19|🍷

9.5K 697 150
                                    

İyi okumalar 🍷

"Hafta sonu dış çekimler için, yurt dışına çıkacağız." dudaklarımı gerip etrafa bakınmaya başladım.

"Dalgın gibisin? Bir şey mi oldu?" başımı Mimi'ye çevirip, derin bir nefes verdim.

"Herşey iyi hoş, fanlar, çekimler, yurt dışılar falan ama... İçim sıkılıyor, sahte insanlar sahte gülücükler falan. Samimiyetsizlikten içim dışıma çıktı." başını sallayıp, omuz silkmişti.

"Bu dünya böyle, herkes parasına bakar ve yalandan gülücükler saçar." göz devirip, başımı bıkkınca salladım.

Nerdeyse 1 aydır Kims şirketiyle çalışıyordum, dış çekimler, reklam çekimleri oldukça yoruluyordum.

Hayattan soyutlanmış gibiydim, kısıtlı yaşıyordum resmen.

Kolumdan çekilmemle, bir odaya girmiştim.

"Taehyung?" kaşlarımı havalandırıp, yüzüne saf saf bakmaya başladım.

"Benim?" elini yüzümün yanına, duvara yaslamış ve flörtöz bir şekilde gülmüştü.

"Ne yapıyorsun burada? Ayrıca ben Mimi'nin peşimdeydim, merak edecek şimdi." omuz silkip, dudaklarını gerdi.

Elini duvardan çekerek ceblerine sokmuş ve masaya doğru adımlamıştı.

"Taehyung!" Bay Kim sinirle içeri girdiğinde, irkilerek gerilemiştim.

Sanırım kulaklarım sağır oldu.

"Elin bir iki iş tuttu diye senden ümitlenmiştim, ama çıkan haberlere bakın. Beyfendi içiyor sarhoş olup, kaza yapıyor.

Ben ve abin şirketi sen batırasın diye mi yükseltik böyle? Neden her seferinde maharetlerin yerine rezilliklerinle adından bahsettiriyorsun?

Senden adam olmayacağını biliyordum zaten. Ne diye uğraşıyorsam? Biraz abini örnek al.

Annen bu hallerini görseydi, kahrolurdu. İşe yaramaz herif!" kaşlarımı çatarak, sinirle dişlerimi sıktım.

Bir kaç kez daha böyle denk gelmiştim bağırmasına, cidden bundan daha ağır sözler ettiğini hatırlıyordum.

Taehyung ise sadece alayla cevap verip, gülüyordu. Ama üzülüyordu, biliyordum üzüldüğünü.

"Bay Kim, oğlunuza böyle bağırıp hakaret etmeniz, hele de benim yanımda böyle bir şey yapmanız hiç olgun bir davranış değil." Bay Kim kaşlarını çatıp bana baktığında, yutkunup devam ettim konuşmama.

"Herkes bir olmak zorunda değil, bunu tahminen ne zaman anlarsınız? Sürekli Taehyung ile SeokJin'i bir tutmak zorunda mısınız? Yorulmadınız mı?" kollarımı gögsümde birleştirip, Bay Kim'in yanına ilerledim.

"Eğer unuttuysanız hatırlatayım, o sizin oğlunuz Bay Kim.

Kendiniz mutsuzsunuz diye, başkalarına kötü davranamazsınız. Kendi mutsuzluğunuzla insanları boğamazsınız.

Kendinizi de etrafınızdakileride rahat bırakın artık, hayatı yaşayın. Çünkü hayata sadece bir kez geliyorsunuz.

Sürekli bağırıp çağırıyor, insanlara hakaret ediyorsunuz. Sizce bu yaptığınız, ne kadar olgunca?" gülüp, başını yana eğmişti.

"Koskoca adam, senden akıl mı alacak? Bu ne cürret?" kaşlarını çattığında, gülmüştüm.

"Bay Kim bir söz vardı; akıl yaşta değil baştadır. Buna dayanarak, aklımın sizden daha olgun düşündüğünü iddia edebilirim.

next-door neighbor ° kth Where stories live. Discover now