BÖLÜM,6

30.7K 1.1K 33
                                    

Nur, her zaman ki gibi sabah erkenden kalkıp işine gitmek için hazırlandı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Nur, her zaman ki gibi sabah erkenden kalkıp işine gitmek için hazırlandı.
Babası her zaman,
"Erken kalkanın nasibi çok olur kızım."dedi.
Nur, bu sözü hep aklında tutar,yerine getirmeye çelışırdı.
Öğrencilik hayatında da hep okula gitme saatinden çok daha erken kalkmaya çalışırdı.
Annesi kızını kahvaltı etmeden göndermek istemediği için erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamıştı.

Nur, mutfağa geldiğinde annesinin kahvaltı sofrası başında uyuklayarak onu beklediğini görünce yüreği ezildi.
Kadının yanına gidip korkutmadan sıkıca sarıldı.
Nur'un sarılmasıyla gözlerini açan annesine,

"Annem lütfen erken kalkma artık. Kendini yorma bir daha.
Ben kahvaltımı kendim yaparım. Rahatsız olma lütfen.
Hem evde kahvaltı yapmasamda iş yerinde yaparım.

Sen lütfen bak lütfen kendini benim için yorma sultanım."
"Ama kızım ben kalkmasam sen aç açına işe gidersin. Kahvaltı bile hazırlamazsın. Ben biliyorum seni."
"Sen merak etme annecim ben kendime bakarım.
Hadi şimdi git ve yat lütfen. Saat henüz erken."
Nur, annesinin elinden tutup odasının kapısına kadar götürdü.

Annesi. odasına girdikten sonra kendisi mutfağa geldi tekrar.
Canı hiç bir şey istemediği için ağzına bir zeytin atıp dışarı çıktı.

İş yerine geldiğinde ofiste kimse yoktu.
Mehmet, henüz ofise gelmemişti.
Nur, anahtarını çıkarıp kapıyı açtı.
Mehmet, dün iş çıkışı yedek anahtarı Nur'a vermişti.
Hemen ofise girip ortalığı şöyle bir kontrol etti.Havalandırmayı açtı.Çiçekleri suladı.
Küçük mutfak bölümüne geçip çay suyunu koydu.

Yolda gelirken simit almıştı.
Evden de peynir domates getiren kız
onlarla küçük bir kahvaltı tepsisi hazırladı.
Çayı demlemek için Mehmet'in gelmesini bekleyecekti.

Mehmet, ofise Nur, içinde bir masa koymuştu.
Onun başka yerde oturmasını istememişti.
Mehmet, konuşmayı çok seven biriydi.
Yardımcısıyla hem sohbet edip hem çalışmak istediğini söylemişti Nur'a.
Nur, kendi masasını düzenlerken Mehmet girdi içeriye.
"Günaydın fıstık erken gelmiş sin.
Bu kadar erken gelmene gerek yok. Kendini kasma rahat ol." dedi.

"Ben erken kalkmayı seviyorum Mehmet. Benim için sıkıntı yok."
"Hımm güzel kokular alıyorum. Simit mi var burada yoksa bana mı öyle geldi?"

"Simit aldım gelirken. Çayda demlenmeyi bekliyor."

"Bak küçük hanım, ben böyle şeylere hemen alışırım. Hep isterim ona göre."
"Bende patronuma hep simit alırım"dedi kız gülerek.
Nur, ve Mehmet, hem sohbet edip hem kahvaltılarını yaptılar.

Mehmet, bakışlarını kızın yüzünden ayıramıyordu bir türlü.
Hayatında hiç böyle bir kızla karşılaşmamıştı.
Hem sıcak kanlı sevecen. Hem kafa dengiydi.
Ayrıca insana huzur veren ruhunu rahatlatan bir ses rengi vardı.
Nur, konuşuyorken nefes bile almadan onu dinlemek geliyordu içinden.

BENIM SUÇUM NE?(TAMALANDI)Where stories live. Discover now