again ☆ lismin ✓

o n a l t ı

Yoksa o bir ihtimal... Hamile olabilir miydi?

Hayır, hayır bu.. İmkansızdı! Lisa doğum kontrol hapı kullandığını söylemişti. Bu Jimin'i ne kadar üzse dahi doğru olanın bu olduğunu biliyordu genç adam. O yüzden diyebileceği hiçbir şey yoktu.

"Saçmaladım iyice..." kendi kendine mırıldanırken, "Hm?" diye araya girdi genç kadın, "Bir şey mi dedin?" Jimin stresini yüzüne yansıtmamaya çalışıp Lisa'ya sırıtırken, "Yoo, yok bir şey." diyerek tekrar önüne döndüğünde dakikaların sonunda lüks otelin önüne gelmişlerdi.

Jimin kapısını açmaya yeltendiğinde ondan önce davranan Lydia reverans yaparak eliyle nazikçe geçmesini işaret etmiş ve Jimin şaşkın gülümsemesiyle ona, "Teşekkür ederim." demişti. Lydia gözlerini önce Lisa'nın bu hareketini beklemediğini ifade eden gözlerinde gezdirdi daha sonra gülerek Jimin'e karşılık verdi. 'Benim için zevk."

"Saçmalık." dedi Lisa kapısını açan şoföre kibarca gülümsedikten sonra onları takip etmeye başladığı an yüzündeki gülücüğü düşürüp sinir bozucu bakışlarını kadının sırtına atarken.

"Kendini rezil ediyor haberi yok..."

Otele giriş yaptıklarında resepsiyonda bekleyen kişiler üçlüyü iyi bir şekilde karşılayıp odalarının kartlarını uzatmış ve çıkacakları kata kadar eşlik ettikten sonra iyi geceler dileyip gitmişlerdi. Şu an akşam saatleri olduğu için sunum yarın yapılacaktı.

Jimin ile odaları yan yanayken o kadının odasının ne tarafta olduğunu bilmiyordu ki zaten umursadığı da yoktu.

Odasına girerken rahat bir nefes aldı genç kadın. Uçakta habire onların saçma muhabbetlerini dinlemek zorunda kalmıştı ve akılsız kafasıyla neden kulaklık almayı unuttum diye yakınıp durmuştu.

Üstündeki ince hırkayı çıkartıp yatağına gelişi güzel bıraktığında elbisesini çıkarabilmek için aynaya yöneldi. Lakin tam da o an karnına düşen bakışlarına hakim olamadığında nefesini tutup parmaklarını yavaşça değdirdi karnında daha bir haftayı yeni geçen bebeğine.

"Üzgünüm." diyerek fısıldadı. Birkaç saniye sonra ise başını iki yana sallarken elini hızla bulundurduğu yerden çekti ve elbisesinin bedeninden düşmesine izin verdi. Yeniden göz yaşlarına boğulmak ve boğulduğu yerden kurtulmamayı istiyordu.

Çok yorulmuştu.

Üstüne bir şey giymeden yatağa gidip uzandı. So Ra'yı özlemişti. Kızlarını Jimin'in anne babasına emanet etmişlerdi ve okuluna getirip götüreceklerdi. Umarım yokluğuna iki gün boyunca alışabilirdi. Tutunacak tek dalı kızıydı şu an.

İkinci bir dalı daha olacaktı ama o dalı kırmaktan başka çaresi yoktu. Boş umutlar beslemenin hiçbir alemi yoktu.

Gözlerini kapadı ve sabaha kadar her şeyden soyutlanmayı denedi...

♪

Gönderen: Jackie

- Lisa, acilen konuşmamız lazım. Müsait olduğun an bana döner misin?

Genç kadın gözlerini sabaha bildirim sesiyle araladığında tüm bedenini tedirginlikle kaplayan bu mesaj ile karşılaşmış ve Jackson'a, Güney Kore'de değilim. Sonra konuşuruz, cevabını verdikten sonra düşünceler içerisinde hazırlanıp odasından çıkmıştı.