11 ⚓

11.2K 637 170
                                    

Anonimin ağzından..

" Ulan Esma! " diyip kahkahayı bastım.

Çünkü benim gerizekalı kankam Uzay 'ı gözetlerken yakalanmıştı.

Dilara 'da kahkahasına zor da olsa ara verip " Ya Allah belâmı versin mal bu kız. Lan öyle çocuk mu kesilir? " " Oha oha diye bağırmış resmen! " ikimiz kahkaha atarken Esma göz devirip önüne döndü " Ne deseniz haklısınız susuyorum o yüzden. "

Şöyle özet geçeyim.

Uzay 'ı gözetlerken, bir kız Uzay 'ın yanına gitmiş ve bildiğin depar atmış ki bu deparda olamaz, sürtünmüş çocuğa uçmuş bildiğin.

Bizim mal bunu görünce ' Oha oha yavaş gel ' diye bağırmış ve o andan gerisini kahkahalarımızdan duyamadık, daha doğrusu dinleyemedik bile.

" Ee Uzay ne yaptı? " heycanlı soruma yüzünü buruşturdu " Bana döndü iyice bir süzdü hayvan! Sonra da mal gibi sırıttı. "

Dilara ile tekrar kahkaha atmaya başladık.

" Ship ship su sesii. " aynı anda ellerimizle alkış yaparak bağırınca Esma 'nın öfkeli bakışları bize döndü " Kanka ship ismi ne olsun ya? " " EsAy uuuu " " Ya mal mal konuşmayın çakıcam bir tane şimdi. " " Ay enişte geliyor! "

" Selam kızlar! " Uzay 'ın bir anda sınıfa girip bizim sıraya oturmasıyla Esma 'nın gözleri açıldı. Dilara ile biz bakıştık. Bu bir süre böyle devam ederken Dilara ile gülüceğimizden emin olduğumuz için koşarak sınıftan çıktık ve kahkahalarımızı serbest bıraktık.

" Bu kadar erken beklemiyordum! " " Lafın gelişi enişte geliyor dedik geldi. " kahkahalarımızı tekrar serbest bırakırken deli gibi gülüyorduk.

" Leyla! " Esma çığlık attığın da kahkahamız kesildi " Kaç! " el ele tutuşup koşarak merdivenleri indik ve bahçeye çıktık.

" Bittiniz olum siz! Bugünden beri gülüyorsunuz bana! " " Ya komik ama ne yapalım?! " " sen hiç konuşma Leyla sen hiç konuşma! " " Aa neden ki ama? " koşarak kantine girdik. Saçlarımı seviyordum ve yolunmasını istemiyordum.

Esma kantin masasında ki suyu kapıp peşimizden koşarken Dilara " Tişörtü yeni aldım çıkartıyım öyle dök bari. " Elis 'in gurubu bize aşşağılayan gözler ile bakarken Emir Uzay ve Atlas gülüyordu hatta ve hatta Atlas bile gülüyordu. Hani şu bildiğiniz buzdan heykel olan Atlas.

Emir 'e bakayım derken Esma bana yetişip suyu üstüme boca etti " Soğuuk! Lan buz gibi bu su! " olduğum yerden durdum ve kafamdan akan suları izledim.

Lan bari Emir 'in karşısında yapma rezil oldum.

" Oh iyi oldu! " " Ç-çok soğuk! " yalan söylüyordum.

Su soğuktu evet ama hava gayet sıcaktı pek etki etmiyordu doğrusu. Ama bunu Esma 'nın bilmesine gerek yoktu tabii.

" Oha o kadar soğuk mu cidden? " Esma yanıma gelip yüzümde ki suları eli ile az da olsa giderdi " Ay çok mu soğuk titriyorsun! " elinde ki suyu kapıp kafasından boşaltıcakken anlayıp kaçtı.

Of yaa.

Vücudum kaskatı kalmış beklerken sinirden kuduruyordum bildiğin.

" Ben bu ayakkabıyı yeni aldım ve şuan sırılsıklam! "

Esma beni sinir etmek için geldi ve kalan suyu ayaklarıma döktü " Hass... " yerde bağdaş kurup ayakkabılarımı hemen çıkarttım.

Her ne kadar az önce dalga geçsem de cidden soğuktu.

" Hasta olursam bana sen bakıcaksın. " ıslak üstüme yapışmış tişörtü biraz da olsa tenimden ayırdım " Of ya! "

İşte o an öyle bir şey oldu ki..

Esma sen beni hep ıslat be.

𝘉𝘰𝘴 𝘎𝘦𝘮𝘪𝘭𝘦𝘳/𝘺𝘢𝘳𝘪𝘵𝘦𝘹𝘵𝘪𝘯𝘨Where stories live. Discover now