36.BÖLÜM(YILBAŞINA ÖZEL🎄🎉)

1.3K 62 37
                                    

Medyada Cihan

Gözlerimi bin bir zorlukla açarken hâlâ dün yaşadıklarım aklımdaydı. Kalbime pelesenk olmuş özlemim arada kalbimi sızlatsa da iyiydim. İyi olmak zorundaydım.

Beni sımsıkı saran Akın'ın sert ve  aşık olduğum çehresini seyrederken huzuru bulmuştum. Ellerim yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarında gezinirken kalbim ilk günki gibi ağzımda atıyordu. Düz kirpikleri güzel gözlerini saklayan bir cennetin anahtarı gibiydi benim için.

Ellerim hâlâ yanaklarında gezerken gözlerini açan Akın gamzesini göstererek gülümsedi bana. Bir gözü açık bir gözü yarı kapanık uykusunu alamadığı her halinden belliydi.

Giydiğim saten siyah geceleğin ince ipi omuzlarımdan aşağı inmiş neredeyse göğüslerim açılacaktı. Gözlerinin ışıldadığını görmüştüm. Bir hamlede beni altına alan Akın'a "Ne yapıyorsun?" dedim gülerek kızarken.

Başını çoktan boynuma gömen Akın, önce kokumu içine çekmiş sonra ıslak öpücüklerini boynumdan göğüslerime kadar yolculuğa çıkarmıştı.

Başım dönüyor ve daha fazlasını istiyordum. İnlemem hoşuna gitmiş olacak ki kalçamı sıktıktan sonra gülerek dudaklarımı keşfe çıkmıştı. Bana böyle her dokunduğunda ilk günki gibi eriyordum.

İkimizde kendimizden geçmiştik. Bu büyülü anı bozan Umut'un ağlama sesiydi. Akın hâlâ boynumu öpüyor, ısırıyor ve beni farklı alemlere götürüyordu ama ses gittikçe daha çok yaklaşıyordu.

"Akın." Sesim çok şehvetli çıkmıştı.
"Çok güzelsin bebeğim."
"Umut ağlıyor."

Beni umursamışa benzemiyordu.

"Zeynep sultan ilgilenir." dedi dudakları bedenimde hunharca dolaşırken. Bu ânın bozulmasını istemiyordum ama kapı çalıyor ve Akın beni bir türlü bırakamıyordu.

Onu itmeye çalışmamla her iki elimi de başımın üstünde birleştirdi.

"Sabit dur." diye hırladı resmen.
"Kapı çalıyor."

Oflayarak üzerimden kalkan Akın'a hak veriyordum.

Siyah tişörtünü giydi, bana arzuyla baktıktan sonra istemeye istemeye kapıyı açtı.

Kapıyı aralık yapmıştı bu yüzden ben gözükmüyordum. Bundan istifade üzerimi de düzeltip yataktan çıktım. Çıplak ayaklarım parkeyle buluşunca ilk defa üşümediğimi fark ettim. Aksine burası çok sıcaktı. Akın'la az önce yaşadıklarımız sayesinde bana ateş basmıştı. Yüzümün kızardığına adım gibi emindim.

Çabuçak banyoya girdim ve kızarmış yüzüme baktım. Boynum Akın yüzünden kıpkırmızıydı ve birazdan moraracağını biliyordum. Yaşadıklarımız aklıma gelince elim istemsizce dudaklarıma gitti ve yüzüme yerleşen mutluluk kendini bariz bir şekilde belli etti.

İşlerimi hemen halledip banyodan çıktım ve boynumdaki morlukları kapatacak kıyafetlerimi giydikten sonra kapıya doğru yaklaştım.

Akın ve kucağında Umut'u pışpışlayan Zeynep abla hâlâ kapıdaydılar.
"Bu canavar yine neden rahat durmuyor, Zeynep abla?" şakayla karışık söylediği bu sözler gülmeme sebep oldu.

Akın Umut'u kucağına alırken "Annesini istiyor bu huysuz adam. Kalktığından beri anne anne deyip ağlıyor. Susturamayınca mecburen sizi uyandırdım oğlum kusura bakma." diye açıklama yapan Zeynep abla mahcup bir şekilde Akın'a bakıyordu.

Krizantem(Wattys 2019)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin