4.Bölüm

1.5K 101 12
                                    

İyi okumalar!

Karlı yolda ilerlerken kafamı cama yaslamış derin derin nefes almakla meşguldüm. Uzun uğraşlardan sonra Jack arabanın anahtarını benden almayı başarmıştı ve şimdi arabayı o kullanıyordu!

"Daha ne kadar oflamaya devam edeceksin?" diye sordu kafasını yoldan ayırmadan. Arabayı dikkatli ve yavaş kullanıyordu. Zaten hızlı kullanma gibi bir ihtimali de yoktu, yollar karla kaplıydı. Ama az ileride buz olduğuna emindim.

"Ben kullansam ne olurdu?" diye çemkirdim. Bana döndü ve gözlerini kıstı. "Pekala, kullan." Arabayı sağa çekip hiç beklenmeyen bir hareket yaparak koltuktan indi ve yer değiştirmemizi sağladı. Bu sırada bana 'başbelası' dediğini de duymuştum.

Kemerimi taktıktan sonra gaza bastım ve ilerlemeye başladık. İşte dediğim buzlu yola gelmiştik. Orada biraz hızlandım.

"Tatiana!" diye bağırdı Jack. Araba sağa sola sallanıyordu ve bu oldukça eğlenceliydi. Jack'in bağırışmaları sonucunda daha da hızlandım.
Hızı sevdiğim gibi bir gerçek vardı ve kimse beni durduramazdı.

Jack kafasını cama çarptığında kahkahalarımın arasında bir de onun küfrünü duymuştum, ilk defa.

"Siktir, Tatiana bas şu frene!" diye bağırması üzerine ani bir hareketle frene yüklendim. İkimiz de sert bir şekilde öne savrulmuştuk.

"Beni korkuttun!" diye bağırdım. Aniden bağırması üzerine ne yapacağımı kestirememiştim.

"İyi misin?" diye bir soru yöneltti. Yüzünü buruşturmuştu ve sanırım o pek de iyi değildi. Montunu sıyırdı ve kolunu görmeme izin verdi. Bembeyaz teninin üzerinde biraz kan vardı. Montunun o kısmı da yırtılmıştı.

"Arabanın sivri kısmına geldi sanırım." Diye açıklamada bulundu.

"Jack.." diye fısıldadım. "B-Ben özür dilerim."

Bu günün tarihini kaydedin, Tatiana Bailey Verhees özür diledi!

"Canım acımıyor. Sorun değil." Gülümsedi. "Ama bundan sonra dikkatli süreceksin."

Onu başımla onayladım ve tekrar gaza bastım. Ama bu sefer oldukça yavaş ve dikkatliydim. Onun istediği gibi.

Çiftliğe geldiğimizde ikimiz de arabadan indik ve buradaki görevli Tom Amca'nın yanına gittik. Ondan yumurta ve süt almak biraz uzun sürmüştü çünkü süt daha sağılmamıştı ve yumurtalar paketlenmemişti.

Yaklaşık 1,5 saat bekledikten sonra sonunda alabilmiştik. Kar hala yağıyordu ve yollar kapanmadan eve ulaşsak iyi olurdu.

Bu sefer sürücü koltuğuna Jack oturdu ve ilerlemeye başladık(!) Kar sayesinde ilerlemek ne kadar mümkünse.

Birkaç km yol aldıktan sonra araba birden durdu. İkimizin de aynı anda birbirimize bakması komikti ve güldüm.

"Arabaya bir şey oldu." Dedi Jack benim aksime ciddi bir ifadeyle.

"Ne gibi?"

Sorumu yanıtsız bırakarak aşağı indi ve kaputu açtı. Harika, şimdi de yolda mı kalmıştık?

Hızlıca yanına gidip ne olduğunu anlamaya çalıştım.

"Arabanın suyu donmuş."

Tek kaşım havalandı. "Yani?"

"Yani...Muhtemelen geceyi burada geçireceğiz."

**

Tam 4 saattir arabada oturmuş yardım bekliyorduk, ormanın ortasınaydık, hava soğuktu ve bacaklarım oturmaktan ağrıyordu. Üstelik telefonlarımız da çekmiyordu.

"Dışarı çıksak?" diye mırıldandım. Karanlıkta ormanlık bölgede dışarı çıkmak ne kadar mantıklı bir hareketti onu da bilmiyordum.

"Pekala."

Montumun şapkasını kafama geçirdikten sonra arka koltuktaki süt şişesini yanıma aldım. Acıkmaya başlamıştım, bu işimizi görürdü.

Dışarı çıktıktan sonra Jack arabayı kilitledi ve yan yana yürümeye başladık.

"İlerideki kulübeyi görüyor musun?" diye sordu. Gözlerimi kısıp gösterdiği yöne baktığımda gerçekten de bir kulübe gördüm. Ama uzaktaydı.

"Şansımızı deneyelim."

Karlarla dolu yolda bata çıka ilerlerken botlarımın kara gömülmesinden dolayı dengemi kaybedip sendeliyordum. Aynı şey Jack'e de oluyor mu diye baktığımda onun dümdüz yürüdüğünü fark ettim.

Uzun bir sürenin ardından kulübenin önüne gelmiştik.

"İçeri girelim!" diye sitem ettim. Jack bana bakarken gözlerini devirdi.

"İçeri girersek bu kulübe üstümüze yıkılır Tatiana." Dudaklarımı büzdüm. Her zamanki gibi yine doğruyu söyleyen ve mantıklı konuşan oydu!

Kulübenin pencereleri kırıktı ve tahtalarının bazı yerleri kopmuştu. Zaten küçüktü ama sağlam olsaydı işimize yarardı. En azından bir gecelik.

"Arabaya dönmeliyiz."

"Hayır, hayır o kadar yolu tekrar yürüyemem. Lütfen, Jack."

Biraz düşündükten sonra beni onayladı ve tek elini kara dayadıktan sonra yere oturarak sırtını kulübeye yasladı.

"Yanıma gel."

Yanına doğru yürüdüm ve aynı şekilde yanına oturdum. Üşüyordum ve açtım.

"Süt?" diye sordum elimde şişeyi sallarken. Gülümsedi. Gülümserken yeşil-mavi karışımı gözleri kısılmıştı ve ne yalan söyleyeyim oldukça ta-

"Tatiana, iyi misin?"

"D-Dalmışım."

Şişenin kapağını açtım ve biraz bekledim. " Bardak yok ve şişe de."

"Sen iç öyleyse. Ben dayanabilirim."

Sırıttım. "Başka zaman olsa bunu sorun ederdim ama şimdi açım ve bu sütü içmek istiyorum. Süt partisi!" diye bağırdım ve sesim dağlara çarpıp bana geldi. İkimizde gülmeye başladık.

İkimiz de sırayla sütü içtikten sonra Jack'e bakıp kahkaha attım.

"Bıyıkların çıkmış Johnson." Cebinden telefonunu çıkarıp bana doğrulttu.
" Senin bıyıkların çok daha güzel."

İkimiz de gülerken aklıma annem geldi. Eminim benim kayıp olduğumu çoktan polislere haber vermiştir.

Birkaç dakika sustuktan sonra bana döndü ve gözlerini gözlerime odakladı.

"Kendinden bahsetsene, arkadaşlarından veya hobilerinden."

Boğazımı temizleyip ne söyleyeceğimi düşündüm.

"Matt. Şu an en yakın arkadaşım Matt ama Nash ve Taylor ile de iyi anlaşıyorum." Evet kız arkadaşım yoktu. Kızlarla hiçbir zaman iyi anlaşamamışımdır.
"Senin?"

"Benim en yakın arkadaşım Jack, adaşız." Dedi sırıtarak. "Ama o, bu okulda değil. Aslında herkesle iyi anlaşan biriyim. Ama bu okuldaki en yakın arkadaşım Nash, Taylor, Shawn ve Carter."

"Carter." Diye fısıldadım. " Eski sevgilimdi."

Okuyun :)

Selam selam selam :D Şunu söylemeliyim ki olaylar daha başlamış değil. Yani daha ilk bölümlerdeyiz ve önceki hayatları, aralarındaki arkadaşlık ilişkileri vs şeyleri bu bölümlerde açıklamaya çalışıyorum. Asıl olay tahminimce 5 veya 6. bölümlerden sonra gelişmeye başlayacak. İlerisi için elbette planlarım var, güzel olacak :D Okumaya devam.

Multimedya adorable Jack Johnson :D :)

Vote ve yorum istiyorum, emeğimi karşılıksız bırakmayalım asdfgh

Cold Hearted | Jack JohnsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin