BÖLÜM 36

16.8K 665 26
                                    

Atlas, saat gecenin onu olmuş hala şirkette çalışıyordu.
Daha doğrusu çalışmaya çalışıyordu.
Enis ve Altay'ı saatler önce eve göndermişti.
Yarın çok önemli toplantıları vardı.
Bu yüzden kendi kalmıştı şirkette.
Saatlerdir elindeki dosyaya bakıyordu genç adam.
Bir türlü  konsantre olamıyordu.
Dosyayı incelerken yine ve her zaman olduğu gibi Nur, vardı aklında.
Dosyayı alıp öfkeyle yere fırlattı.

Karısı aklına geldiğinde Atlas, başka bir adama  dönüşüyordu.
Aklı başından gidiyor, kalp atışları hızlanıyordu.
Ona hasreti öyle boyutlara ulaşmıştı ki  kabına sığamıyordu artık.
Onun gittiği günü hatırladı yine.
Atlas'a haber bile vermeden.
Ondan kaçtığı günü.

Nur'un doğum günün de gece geç saatelere kadar eğlenmişlerdi.
Nur'la dakikalarca dans etmişlerdi.
Nur, misafirlere belli etmemek için Atlas'ın kollarında ne kadar gerilsede
hiç bir şey yapmamıştı.

Atlas da bunu fırsat bilip Nur'a sarılmıştı sürekli.
Sürekli eli kızın üzerinde olmuştu gece boyunca.
Parti sonrasında yine misafir odasında kalmıştı karısı.
Kapıyı kilitlemiş, Atlas'ın bütün ısrarlarına rağmen açmamıştı.
O geceden bir ay sonraydı.
Atlas, bir kaç gündür ailesinde kalan Nur'un gelmesini bekliyordu villada.
Nur, Gül, le beraber geleceklerdi her zaman olduğu gibi.
Sonra da Çağın'la Gül'ü okula bırakacaktı kız.

"Bu saate kadar çok tan gelmesi gerekiyordu" dedi içinden.
Dakikalar saat gibi geliyordu adama.
Bir an önce gelsin istiyordu.
Onu görmeden işe gitmek istemiyordu.
Atlas'ın hayat enerjisi Nur'a olan aşkıydı.
Ona dokunamasa, sarılamasa bile,en azından görmek nefesini duymak istiyordu.
O sırada merdivenlerden Çağın, indi.
Yanında halası da vardı.
Çocuk okula gitmek için çok tan  hazırlanmıştı.

Babasının yanına gelerek, "Günaydın babacım" diyerek sarıldı.

"Günaydın oğlum.
Bakıyorum da artık Nur'u beklemeden hazırlanmaya başladın.
Nur'da geç kaldı zaten.
Ayça, Nur'u ararmısın lütfen?
Ben ararsam cevap vermez o cadı."

"Abi arayamayız. Şu an bize cevap veremez o."

"Neden cevap veremesin Ayça?
Cevap verir. Arasana sen. Merak ettim onu, çok geç kaldı.
Şoförü de istememiş.
Başına bir şey gelmiş olmasın.

"Abi önce bir sakin ol. Sana bir şey söylemem lazım."
"Ne söyleyeceksin Ayça?
Çabuk söyle,seni dinliyorum"dedi kalbini sıkıştıran korkuyla.

O sırada Çağın konuşmaya başladı.

"Nur, artık insanlara yardım edecekmiş  baba.
Hemşirelik yapacakmış.
Küçük bebeklerle ilgilenecekmiş.
Onun için uzaklara gitti.
Ama beni hiç unumayacak.
Her gün arayacak. Öyle söyledi bana."

"Ne!!? Ne demek bu? Çağın ne demek istiyor Ayça?"

"Abi bak sakin ol tamam mı?"

"Bana sakin ol falan deme abicim.
Bana ne olduğunu söyle hemen.
Nur, nerde?
Benim kadınım nerede?"

"Abi,Nur'un ataması çıkmış.
Yani artık kendi mesleğini yapacakmış.
Dün telefonla aradı.
Çağın'la telefonda neredeyse iki saat konuştu.

Sonra annemle, babamla ve benimle konuştu.
Her şeyi anlattı."

"Yani bu durum da bir beni aramadı demek oluyor.
Beni neden arasın ki, değil mi Ayça?
Ben değilmiyim onun böyle olmasına sebep?
Benim yüzümden bozulmadı mı her şey?
Ne yapsa haklı.
Ben zaten böyle bir şey bekliyordum.
Ama yine de bir umudum vardı.
Belki beni bırakmaz diyordum.
Beni olmasa bile Çağın'ı bırakmaz."

BENIM SUÇUM NE?(TAMALANDI)Where stories live. Discover now