BÖLÜM 18

25.2K 961 52
                                    

Atlas, "Dur sakın kımıldama!!"diye bağırdı.
Ama Nur, için  çok geçti artık.
Nur'un attığı adım merdivenin boşluğuna geldi ve kız çığlık atarak merdivenlerden aşa yuvarlanmaya başladı.

Atlas, ise olduğu yerde donup kaldı.
Hareket edemedi bir türlü.
Kalbi durdu sanki, nefes bile alamadı.
Nur, merdivenlerden düşmüştü?
Bu gerçek olamazdı değilmi?
Nur, merdivenlerden düşmüş olamazdı.
Az önce karşısındaydı kız.
Uzansa dokunacağı yakınlıktaydı.
Şimdi aşa düşmüş olamazdı.

O sırada Nur!!"diye bağıran sesle başını o tarafa çevirdi.

Çağın ve yanında ki kız çocuğu göz yaşlarına boğulmuşlardı.

"Nur" diye bağıran ise çağın'dı.
"Çağın, bağırmıştı kızın adını. 
Çağın, Atlas Akcan'ın biricik oğlu.
İki yıldır tek kelime konuşmayan oğlu.
Nur, için konuşmuştu. Hatta bağırmış, çığlık atmıştı"

Çağın ve küçük kız merdivenlerden  aşa düşen kıza bakıyorlardı ağlayarak.

Atlas, o an aklını kaybedeceğini zannetti.
Olanlar kabus gibiydi.
Atlas, hızla merdivenlerden inmeye çalıştı.
Lanet olası bacakları izin verse uçarak inecekti kızın  yanına.

Zorlada olsa kızın yanına ulaştığında yüreği yangın yeri gibiydi.
Çok korkuyordu Nur'u kaybetmekten öyle çok korkuyordu ki.
Ama bakmalıydı ona. Sebbep olduğu durumla yüzleşmeliydi.

Hemen yüzünü döndürüp, baktı. Nur'un baygın bir halde yerde yatıyordu.

"Allahım Nur, Nur'um" dedi ve yere oturup hızla kucağına çekti kızı.
Bacakları  isyan ediyordu ama umurunda değildi şuan.
Aklı fikri Nur'aydı.
Nur'un saçları yüzünü kapatmıştı.
Yüzünü  göremiyordu bir türlü.
Titreyen elleriyle kıza uzandı.
Saçlarını yüzünden uzaklaştırdı.
Yüzünü avuçlarının arasına aldı.
Solgun yüzüne baktı kahroldu.
Burnundan kan sızmıştı biraz.
Beyaz teninde kızarıklıklar oluşmuştu.

"Nur " diye seslendi çaresizce.
"Nur, Nur'um yapma bunu bana yapma.

Nur, hadi uyan. Düşmeni istemedim.
Böyle olsun istemedim.
Hadi lütfen uyan"

Nur, ne uyandı, nede gözlerini açtı.
Atlas, nabzına baktı hemen.
"Çok şükür yaşıyor kalbi atıyor" dedi.

Nur'un kalbi atıyordu. Atlas'ın hem  kalbi hem elleri titriyordu.
Titreyen ellerini kontrol etmeye çalışarak kızın saçlarını okşadı.

"Hadi uyan" dedi bir kez daha yalvarırcasına.
Sonra hemen ambulansı aradı. Adresi verip telefonu yere attı.
O sırada yukardan çocuklar koşarak indiler.
Gül, Nur'a bakarak ağlamaya bağırmaya başladı.
"Abla, ablacım kalksana korkuyorum" dedi .
Çağın, ise hem ağlıyor hem nefretle babasına bakıyordu.
İkisi de kızın ellerinden tuttular.

"Bir şey yok korkmayın çocuklar.
Nur, iyi sadece bayılmış iyi olacak korkmayın" diye çocukları teselli etmeye çalışsada kalbi yanıyordu acıdan.

Atlas, oğlunun nefret dolu bakışlarından öyle korkmuştu ki.
Şuan ölse dünya umurunda olmazdı.

"Nur hadi uyan " dedi tekrar.
Yüzüne iyice yaklaştı.
"Hadi bacaksız uyan kalk seninle hesabımız bitmedi" dedi.
Bir kaç dakika geçmeden Dilek Hanım ve Aytaç Bey girdiler eve.

Dilek Hanım, yerde yatan kızı görünce koşarak yanlarına geldi.

"Aman allahım ne oldu burda?
Atlas, söylesene Nur'a ne oldu? Neden yerde yatıyor bu kız."

" Ooo itti"dedi Çağın, kekeleyerek.

"Ne!!?

Dilek Hanım, şok olmuş bir şekilde baktı Çağın'a.
Torunu konuşmuştu değilmi?
Ama bu gerçek olamazdı ki.
Torunu kimseyle konuşmazdı.
Hemen kızın başucuna oturdu.

BENIM SUÇUM NE?(TAMALANDI)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora