16▪

229K 9.7K 678
                                    

Merhabaa!

Çok içime sinen bir bölüm oldu!
İyi okumalar efem

Seviliyorsunuzz

Uzattığı elini şaşkınlıkla tuttum. "Ben... Daha önce sizi hiç görmedim."

Ellerimiz ayrılırken ufak bir gülüş geçti yüzünden. Bu kadar yakınında olmasam göz yanılması sanabilirdim.

"Normaldir. Bu zamana kadar hep yurt dışındaydım. Babam ısrar etmese buraya gelmeye niyetim de yoktu ama uslu bir çocuk olarak babamın sözünü dinledim."

Anladığımı belirtircesine başımı aşağı yukarı sallasam da hiçbir şey anlamamıştım. Sesinde tuhaf bir tını vardı. Sanki yakınır gibi konuşmuştu ve uzun zaman yurtdışında yaşamışsa da ufak bir aksan kayması dışında Türkçesi gayet düzgündü.

Doktorlar odadan çıktığında ikimiz de ayaklandık. Batın'ın Ali bey için ne kadar endişeli olduğunu çok net görebiliyordum. Az önce söyledikleri ve mimikleri aklıma takılmıştı. Babasını o kadar da sevmiyor, burada olmaktan hiç de mutlu değil gibiydi. Anlayamamıştım.

"Babam nasıl?"

Ben konuşmadan lafa atılmıştı. Endişesi sadece gözlerine değil sesine de yansımıştı.

"Merak etmeyin. Ufak bir kalp çarpıntısı diyebiliriz. Ali bey gayet iyi. Sadece bu gece misafirimiz olsun, yarın istediğini yapabilir."

Batın, rahatlamış gibi nefes verip gülümsedi. Gülümsediğinde yanaklarında gamzeleri belirdi. Böyle sevimli görünen bir adamın şirkete her gelişinde olay çıkarması inanılır gibi değildi.

Ali beyi normal odaya aldıkları sırada Zahir ve Cengiz geldi. Zahir sanki biraz... Dağılmış gibiydi? Onu dağınık saçları, üzerinde ilk üç düğmesi açık, siyah kumaş pantolonunun dışına çıkmış siyah gömleğiyle gördüğümde başka bir kelime bulamamıştım.

Endişeli gözleri önce beni bulmuştu. Ona durumu açıkladığımda derin bir nefes alıp gözlerini sıkıca kapatmıştı. Gözlerini araladığında Batın'ı fark etti.

Büyük elleri iki yanında yumruk olduğunda onu doktorla konuşma bahanesiyle dışarı çıkarmıştım. Ikisinin arasında ne vardı bilmiyordum ama yan yana aynı odada bulunmaları kimsenin hayrına olmayacak gibiydi.

Ali beyin doktorunun odasına geldiğimizde Zahir bir de onun ağzından dinlemişti Ali beyin durumunu.

"Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı peki?"

"Babanız ağır stres altında kalmış gibi. Bu işle ya da aile arası bir şey olabilir ama sizden ricam kendisine bunu yansıtmamanız. Aksi kimsenin iyiliğine olmaz."

Zahir doktoru dikkatle dinleyip doktorun kurduğu her cümleyi onaylamıştı. Birlikte doktorun odasından çıktığımızda kahve isteyip istemediğini sordum. Beni onayladığında benimle kahve almaya geleceğini hiç düşünmemiştim.

Arkamı dönüp kafeteryaya ilerlediğimde yanımda belirmesine şaşırmıştım. Sanırım o da Batın'la aynı odada olmak istemiyordu. Aksi takdirde Ali beyin yanından ayrılmayacağına emindim. Zahir babasını çok büyük bir saygıyla seviyordu.

Birlikte kahvelerimizi alıp dışarı çıktık ve banklardan birine oturduk. Kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki! Şuan soğuk havanın verdiği dirilik ve kahveden yudumladığım kafein sayesinde sağlamdım sanırım.

Kaç gündür doğru düzgün dinlenememiş, uyku bile uyuyamamıştım.

"Çok yorgun görünüyorsun."

MÂHÎHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin