İyi misin?

327 23 5
                                    

Genevive'den...

Onalara öyle kızgındım ki. En yakın arkadaşımın hamile olmasına mı yoksa karnındaki bebeğin beni sevdiğini sandığım adam olmasına mı üzülseydim. Sokakta öylece geziniyordum. En sonunda bir bar bulup içeri girdim ve oradaki bar taburelerinden birine oturdum.

"Bana sert bir şeyler getir." diye emrettim adeta barmen çocuğa.

Jack'i uzun zamandır seviyordum ama bir türlü ona Liz'e olan aşkını unutturamamıştım. Madem şuan Liz ile bereberlerdi benimde artık onu unutmam gerekiyordu. Birde Liz'in hamilelik durumu vardı tabi.

"Bu güzel bayanı bu kadar üzen şey nedir?"

Gelen sesle kafamı sağa doğru çevirdim. Uzun boylu siyah saçlı, teni bembeyaz, gözlerinde mavi bir esaret olan bir adam bana bakıyordu. Bakışlarından etkilenmemek mümkün değildi doğrusu.

"Sizi bu kadar merak ettiren şey nedir?"

Dedim barmenin getirdiği viski bardağını kafama dikerek.

"Bir tane daha." dedim barmene elimle işaret yaparak.

"Çok hızlı gidiyorsun."

"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum."

"Bu kadar ilgi çekici bir bayan yanımda oturuyorken benden umursamaz davranmamı isteme."

"Hadi ama şu barda etkileyebileceğin benden daha çekici kızlar var." dedim gözlerimi gözlerinden ayıramayarak gerçekten de etkileyici bir adamdı.

"Ama benim gözüm bir tanesinde. Ayrıca kızılları severim." dedi yarım ağız bir gülümsemeyle.

Bende aynı şakilde ona karşılık verdim.

"En azından ismini öğrenecek kadar yakışıklı olduğumu düşünüyorum." dedi saçlarımla oynarken.

"Genevive." dedim elimi uzatırken.

"Jordan. Bu barın sahibi." dedi seksi bir gülümseme atarken.

***********

Cameron'dan...

"Ne yani şimdi jürinin bizi beğenmediğini mi söylüyorsun bana baba?"

Söylediğim baba kelimesiyle biraz irkildikten sonra yüzünde hafif bir tebessüm oluştu ve sözüne devam etti.

"Hayır performansımızı beğendiklerini ama yarışmaya katılmak için yetersiz olduğumuzu söylediler ama aranızdan 3 kişiye hala burs verme imkanları var." dedi yarışmaya katılamadığımız için üzüldüğü belliydi.

"Kimmiş bu 3 kişi?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Genevive, Gerry ve David."

Burs alamamıştım demek bunca çabam boşuna harcanmıştı. Ama Genevive kazanmıştı en azından onun için mutlu olabilirdim. Peki ben şimdi ne yapacaktım? Oysa ki bütün umudumu buna bağlamıştı. Bir süre öylece baktım ne diyeceğimi bilmiyordum.

"Burs verecekleri okul nerede?"

"New York'ta. Gerry ve David çoktan kabul ettiler ama Genevive karasız."

"Bizim bursu kazanamadığımıza üzülmüş olmalı." dedim gözlerimi devirerek.

"Hey, hiçbir şeyden umudu kesme sende başka alanlarda şansını denersin." dedi beni teselli etmeye çalışarak.

"Her neyse ben odama gidiyorum."

Dedim salondan çıkarak bu haber beni gerçekten üzmüştü odama girip kendimi yatağa attıım bir süre öylece uzandım sonra üşüdüğümü farkedip battaniyeyi üzerime aldım. Masanın üzerindeki telefonumun titrediğini anlayınca zor da olsa masaya uzanıp telefonu elime aldım. Arayan Tyler'dı.

PAÇOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin