22. Bölüm

3.5K 140 18
                                    


Üç gün oldu. Üç koca gündür aramıyor sormuyor. Merakta mı etmiyor? Ya başıma birşey gelse. Böyle sevgi mi olur? Olmaz.

Kendi kendine yaptığım mukayese Almila'nın elinde koca mısır tabağı ile yanıma oturmasıyla son buldu.

"Düşünme artık kuzum zamana bırak."

Cevap vermek gelmedi içimden önce sonra bana evini açan bu şirin hamile kadına daha fazla somurtmak istemedim. Gülümseyip konuştum.

"Elimde değil ama bu akşamlık düşünmemeye çalışacağım."

Almila da kocaman gülümseyip başını salladı. Sonra kumandaya basıp konusu aşk olan Türk Filmini oynattı.

Almila koltukta uyuklarken film bitmişti. Onu yatağına taşıyıp kaldığım odaya gireceğim sırada bahçeden gelen sesle irkildim. Bu tanıdık ses benim ismimi mi haykırıyordu?

Hemen kaldığım odaya girip küçük balkonun kapısını açtım. Tamamen balkona çıkıp aşağı baktığımda gördüğüm şeyle ağzım açık kaldı. Akın elinde alkol şişesi sallana sallana bağırıyordu. Sonra beni gördü sallanmayı kesti. Elindeki şişeyi bana doğru kaldırarak hayatımda asla unutamayağım dizeleri yorgun sesi ile söyledi.

Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
“GİTME KAL” var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir
Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çırılçıplak kayada yeşerir inci ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mavisini kendi kendine
Gitme beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir
Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir
Nelerden geçiyorsun aklına getir
Gitme dünyamızın her yerinde
Yorgun eller gülleri derleyince
Ellerin sevincini aklına getir
Güllerin sevincini aklına getir
Ne çok severdik seni aklına getir


Üç günün sancısı acı dizelerin arasında savruluyordu. Öyle içten öyle güzeldi ki ses tonu. Gel demiyordu gitme diyordu. Gittiğimi kabullenmemişmiydi? Ben sanmıştım ki o gün o camın arkasında gidişimi izliyordu. Şimdi ise gitme kal diyordu. İlk kez aşığım dedim. Bu adama aşığım. Başka izahı yok gözümden düşen bir damla yaşın. Kızarmış gözlerine baktım. Gitmedim diyemezdim ki. Gitmek istemiştim. Güvenmemiştim.

Ayakta öylece bana bakarken kendimi parmaklıklardan aşağı tam da kucağına bırakmak istedim.

Ne kadar bakıştık bilinmez. Cemal Süreya'nın iki dizesini gözlemi delercesine ruhumu eritircesine bıraktı aramıza.

Daha nen olayım isterdin

onursuzunum senin!


Yine uzun bir sessizlik sonucu bir kaç adım atıp balkonun tam altında durdu. Başını bana çevirip bitmiş haliyle gülümsemeye çalıştığını görür gibi oldum.

"Aşağı gel sevdiğim."

Masum çıkan sesine ve onca okuduğu dizeye kayıtsız kalamayarak arkamı dönüp odaya girdim. Üzerime sabahlığımı alıp aşağı inmek için odasının kapısına yönelince aralık duran kapının arkasında ki Almila'yı fark ettim. İki gözünde de yaşlar birikmiş burnunu çekerek konuştu.

Aksu (ASKIYA ALINDI) Where stories live. Discover now