2| You lit me up

12.3K 1.6K 813
                                    

703, 704, 705... saniyeleri saymaktan başka bir şey yapmıyordum. Bi bankta tanımadığım bi adamla oturuyor ve konuşmayıp sadece önüme bakarak saniyeleri sayıyordum.

İkimiz de bankın ucunda oturuyorduk. Aramızda genişçe bir mesafe vardı ve bu mesafe sadece oturduğumuz aralık değildi.

Beni kucağına almış ve gideceğim yere götüreceğini söylemişti ama ben de inatla beni indirmesini söylemiştim. Sonrasında bir bank bulup beni oraya bırakmıştı. Neden burada oturuyordu hiçbir fikrim yoktu. Ben neden oturuyordum?

O konuda bir fikrim vardı. Canım acıdığından dolayı oturarak güç toplayacağıma inanıyordum.

Başımı öne eğerek parmak boğumlarımı inceledim. Yumruk atmamama rağmen soyulmuşlardı.

Bu kadar narin olmak ne boktan bir şeydi.

"İçimin hiç rahat etmediğini söylemeliyim."

Yüzümü çevirdim ve bana bakan siyahlarıyla karşılaştım.

"Efendim?"

"Şu an neden burada böyle oturuyoruz? Hastaneye gitmeliyiz ya da sana ilk yardım yapacak bir yere."

Önüme döndüm.

"İlk yardıma ihtiyacım yok. Endişeniz için teşekkür ederim ama buna gerek yok. Bakın gördünüz mü? Ben iyiyim."

Yüzümü buruşturarak ayağa kalktım. Bacaklarıma iğneler saplanıyormuş gibi hissediyordum.

"O kadar iyisiniz ki sizi her an kucağıma tekrar alabilirim. "

Elimi salladım.

"Sakın öyle bir şeyi tekrardan yapmayın. Kendi kendime bir şeyleri halledebilecek bir insanım. Buna ihtiyacım yok."

Kaşlarını çattı.

"Afedersiniz ama gereksiz yere gurur yapmayın. Az önce gördüm kendinizi nasıl savunduğunuzu. Bari yardım için falan bağırsaydınız."

"Gerek yoktu."

"Biraz daha devam etselerdi bayılabilirdiniz."

"Ama bayılmadım. Bakın geldiğiniz için çok teşekkür ederim beni kurtardınız. Karşılık olarak bir şey isterseniz kabul da ederim ama o kadar yani. Fazlasına gerek yok."

Kaşlarını çatmaya devam ediyordu.

"Size iyi akşamlar."

Arkamı döndüm ve çantamı elime alarak yürümeye başladım.

Birkaç adım atmıştım ki yanımda beliren bedenle derin bir nefes aldım ve ona döndüm.

"Az önce yeterince açık konuştuğumu düşünüyorum."

"Konuştun. Ben de anladım zaten. Ama dedin ki karşılık olarak bir şey isteyebilirsin. Ben de isteğimi yanında yürümek olarak kullanıyorum."

Benim laflarımı bana karşı ustaca kullanması ile başımı salladım ve önüme döndüm. Sizli konuşmayı kesmişti. O da gözümden kaçmamıştı. Sanırım bana sinirlenmişti bu yüzden normal konuşmuştu.

Ama yaşıt gibi durduğumuzdan dolayı ciddiye almadım.

"Saat geç oldu, birilerine haber vermen gerekmiyor muydu?"

"Sorun olacağını sanmıyorum?"

Duraksayıp vücudumu ve yüzümü detaylıca inceledi.

"Eve her zaman topallayarak ve gözün morarmış bir şekilde mi gidersin?"

Mister Right | Taegguk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin