşılamak isterken bir çarpışmayla elindeki tepsiyi yerle bir ettim. Birkaç saniye içinde kopan kısa süreli bir gürültü yerini koca bir boşluğa bıraktı. Cihangir yere düşen ve parçalanan tabağa bakıyordu. Mahcubiyetle tabağa eğildim.

"Sen bırak" dedi elinin tersiyle "Ben hallederim"

"Ama.." demeye kalmadan tekrar tersledi "Bırak. Lütfen"

Ani bir sert rüzgarla tabak kırıklarını çöpe attı. Derin bir yutkunma ile sustum. Bu sırada Fatıma anne yukarıdan geldi.

"Selamün Aleyküm deli oğlum, güzel kızım"

Güzel kızım cümlesini duyar duymaz gözleri adeta keskin bir bıçak gibi annesinin gözlerinde bitti.

"Ben de seni bekliyordum. Benim biraz dışarıda işim var anne. İki saate dönerim."

"Ne işin var oğlum?"

"Vergileri falan ödeyeceğim, birkaç yere daha uğrayacağım. Allah'a emanet ol"

"Tamam Allah'a emanetsin. Geç kalma"

Üstündeki garson önlüğünü çıkardı, elindeki sipariş defterini tezgaha koydu. Ardından kapı arkasında asılı duran siyah kot ceketini aldı.

Birkaç saniye sonra bende üzerimdeki beyaz önlüğü çıkardım.

"Fatıma anne, biliyorum bulaşıklar henüz bitmedi. Ama birkaç dakikalık izin alabilir miyim?"

"Hayda! Sen nereye?"

"Çok kısa sürecek söz. Hemen geleceğim. Lütfen!"

"Tamam git, ama çok geç kalma."

MERYEMWhere stories live. Discover now