"Şuan arkadaşımla konuşuyorum, gitsinler göstereceğim ben sana." gülüp, başını sallamıştı memnuniyetle.

"Mira'ydı değil mi?" kırmızı başın partisinde çarpıştığım çocuktu bu.

"Evet, sende Hoseok?" diyip güldüğümde, gülmüş ve başını sallamıştı.

"Nasılsın?" kaşlarımı havalamdırıp, güldüm.

"İyiyim, sen?" omuz silkip yanıma gelmişti.

"Bende iyiyim. Teşekkür ederim."

🍷

"Görüşürüz Mira, telefon numarası için teşekkür ederim." Hoseok baş selamı verip, gülümsemişti.

Şükür sonunda kalkmışlardı, kırmızı başın arkadaşları iyi insanlardı aslında. Hiç biri kırmızı baş gibi sapık ve pezevenk değildi.

Akşam boyunca sohbet edip, tıkınmıştık. Sohbetleri iyidi ve komik insanlardı.

Sanırım farklı insanlarla tanışmak iyi olmuştu.

Kırmızı baş ise, akşam boyunca fazla ağzını açmamıştı.

"Minho, aşkım nerdesin?" Minho mutfaktan çıkarak yanıma geldiğinde, gülüp kolumu omzuna atmıştım.

Tabii biraz zorlanıyordum, parmak uçlarımda durmama rağmen Minho boyunu kısaltmak için boynunu eğmişti.

"Neler yaptın bakalım, anlat. Uyumak yok bu gece. Nasıl özlemiş, eşşek." diyip yanağını mıncırmıştım boştaki elimde.

"Peki, hadi gel bakalım." salona geldiğimizde, koltukta bagdaş kurup Minho'ya çevirmiştim bedenimi.

"Bir yıl boyunca okudum, bu kadardı.

Saygılar." ayağı kalkıp eğilerek slam verip gideceği vakit kaşlarımı çattım.

"YA MAL! GEL BURAYA." gülerek durmuş ve arkasını dönerek tekrar koltuğa oturmuştu.

"Anlat ya neler yaptın, manitacılık falan. Ha?" diyip dilimi yandan çıkartıp göz kırptım, 'Hadi hadi, utanma anlat' dermişcesine.

"Lütfen ilk önce, şu inme iniyormuş gibi hal alan yüzünü bir düzelt." gülüp, kafasına vurmuştum hafifçe.

"Hadi anlat ya!" dediğimde, başını sallayıp öksürerek, 'bir şeyler anlatacağım, sıkı tutun' moduna geçmişti.

"Şimdi, hiç sevgilim olmadı. Ama kızlar bir peşimden koşuyor, anlatamam. Ağzıma düşecekler nerdeyse.

Ama hiç biriyle sevgili olmadım, kafama göre biri yoktu. Sevgide değildi hiç birinin gözü." dediğinde başımı salladım.

"Koca bir penis ve para." omuz silkip, suratımı astım. "Hem cinslerimden tiksiniyorum." dediğimde, gülmüştü.

"Şükür ki senin gibilerin soyu tükenmedi, yoksa sana yürümek zorunda kalacaktım." gülüp, omzuna vurmuştum.

"İşte böyle, anlatacak çok anım var ama çok yorgunum Mira." başımı sallayıp gülümsedim.

"Peki, acıdım sana. Hadi git uyu." ayağı kalkıp merdivenlere yöneldim. "Odanı hiç bozmadık, direkt uyuyabilirsin." gülüp arkamdan bağırmıştı.

"İYİ GECELER!"

"SANADA!" gülümseyip, odama girip kapımı kapatmıştım.

Direkt yatağıma girip, uyuma moduma geçmiştim.

Fakat telefonuma gelen bildirimle, gözlerim kapalı olduğu halde göz devirip gözlerimi açtım. Bu da bir başarıdır, gözler kapalıyken göz devirmek.

Telefonu elime alarak, mesaja tıkladım.

Kırmızı baş:
Sonunda görüş alanına girebildin.

Mira:
Uykum var.

Kırmızı baş:
Beni beraber uyumaya mı davet ediyorsun?

Mira:
Hayır.
Sadece; siktirip gitmeni söylüyorum.
Bana mesaj atmamanı falan.

Kırmızı baş:
Ama canım sıkılıyor.

Mira:
Yanındaki kızla muhabbet etmeye ne dersin?

Kırmızı baş:
Konu Souya'ya gelmişken,
ne konuştunuz beraber?

Mira:
Sanane?

Kırmızı baş:
Düzgünce sordum bebeğim.
Bana cevap verir misin?
Hadi.

Mira:
Onunla benim aramda olan bir konuşmaydı, kırmızı baş.
Seni ilgilendiren bir şey değil.

Kırmızı baş:
Öyle mi?
Ben eninde sonunda öğrenirim.

Mira:
Ne meraklısın, amk.

Kırmızı baş:
Evet, sana meraklıyım.

Sıkıntıyla yataktan kalkarak camın önüne geçtim.

Kırmızı baş koltuğa oturmuş, elinde telefonla muhtemelen ki bana mesaj yazıyordu.

Kırmızı baş:
Bu arada, bugün gelen çocuk kimdi?

Mira:
Sanane?

Kırmızı baş:
Bir gün bu konuşma tarzının cezasını, sevişerek vereceğim sana.

Mira:
Hayal dünyadan çık, kırmızı baş.

Kafasını kaldırıp bana baktığında, alayla gülüp kaşlarımı anlık kaldırıp indirdim.

Görüş alanıma giren Souya ile kırmızı baş bana bakarak Souya'yı bacağından çekerek kucağına oturtmuştu.

Ardından dudaklarına kapanıp bana bakarak öpüştüğünde, suratımı buruşturup başımı iki yana sallayarak perdemi kapattım.

Mira:
İnsanların duygularıyla oynamaktan ne zaman vazgeçersin?

Cevap geçikmemişti.

Kırmızı baş:
Kötü bir şey olduğuna inandığım zaman.

🍷

Bölüm sonu!

Öptüm sizi şap şup 💋👅


next-door neighbor ° kth Where stories live. Discover now