Darcy (Düzenleniyor)

Bölüm 2

                                                            ...-

-----------------------------------------------------------------------------------

   Bu ormana ilk kez giren Darcy henüz yolları ve bu ormanın nerelere çıktığını, nelere sahip olduğunu bilmediği için yarın ilk iş ormanı keşfe çıkmaya karar verdi.

    Hava daha yeni karardığı için ateş yakmak amacıyla küçük dallar ve taşlar toplamak üzere mağaradan çıktı. Mağaradan çıkar çıkmaz suratına vuran hafif soğuk ve hoş hissettiren rüzgar ile derin bir nefes aldı. Bu rüzgarın gece daha da soğuk olacağının habercisi olduğunu bilen Darcy birkaç büyük yaprak parçası da toplamayı kafasına not etti.

   Yerden taş ve dal toplarken de bir yandan etraftaki seslere dikkat kesilip canavar saldırılarına hazırlıksız yakalanmamaya çalışıyordu. Evinden ilk kez bu kadar uzakta ve ilk kez evi olmayan bir yerde yatacağı için üzüntü duyuyor olsa da etrafta sürekli Kurt, Baykuş ve çeşitli kaynak canavarlarının seslerine dikkat kesilip yakalanmamak için ettiği çaba, bu duygu durumunun önüne geçiyordu.

          10 Dakika Sonra

   Artık hava tamamiyle kararmış, etraftaki canavar seslerinin arttığını fark etmesiyle beraber mağaranın içerisine kaçtı.

   Mağaranın en kenarına doğru geçip küçükken arkadaşlarından öğrendiği ateş yakma tekniğini denemeye başladı. İşe yaramaya başlamasıyla tebessüm edip düşündü.

"Bu şekilde ateş yakacağım zamanın geldiğine inanamıyorum, neyseki öğrenmişim yoksa şu anda soğuktan donmuş olurdum herhalde.. Neyse hazır ateşi yakmışken Şunu da yakıp mağarayı biraz daha gezeyim gözümden kaçmış olan bir şeyler olabilir."  yanında getirdiği büyük bir dal parçasını aldı, pantalonun bacağındaki yama kaplı yerden birazcık kumaş parçası alıp Dalın üzerine koydu ve kendi Meşalesini yaptı.

   "Şu anda büyü bilmek, dantianımı hissetmek o kadar işe yarardı ki.. belki de ateş elementine kabiliyetim vardır ha, bütün mağarayı bu meşale gerektirmeden aydınlatırdım heheh biraz da havalı bir şekilde ateş yakardım mesela parmak şıklatma hareketi ile.. Neyse eğer cidden sahipsem bunu hareketi kesin yapmalıyım. " diye kendi kendine mırıldanırken yankı yapan ayak sesini düşünmemeye çalıştı. Böyle bir yerde yalnız kalmak onu içten içe ürkütüyordu.

   Meşalenin hafif sönüp geri gelmesiyle bakışlarını meşaleye çevirdi ve

   "Anlaşılan çok fazla sürem kalmadı hızlıca gezip dönmem lazım yoksa kaybolabilirim. Artanı da yarın gezerim nasıl olsa daha seçmelere 6 ay var kendimi geliştirmek zorundayım bu yüzden de büyük ihtimal burda kalırım." Diye düşünüp ilerlemeye devam etti.

    Mağarada ilerlerken duvarlarda olan çivi ile yapılmış çizimleri gördü ve çizimlere doğru ilerlemeye başladı. Çizimlere varınca elini çizimlerde gezdirmeye başladı. Tuhaf bir şekilde bu çizimleri çizen kişi sanki sürtünme kuvvetinden etkilenmemiş bir şekilde resmen kalem ile kağıdı çizer gibi çizdiğini düşünmeye başlamıştı. Çizgiler o kadar keskin, belirgin ve kesindi ki resmen bir sanat eserine bakar gibi büyülenmiş bir halde çizimlere biraz daha yaklaştı.