def ol!

20K 1K 66
                                    

Söz vermiştim. Eda'ya her şeyi öğreneceğime dair söz vermiştim. Bora da sanki inadına hiçbir şey söylemiyordu. Neden ya ben onun eşi değil miyim? Aklından her geçeni olmasa da hayatında olup biteni öğrenmem gerekmiyor muydu? Ben bir şey saklasam alttan girer üsten çıkar yine de öğrenirdi. Bense elim kolum bağlı ağzı açık şekilde ona bakıyordum. Aynadan bilgisayarıyla tak tak bir şeyler yapan kocama bakmaya devam etti. Annem bugün bebeği düşün hiçbir şeye can sıkma demişti ama nasip beynim kazan yeri gibiydi.

Saçımı taramayı kesip arkamı hafif şekilde kocama döndüm. "Hayatım saçımı taramam yardım edebilir misin?" Bora göz ucuyla baktıktan sonra aklından ne geçirdiyse bilgisayarını kenara koyarak ayağa kalktı. Bende tarağı uzatıp anaya tekrar döndüm. Bora o denli huzur içinde tarıyordu ki aklımdakiler gitmiş mayışma moduna geçmiştim.

"Bora şimdi sana bir soru soracağım ve bana dürüst davranacaksın yoksa on gün sana küser konuşmama haberin olsun..."dediğimde taramayı bırakan Bora gözlerini aynadan bana dikti. Bende omuz silktim bana ne ya öğrenecektim işte.

"Emre, sevgilisiyle birlikte şirketi illegal yollardan üstüne yapamaya çalıyor..." Ne! Ağzım açık kalınca hareketsiz ona bakmaya devam ettim. "Ve sen karıcığım kesinlikle bunu kardeşime söylemeyeceksin." Yok, ya Emre yapmaz. Ayağa kalkınca Bora da tarağı yerine koydu.

"Şimdi ben doğru mu duydum. Emre, bizim bildiğimiz senin kardeşim dediğin Emre, sürtük sevgilisiyle birlikte senin şirketi üstüne yapmaya mı çalışıyor?"

"Birincisi hayatım ağzına küfür hiç yakışmıyor ikincisi ise evet İngiltere'de ki şirketi şu sıralar üstlerine yapmakla uğraşıyorlar..."

"Sen... Peki, sen ne yapıyorsun? Arayıp Emre'ye sorsana ya da gidip hesap sor. Böyle sessiz kalmayacaksın değil mi?"

"İnan bana karıcığım ben o şirketi çoktan gözümden çıkardım. Bırak ne istiyorsa yapsınlar zaten bugün konuştum. Yarın ya da bir güne buraya dönüş yapacak. Bende şirketi direkt üstüne yapıp bu evden kovacağım."

"Nasıl ya şaka mısın koskoca şirketten bahsediyorsun nasıl üstüne yaparsın. Onu geçtim bu evden kovamazsın Eda mahvolur..."

"Benim canım yanmıyor mu sanıyorsun? Lan o benim kardeşim gibiydi. Ben gözüm kapalı vekaleti eline verip şirketin başına gönderdim. Madem gözünü para hırsı bürümüş inan bana hiçbir kaybım olmaz. Ben kısa süre de işleri tekrardan toparlayabilirim. Ama Emre'nin kaybı çok büyük olacak beni ailesini kaybedecek. Bir gün o arkasına sığındığı kadında onu terk edince tıpış tıpış buraya dönecek işte o zaman güzelim. Yaptıklarının hesabını tek tek soracağım."

"Sen emin misin yani emin miyiz? Sonuç olarak Emre'den bahsediyoruz bir yanlış anlamaya kurban gitmeyelim." Ben... Ben hala inanmakta zorlanıyordum. Bora kollarımı tutunca "Araştırmadım mı sanıyorsun? Bahar her şey ortada en acısı da ne biliyor musun? Emre benden gelip isteseydi ben zaten üstüne yapardım. Böyle hain gibi arkamdan bıçaklaması... Bilmiyorum. Ben kocaman bir aile olmaya çalışırken sürekli küçülmemiz canımız yakıyor."

"Hey..." Kocamın elini karnımın üstüne koydum "Biz küçülmüyoruz aksine daha çok büyüyoruz. Kocam... Bak bana ben seni çok seviyorum. Bu kötü günleri atlatacağız. Emre'ye gelecek olursak ben hala onun böyle bir şey yapacağına inanmıyorum."

"Keşke... Keşke güzelim..."

Bora bana sakıca sarılırken o şeytan kızı bulup boğazlamak istedim. Nasıl hangi akla hizmet bizim Emre'mizi yoldan çıkarmaya çalışırdı. Bora benden ayrılınca işinin başına dönmüş bende yatağıma geçip oturmuştum. Elime fotokopi kağıdını alıp ders çalışıyor gibi görünsem de aklıma hiçbir şey girmiyordu. Bizim sınavlar yaklaştıkça sanki dertlerimizde katlanıp üstümüze biniyordu. Şimdi ben ne yapacaktım. Eda yarın sorduğunda bunları açıklayamazdım. Eda bu defa dağılırdı. Üstelik de bu gece o videoyu izleyip bu denli umutlanmışken.

KIZIL  👑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin