9. Bölüm İçki ve Ben

10.3K 400 58
                                    

Utana çekine abisiyle bahçeyi turlamaya başladık. Sessizliği bozan o oldu.

''Söyle bakalım kardeşimi bu kadar kızdırıcak ne yaptın?'' O Asi'nin abisiydi anlatmalımıydım..

''Gerçekten hepsini bilmek ister misin?''

''Evet hepsini..''

''Şey.. 4 defa üzerine farklı aromalı meyve suyu döktüm, yağlı mısırlarla dolu kaseyi kafasına geçirdim, bütün okulda arkasın da BENİM KÜÇÜCÜK BİR PİPİM VAR yazısıyla dolaştı, 2 defa sert bir şekilde tokat attım, az önce gördüğün üzere ıslattım, ve sanırım kasıklarına tekme de atmış olabilirim.'' Konuşmamı bitirdikten sonra derince bir nefes aldım. Abisi bir an kaşlarını çatar gibi oldu, içimden dualar okurken bana doğru bir adım attı. O bana  bir adım atınca ben de bir adım geri attım. Biraz soluklanıp kahkahalarla gülmeye başladı.. ''Abi kardeş manyaklar'' ah, hayır bunu içimden söylemem lazımdı. Hiç aldırmadan gülmeye devam etti, hem gülüp hem de bana bir soru yöneltti.

''Sen ciddi misin?''

''Evet'' sesim soğuk çıkmıştı.

''Cesaret hapı felan mı içtin?''

''Aslın da kendime bu soruyu sürekli soruyorum.'' daha sesli gülmeye başladı. 

''Komik olan ne'' sesim de azarlayıcı bir ton vardı.

''Sen, Asi, kasıklarda ki tekme..'' bir kaç dakika daha güldü, en sonunda sesini düzelterek

''Ben yeni sınıf arkadaşın, adım Kuzey menmun oldum.'

İşte şimdi gülme sırası bendeydi, deli gibi gülüyordum. 

''Senin yaşın kaçki?'' gülmeme son verip soluklanmaya başladım.

''21'' 

''Karahanların benimle derdi ne?''

''Bir derdimiz yok, henüz.'' Son kelimesine baskı uygulaması beni korkutsa da.

''Herzaman beklerim.'' meydan okurmuşçasına bakıyordu gözlerim. Oysa ukala bir tavırla

''Herzaman gelirim'' dedi ukalaca bakışlarına karşılık vererek.

''Ah, çook zevkli olucak'' dedim Tüm coolluğumla yürümeye başladım, bildiğim tek şey ise hiç zevkli olmayacağıydı.

Bundan sonraki dersler çok sakin geçti. Kuzeyin sınıfa girip kendini yeni öğrenci diye tanıttırması dışında. 21 yaşında ki bu çocuk nasıl olurda lise son sınıf olarak okula geliyordu anlamıyorum. Sonunda okul bittiğin de Zeytinle çıkışa doğru ilerlemeye başladık. İleri de yuvarlak oluşturmuş grubu umursamadan kullaklıklarımı taktım ve oyun açtım. Kafamı telefona gömmüş şekilde yürürken çarptığım hiç bir omuzu umursamadım. Ah, cidden hangi kuş uçmayı bilmez ki bir kere daha kuş çarptığın da bağırdım.

''Aptal kuş'' kulağımda ki kulaklık yüzünden istemsiz olarak sesim yüksek çıkmıştı. Telefonumu aceleyle cebime koyduğum da az önceki topluluğun ortasın da bulunduğumu anladım. Bir kaç adım ileride sağ tarafım da bulunan Kuzey ve aynı uzaklıkta sol tarafım da bulunun Asi. Herkes şaşkınca bana baktıktan bir kaç dakika sonra Asiyle Kuzey gülmeye başladılar. Kulaklığımı çıkararak sinirle bağırdım.

''Kesin sesinizi'' ikisi de aniden sustu. Al işte sen hangi akla hizmet bağırıyorsun ki birazdan çifte dayak yiyiceksin.. Bu sessizlik hiç hayra alamet değildi. İkisinin yüzünde de aynı sinsi gülümseme vardı. Kuzey sakin sesiyle konuştu.

''Ya çok safsın ya da çok akıllısın.'' ben karşılık veremeden Asi hemen lafa karıştı.

''Kesinlikle çok saf.''

BELALI SERSERİMWhere stories live. Discover now