next-door neighbor ° kth

23🍷

İyi okumalar ♡

"Nerede kaldınız siz, yarım saattir burada bekliyoruz?" Taehyung'a kısa bir bakış atıp gülmüştüm.

"Yolda gelirken bir işimiz çıktı, ne yapacaksınız? Geldik işte, hadi gidelim. Hem zaten daha sevgilimin arkadaşları gelmemiş. Kudurmayın da az bekleyin." suratımı buruşturup, dil çıkartmış ve Taehyung'un koluna girerek yürümeye başlamıştım.

Yemek katına çıkarken bir yandan da etrafıma bakınıyordum.

"Ay, buradakiler ne güzel!"

Sevinçle zıplayarak söylediğim şey karşısında Taehyung gülümsemişti.

"Yemek yedikten sonra buraya bakalım." demiştim arkamda kalan mağazaya bakarken, boynum kopacaktı.

"Salyanı sil aşkım." suratsızca Mina'ya bakıp omuz silkmiştim.

Yemek katına çıkıp bir restorana girmiştik, içeri girdiğimizde Taehyung'un arkadaşlarını görmüştüm.

Oha, bu ne hız yiğitlerim?

"Gelmişler işte ya!"

Heran'a şaşkınca baktığım da, omuz silkip önden yürümeye başlamıştı.

İki erkek gördüler götleri başları aynı oynuyor, gerçi onlar da haklıydı bir yandan. Adamlar yakıyor.

Uzun selamlaşma faslından yorularak masaya yerleşmiştim.

"Çok mu acıktın?"

Taehyung'un sesiyle başımı yan tarafa çevirmiştim.

"Hm hm." demiştim sonda ki 'm'yi uzatarak, o ise halime gülümseyip burnumu sıkmıştı nazikçe.

"E hadi ama, sonra yiyişirsiniz-ay yani tanışırsınız." dediğimde hepsi gülümsemiş ve masaya yerleşmişlerdi.

Siparişleri verip muhabbete kaldıkları yerden devam ettiler, fakat elaman değişikliği olmuş gibiydi.

Sera Jungkook ile, Mina ise Yoongi ile konuşuyordu. Heran ise Heoseok'dan vazgeçmemiş gibiydi, ama her an bana yavşayabilirmiş gibi.

"Bu nasıl bir bakış?"

Taehyung'a bakıp kaşlarımı havalandırdım, nasıl bakıyordum ki?

"Küçük bilmiş kız çocuklarına benziyorsun aynı, surat ifadem ve mimiklerin.. Tanrım."

Güldüğünde dudak büzüp o'na bakmaya devam ettim, yemek ne zaman gelirdi tahminen?

Taehyung büzdüğüm dudaklarıma hafifçe vurduğunda kaşlarımı çatmıştım.

"Ya dudaklarımdan ne istiyorsun?" tek kaşını kaldırıp kolunu masaya yaslamıştı.

"Ne istediğim belli değil mi?" dudağını ısırdığında yutkunup dudaklarına bakmayı sürdürdüm, her an içine düşebilirdim.

Çünkü düşünelisi biriydi.

"Aklın anca erotizme çalışıyor." şakayla dalaşmam karşılığın da omuz silkmişti.

"İki çift güzel söz duymak istiyorum diyecektim sadece. Bence senin aklın erotizmde." omuz silkip gülümsedim.

"İnkar etmedim zaten." şaşkınca bana baktığında sırıtmıştım.

"Ama madem sen iki çift güzel söz istiyorsun, bende iki çift güzel söz ederim." elimi yumruk yaparak dudaklarıma getirip öksürmüştüm.