12.Bölüm

1.8K 73 13
                                    

Çaresizliğim ilk defa bu denli canımı yakıyor. Içinde bulunmak istemediğim durumlar üzerime üzerime geliyordu. Rüyalarım da sevdiğim insanları bana hesap sorarken görüyordum. Hepsi ellerini açmış boğazımı sıkmak için sıraya girmişti. Ben kaçtıkça yalanlarımla birlikte onlarda kovalıyordu beni. "Sen yaptın. Senin yüzünden bu haldeyiz. "
Hepsi aynı şeyi ezberlemiş beni yakalamaya çalışıyorlardı. Kaçtıkça nefes nefese kalıyor ama yinede bir karış bile yol kat edemiyordum.

"Hayır. Gelmeyin üzerime. Ben bir şey yapmadım."
"Elvan. Uyan canım. Kabus görüyorsun."

Sedef'in sesini duymamla o korkunç rüyadan uyandım. Rüya değildi kabustu. Nefes nefese kalmış üstelik terketmiştim. Sedef'in bana uzattığı bardağı aldım. Suyu kafama dikmemle Cihan'ı gördüm.

"Ben senin ilaçlarını getireyim.  Kaç gündür dikkat etmiyorsun kendine Elvan. "
Sedef söyleyene söylene çıktı odadan. Akın'dan ayrılmamın  üzerinden bir hafta geçmişti. O bir hafta içinde doğru dürüst ne yemek yedim ne de dışarı çıktım. Resmen depresyondaydım.

"Niye bu haldesin Elvan? . Gün geçtikçe eriyorsun. Yapma bunu kendine."
Bunları söyleyecek en son kişiydi Cihan. Niye bu halde olduğumu bal gibi biliyordu. Utanmadan sorabilmesi cahil cesaretiydi.
"Bir de soruyor musun? Senin yüzünden bu haldeyim."
"Ben istemediğim halde evleniyorsam sende istemediğin halde ayrılmak zorundaydın. Benim yüzümden değildi. Sen kendi seçimini kendin yaptın."

Bana seçme hakkı tanımadı. Ya yapacaktım ya yapacak. Ama o , bunu anlayamacak kadar kötüydü. Beni bu hale getiren insan tam karşımda sanki bu olanlar onun suçu değilmiş gibi duruyordu. Ikimizde sustuk. Zira ben nefretimi kusardım o beni suçlardı.

"Iç şunu. Bak ne hale geldin. Madem seviyorsun çocuğu bu kadar , niye ayrılıyorsun birtanem."
Bana uzattığı ağrı kesiciyi içtim. Bardağı masaya koyduktan sonra çıktım yataktan.
"Hadi siz gidin. Ev bakacaktınız bugün. Ben evde kalmak istiyorum. "

Dün gece Cihan Beyimiz bizde yatılıya kalmıştı. Neyseki son dakika akıl edip kapıyı kilitlemiştim. Geleceğini biliyordum. Beni gece on iki sularında yanıltmadı. Kapıyı açmamı söylesede dediğini yapmadım. Sözde uzak duracaktı benden.
"Hayır Elvan sende geliyorsun. Evde tıkılıp kaldın. Hadi güzelim. Hazırlan sana da değişiklik olur."

Ne kadar gelmek istemediğimi söylesemde ikisi bir olup beni zorda olsa ikna etti. Yol boyu onlar konuştular ben sustum. Bize yakın yerlerde ki evlere bakıyorlardı. Cihan  sırf bana yakın olabilmek için bilerek bu evleri seçiyordu.

"Neden illa bu semt. Ben Beşiktaş'ta bir ev alırız sanmıştım."
Gerçekten bende öyle düşünüyordum. Bizim evimiz yani artık sadece benim evim daha mutevazi bir semtteydi.

"Bu evi sevdim. Sıcak bir havası var. Hem çocuk odası var ayrıca Elvan'a da yakın sık sık bize gelir."
Cihan'ın evde olacağı vakitlerde gelmek istemiyordum. Aslında ev güzeldi. Siteli , çocuk parkı da olan hoş bir evdi. Sitenin son katındaydık  . Dört odası bir salonu vardı evin. Bu evi bana daha yakın olmak için tuttuğunu bal gibi biliyordum.
Yüzüne nefretle bakmaktan, onu sevmediğimi ona haykırmaktan bıkmıştım.
Ne olacaksa olsundu artık benim için. Ben kendi aşkımdan vazgeçmiş zavallı bir kızdım. Ne ailem vardı arkamda ne de beni gerçekten seven biri. Akın'ı bir yalan uğruna ,sevmediğim bir adam yüzünden kaybetmiştim.
Sadece Sedef vardı yanımda. Canım arkadaşım tek yoldaşım Sedef. Onun için yapıyordum bütün bunları.

"Tamam aşkım sen ne dersen o. Bu ev olsun. Haklısın aslında Elvan bana ne kadar yakın olursa o kadar iyi."
Gerçekleri bilsen bu kadar rahat konuşamazdın belkide. Benim saf arkadaşım. Elini Cihan'ın elini tutmak için götürdü. Cihan yere bakan bakışlarını önce elin sahibine sonra bana çevirdi. Elini sertçe çekti. Sedef her ne kadar benim yanımda sesini çıkarmasa da çok üzüldüğünü görebiliyordum. Bu adamdan arkadaşıma koca olmazdı. Tek duam doğmamış çocuğuna babalık etmesiydi.

Krizantem(Wattys 2019)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin