45▪

126K 5.9K 651
                                    

Finale son 1 bölüm

Merhaba!

Yorumlarda tatilinizin kötü geçtiğini okuyunca hayatın güzelliklerinden bahsetmek istemiştim bu kısımda aslında.

Elazığ'da olan okurlarıma geçmiş olsun demek istiyorum. Aslında Elazığ ile birlikte depremi hisseden her şehirdeki okurlarıma geçmiş olsun. Depremi hissedenlerden biri de bendim. Oldukça uzun sürdü.

Umarım hepiniz iyisinizdir ve umarım en az hasarla atlatılır 🙏

Seviliyorsunuz 💜

----

Gidecektim! Ona, kalbimin ait olduğu yere. Sevdiğim, aşık olduğum adama gidecektim ve kimse önümde duramayacaktı. Önüme konulan engelleri de yıkıp geçecektim.

Annem, tüm bencilliğiyle Hakan'ı öne sürerek onu kullanmış, vicdanımla oynamıştı. Onu affetmeyecektim. Beni bu hale getiren yegane kişi oydu. Ben yalnızca sevgi istemiştim ondan. Oysa elimde olan sevgiyi de almıştı benden.

Bu andan itibaren hiçbir şey umurunda değildi! Önüme engelleri koyanlar, bizi ayıranlar, beni, nasıl hissettiğimi, ne halde olduğumu düşünmemişti. Neden ben onları umursayacaktım? Neden her seferinde kabul eden, boyun eğen taraf ben olacaktım?

Sevgi ve Çınar ani kararıma şaşkınlıkla bakakalmışlardı. Çınar gözlerini kırpıştırıp açık ağzını kapattı ve yutkundu. İkisi de benden böyle bir hareket beklemedikleri için birkaç saniye konuşamamışlardı. Sanırım onlar için çok ani olmuştu bu kararım.

"Anlamadım, nereye gidiyorsun?"

Verdiğim karar bir anda mutlulukla dolmama neden olmuştu. Onu yeniden görecek olmanın verdiği heyecanın gözlerimin içine yansıdığına emindim.

"Zahir'e gidiyorum!"

Sevgi cümlemi bitirir bitirmez ayaklandı. Gözleri kocaman açılmış, kaşları çatılmıştı.

"Saçmalama Hazan!"

Tepkisine karşılık birkaç saniye konuşamadım. Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Ondan böyle bir tepki beklemiyordum.

"Ne? Ne demek saçmalama?"

Sevgi, derin bir nefesi içine çekerken önüne gelen saçlarına elini geçirerek geriye yatırdı.

"Bak, Belkıs teyzeden çok zor izin aldım. Zaten iki gün önce tartışmışsınız. Seni eve kendi ellerimle götüreceğimin sözünü verdim ona. Aklından her ne geçiyorsa gerçekleştiremezsin, tamam mı?"

Başımı hızla iki yana salladım. İnanamıyordum! Sevgi bunları söylüyor olamazdı! O benim en yakın arkadaşımdı. Ben onlara Zahir'i sevdiğimi utana sıkıla söylerken, sevmenin utanılacak bir şey olmadığını söyleyen o değil miydi? Neden karşı çıkıyordu?

"Artık onu dinlemeyi değil, kalbimin sesini dinlemeyi seçiyorum," Elimi kalbimin üzerine koyarken Çınar'a döndüm. "Sevmenin ne demek olduğunu en iyi sen bilirsin, öyle değil mi? Bu seçimi yapmam yanlış mı Çınar?"

Çınar alt dudağını ısırarak gözlerini gözlerimden çekti ve alnını kaşıdı. Gergindi. Büyük bir ikilemde kalmış ve düşünmeye ihtiyacı var gibi duruyordu.

"Hazan, çiçeğim. Seni anlıyorum. Seviyorsun ve ondan uzak kalmak sana acı veriyor. Kaç gündür hep biz yanındayız senin. Acına en yakın tanık bizleriz. Fakat Zahir ve senin ailen düşman! Siz birlikte olamazsınız. Sen ondan ayrılmakla en doğru kararı verdin."

MÂHÎHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin