Bölüm_10

399 194 113
                                    

Multi: Alptuğ
-------------
  *Sevdiğini  belli et  gizlemek başkalarına fırsat verir*

   Alptuğ yaserle beni el ele görmüştü. Yaser olaydan habersiz halde hala elimi sımsıkı tutuyordu. Paniklemiştim bir anda Yaser'in elinden hızlı bir şekilde elimi çektim. Alptug 'un gözlerinde hüzün vardı. Alptug Başını önüne egip yanımızdan hızlı adımlarla ayrıldı.

( Alptug için kendimi süsleyip püsleyip dışarı çıkmıştım. Pelinle sevgili olmadan önce gördügü yerde elime yapışıyordu.Şimdi ise beni gördü ama görmemiş gibi yoluna devam etti. Selam bile vermemişti. Demek ki benimle olan bağlantısı sadece Pelin içinmiş)

Alptugun bu hareketi beni yıkmıştı. Yaser bana bir şeyler söyleyip gülüyordu. Aklım Alptug'daydı Yaser 'i duymuyordum. Morelim bozulmuştu. Eve gidip bir an önce üzerimde ki ugursuz pelinin kıyafetlerini çıkarmalıydım.
'' Yaser'' Ahuzan ayakta kaldık bir kafeyemi gidip otursak? dedi. Yaser' in yanında durmak istemiyordum. Bahane uydurup gitmeliydim. Annemler evede bekler ler deyip Yaser'in yanından ayrıldım.İçimdeki heyecan kelebek gibi uçtup gitti. Morelim bozuktu. Başımı önüme eğip düşüne, düşüne eve dogru gidiyordum ki. Kaldırımın kenarında deri bir cüzdan gördüm.Kaldırımın kenarına egilip kahverengi deri cüzdanı yerden aldım.

Cüzdanın sahibi kimdi acaba? cüzdanın içini kurcalamaya başladım. Cüzdanın orta gözünde kimlik vardı. Kim ligi cüzdandan çıkarıp elime aldım.

( Oha okadarda degil tesadüfün bu kadarı artık nüfüs cüzdanın üzerindeki resim Alptug 'a aitti yalnış mı görüyorum diye elimle gözlerimi ovaladım tekrar baktım. Emin olmuştum Alptugun nüfüs kağıdıydı.

Pelin Alptugun aklını başından o kadar almış ki dalgın dalgın yürürken fark etmeden cüzdanını yere düşürmüştü.

Alptug' un cüzdanı ve kimliği elimdeydi. Nufus cüzdanın üzerindeki Alptugun resiminde gözüm takılı kalmıştı. Fotoğrafa gülümseyen güzel yüzü bana bugün sinirli sinirli bakıp gitmişti. Elim kimliği kavrarken fotoğrafını öptükten sonra kalbime yasladım.
(Canlısını öpemiyordum hiç olmazsa resmini doya doya öpeyim)
Alptug'un cüzdanın içi doluydu parası kartları kimligi vardı.Alptugun her an ihtiyacı olabilirdi. Alptug'a bir an önce cüzdanını vermeliydim. Alptugun arkasından yetişeyim diye
Hızlı hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Hava çok sıcak tı. Güneş tepemde beni yakıyor yüzümdeki fondöten sanki derinin altına yapışmış yüzüm nefes almıyordu. Özene bezene yaptığım o güzelim makyajım bozulmuştu. Terin suyun içinde kalmıştım. Nefes nefeseydim. Nefesimi alırken zorlanıyordum. Alptug kaybolmuş hiç bir yerde yoktu. Alptuğ 'u göremeyince Alptug' un evine dogru yürüdüm. Nihayet Alptug'ların evin önüne gelmiştim. Apartmana girdim merdivenlerden 3 cü kata çıktım. Kapısının karşısına geçtiğimde zile basmadan önce tereddütte kaldım.
(Ya şimdi kalkıp evine kadar gelmemi yalnış anlarsa ya da daha da kötüsü 'Peline verseydin ya' derse. Zaten anlaşılan selam veresi bile yoktu.
Cesaret edemeyip tekrar merdivenlere yöneldim. İnecek olduğum sıra kapı açıldığında olduğum yerde kalakaldım.
Arkama döndüğümde Altuğun evinin kapısında çöpü kenara koyan genç bir kızla karşılaştım. Ben Pelin Pelin derken başıma başka bir kız daha mı çıkmıştı?

Ben şaşırıp kalmışken kız geniş bir şekilde gülümsedikten sonra "Birine mi bakmıştınız?" dedi.
Tekrar kapının önüne geçtikten sonra cüzdanı kıza uzattım. Biraz şaşkın biraz da kırgın ses tonumla "Alptuğun cüzdanı, düşürmüş. Arkasından yetişemedim eve getireyim, dedim." diye açıkladığımda cüzdanı aldıktan sonra gülümsemesi genişledi.
"Aa ağabeyimin arkadaşısın demek."
Çatılmış olan kaşlarım gevşerken ben de gülümsedim. Demek Alptuğun kardeşiydi. Şimdi dikkatli bakınca görüyordum ki oldukça benziyorlardı.

AHUZANWhere stories live. Discover now