2-Feda (Düzenlenmiş Bölüm)

21.7K 780 40
                                    


Öğle yemeğine çıkmıştı Mican.Bugün çok yorulmuştuve neredeyse hiç oturamamıştı. Şikâyet etmemeliydi ama bacaklarında derman kalmadığını hissetti.Cebinden gelen çağrı sesiyle ayağa fırladı ve hangi bölüm olduğuna baktı.Giray'ın kaldığı odaydı.Koşmaya başladığında olabilecek en kötü ihtimalleri kafasında kuruyordu.Belki nazogastrik tüpten etkilenmişti,ya da iç kanama,aşırı kan kaybı ve buna bağlı olarak dikişlerin ayrılması,ödem,solunum güçlüğü diye düşünürken hızlıca odaya girdi.İki hemşire Giray'ı sakinleştirmeye çalışıyordu.Hemen yanlarına geldi.

"Durum ne, ne oluyor?" diye telaş içinde sordu. Çırpınan genç adam ile gözlerini korku bürüdü.

"Nefes alamıyor ama psikolojik olarak oksijen saturasyonunda herhangi bir düşme görülmedi." Diyerek durumu anlattı hemşire. Bu sırada Giray zorlukla konuşmaya başladı. Adam nefes alamazken bile konuşabiliyor diye düşündü Mican.

"Ne...Ne...Fes...Alamı...Yorum..." diyerek kendini zorladı. Dudakları nefese aç bir şekilde çırpınırken onu sakinleştirmeye çalışacaktı ama hiç de kolay olacak gibi gözükmüyordu.

"Tamam, sakin ol.Sakin ol."diyerek korkusunu azaltmaya çalıştı,ama hiçbir işe yaramıyordu.Giray'ın kollarından tutup gözlerinin içine baktı.kollarının altında sarsılan bedeni o kollardan kurtulmak için çabalıyor ama hiçbir işe yaramıyordu. Vücudu fazlasıyla güçsüz düşmüştü şu anda genç kıza mağlup durumdaydı.

"Sakin ol.Tamam mı?Hemşire hanım oksijen maskesini verin." Diyerek elini uzattığında oksijen maskesini bir çırpıda Giray'ın yüzüne tutu ve ipleri başında sabitledi.Ama Giray sakinleşmek yerine daha çok panik yapıyordu.Giray'ın kollarından tuttu ve son çareyi denemeye başladı. Deli gibi çırpınması ona hiçbir yarar sağlamayacak olmasına rağmen genç adam adeta çıldırmıştı.

"Giray.Giray bana bak.Giray."ama korku esir almıştı genç üsteğmeni.Şu ana kadar hiçbir şeyden korkmayan Giray korkudan gözlerini dahi açamıyordu. Nefes almak için çırpınıyor ama ciğerleri buna izin vermiyordu.

"Giray." Diye bağırdı ama işe yaramadı. Genç adamın dikkatini çekmedi.

"Üsteğmen Giray Atahanlı!"diye bağırdı gözlerinin içine bakarak. İşte bu sefer dikkatini çekmişti. Mavi gözler yeşillere kilitlendiğinde zafer benim edası ile gülümsedi genç doktor. Rütbesiyle hitap etmişti ve bakışlarını Mican'a çevirdi.

"Şimdi birlikte nefes alacağız tamam mı?" diye sakince sordu. Az önce bağıran sesinden eser yoktu. "Nefes al."diyerek seslice nefes aldı Mican,ardından Giray'da aynısını yaptı. Sanki karşısında küçük bir çocuk varmış gibi ona nefes alması gerektiğini gösteriyordu.

"Nefes ver."diyerek seslice dışarı üfledi aldığı nefesi.

"Nefes al." Diyerek içine hava çekti. "Nefes ver." Diyerek dikkatle aldığı nefesi üfledi.

"Nefes al."

"Nefes ver." Diye tekrar ederken sakinleşmiş olması ile gülümsedi. "Evet, işte böyle."

"Tamam, nefes almaya başladın.Sakin ol tamam mı?"Giray yavaşça başını salladı ve maskeyi çıkartmaya yeltendi.Ama Mican ellerini tutup durdurdu."Hayır, bunu çıkartmayacaksın.Beş on dakika kadar kalsın daha sonra hemşireler gelip çıkartır.Sakın dokunma." Diye eline dokunup yanına bırakmasını sağladı.

Mican eline Giray'ın dosyasını aldı ve durumu kaydetti.Giray'a bir damar yolu daha açtı ardından odadan çıkıyordu ki Giray'ın sesi onu durdurdu.

Yeşil BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin