36.BÖLÜM(YILBAŞINA ÖZEL🎄🎉)

En başından başla
                                    

"Yok abla ne kusuru? Bu koca adam sol tarafından kalkmış bugün." derken bu seferde Umut'u ben kucağıma aldım.

Tek kaşını havaya kaldıran Akın hunzurca gülümsedi. Dudaklarını yalayan Akın beni utandırmaktan zevk aldığını belli edercesine bana baktı ve yanağımdan öptü.

"Ben kahvaltıyı hazırladım oğlum."

Bakışlarını benden ayıran Akın Zeynep Abla'ya "Tamam biz birazdan geliriz." dedikten sonra beni çekip içeri soktuktan sonra kapıyı kapattı.

"Deli misin? Kapıyı kadının suratına kapattın."
"Deliyim hemde sana." koyulaşan gözleri ve fısıltıyla kulağıma söylediği bu sözler az önce yaşadıklarımızın devamını istediğini belirtiyordu.

"Umut burda." dedim kendimi ondan uzaklaştırırken.
"Olsun."dedi.
 
Umut'u kucağımdan alıp ağır adımlarla yatağa doğru yürüdü. Dikkatlice Umut'u yatağa yatırdı ve yanıma geldi. Onu gülümseyerek izliyordum.

Bir tutam saçımı kokladıktan sonra yanağımı öptü.

"Akın." dedim kendimden geçerken. Beni benden alan bir ses tonuyla
"Elvan." dedi.

"Seni istiyorum."

Elini göbeğime götürüp yavaşça okşadı.

"Senden, bizden bir parça istiyorum."

Yutkundum. Bizden bir parça. Akın'la benim bir bebeğim. Bunları düşünmek bile beni heyecanlandırmıştı. Buna hazır mıydım, bilmiyordum ama onu mutlu etmek istiyordum.

İki elimi yanaklarına götürüp yüzünü kendime çektim. Önce dudaklarından hafifçe öptüm ve gülümseyerek " Ben de istiyorum." dedim.

Çocuk yapmak istemiyordum. Benim gibi anne babasız kalmasını istemiyordum. Ya da Umut gibi annesiz. Ama bu kaderdi ve kaderin önüne geçemezdim. Düşüncelerimi Akın anlayışla karşılamış olsa da hep bir bebek özlemi çektiğini biliyordum. Bunu bana söylemesede hissediyordum.

Beni kucağına alıp başımı döndürmeyecek şekilde ayaklarımı yerden kesen Akın mutluluktan beni öpücüklere boğuyordu.

***

Aşağıya indiğimizde Cihan'ı kahvaltı masasısında görmek sinirimi bozsada Akın içim sesimi etmeyecektim.

Her zamanki gibi siyah giyinmişti.  Bugün önüne doğru taradığı saçları ,giydiği siyah bol tişörtü ve gümüş kolyesiyle her kızın hayalindeki gibi erkekti. Koluna yeni bir dövme yaptırmıştı. Yazı olduğu için dikkatli baksamda ne yazdığını göremedim.

Onu dikkatlice süzdüğümü görünce gülümsedi ama bilmiyordu ki içimdeki nefret asla soğumayacaktı. Ona bakınca ölümü görüyordum. Hayatımı sonbahara çeviren bir katildi benim için.

"Abi hoşgeldin." diyen Akın'ın eli hâlâ belimdeydi.
Önce Akın'a sonrada belimdeki eline bakan Cihan yerinde huzursuzca kıpırdadı.

"Hoşbuldum." dedi. Sesindeki siniri hissediyordum.

Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirdikten sonra masaya oturdum.

"Oğlum nerde?" diyen Cihan'ın gözleri üzerimdeydi.

"Kahvaltısını bizden önce yapıyor. Şu an yukarıda Zeynep Ablayla oyun oynuyorlar. " Ona açıklama yapmasını istemiyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. Akın sevgili abisinin(!) neler yaptığını bilmiyordu.

Krizantem(Wattys 2019)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin