29.Bölüm

370 27 11
                                    

3 gün sonra

Bilgisayarımın başında geometri sınavının açıklanmasını beklerken heyecandan tırnaklarımı kemirme seviyesine gelmiştim. Sonucun ne olacağını elbette biliyordum, beni heyecanlandıran asıl şey o notun okul sitesindeki hesabımda görünmesiydi.
Geometri hocamız, notları bu akşam bilgisayara gireceğini söylemişti ve ben dayanamayıp birkaç saat önceden internete girmiş, sürekli sayfayı yenileyip duruyordum.
Şu notumu bir öğreneyim hemen Matthew'ın yanına gitmem gerekiyordu. İki gündür hafta sonu bahanesiyle Jack ile görüşmemiştim, telefonumu tamamen kapatmış, evden gelebilecek çağrılar için de annemi tembihlemiştim. Geometri sınavını olduktan hemen sonra eve geldiğim için o gün de beni gören pek olmamıştı.

İki gün boyunca sadece kös kös oturup ne yapacağımı düşünmüştüm ve sonuç olarak ilk önce Matt ile görüşmem gerektiği kanısına varmıştım. Mağdur olan taraf oydu. Yani en azından dışardan öyle görünüyordu.

Düşüncelerden sıyrılıp tekrar bilgisayar ekranına odaklandığımda sevinçten çığlık attım.

" Anne, geometriden A+ almışım!"

Ekranda adeta altın gibi parlayan notum beni saniyeler içinde mutluluğun zirvelerine çıkarmıştı.
Her ne kadar kendi çabamla bu notu almış olmasam da bu sevinmeme engel değildi. Hem... soruları çalarken bir nevi çabalamış oluyordum.

" Anne!"

Koridorlarda dört dönerken annemi bir türlü bulamıyordum. Koşarak merdivenleri indim ve evin alt katındaki odalarına da baktım.

" Annem banyoda." Anastasia yanıma gelerek konuştu.

Ah, annem tam da banyoya girecek zamanı bulmuştu!

" Pekala. O, banyodan çıktığında lütfen geometriden aldığım notun en yüksek not olduğunu söyle."

Gülümsedim ve ben dış kapıya doğru yönelirken kardeşim beni durdurdu.

" Nereye?"

" Bir arkadaşıma gidiyorum. Hem annem biraz sonra banyodan çıkar, şimdi karanlıkta tek başına korkmazsız değil mi?"

Başını iki yana salladı.
" Ben kocaman genç kızım, genç kızlar korkmaz."

Ana'nın bu bilmiş tavırlarına kıkırdarken üzerime montumu geçirerek evden çıktım.
Anlaşılan bu evde bir tane daha cadı yetişiyordu.

Bizim sokaktan ana caddeye çıktığımda adımlarımı yavaşlattım. Cidden Matthew'e ne diyeceğimi bilemiyordum. Korkuyordum. Ne diyeceğimi bilmediğimden değil, istemediğim şeyler öğreneceğimden...
Sonuçta ikisi kavga etmişti ve bunun nedeninin önemli bir şey olması gerekiyordu. Jack saçma ve sıradan bir şey için benim en yakın arkadaşımı pataklayacak biri kesinlikle değildi. Jack'in hoşuna gitmeyen ve az çok benim de hoşuma gitmeyeceğini bildiğim bir şey olmuştu ki ikisi arasında böyle bir gerginlik yaşanmıştı.

Matt'in oturduğu sokağa girdikten sonra yokuşu tırmanmaya başladım. Donmuş karlar, ben üzerlerine bastıkça çatırdıyordu.
Bu ve aşağıdaki sokak pek güneş görmediği için buradaki karlar ve buzlar daha erimeye başlamamıştı anlaşılan.

Sonunda eve ulaştığımda ürkek adımlarla bahçeye girerek son zamanlarda bakım yapılmadığı bariz bir şekilde sırıtan bahçeden hızla evlerinin kapılarına ulaştım.
Zili çaldığımda kapıyı ablası Kristen açmıştı.

" Merhaba Tatiana." Beni yüzünde kocaman bir tebessümle karşıladı.
Espinosa ailesinden hala mutlu birilerini görmek şimdilik beni iyi hissettirmişti.

Cold Hearted | Jack JohnsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin