Bölüm-9-

393 183 68
                                    

"Hayaller yüzme bilmez. O yüzden suya düştüklerinde ölürler."

Masada Pelinle karşı karşıyaydık.Peline gözlerimi dikip izliyordum içimde kin nefret vardı. Pelinin yüzü düşüktü. Elindeki kaşıkla sanki yemekle oyun oynuyordu.Benim ona bakışlarımı fark etmiyordu. Yemeginden bir iki kaşık aldıktan sonra eline tabağını alıp aniden masadan kalktı. Amcam Pelinin masadan kalktıgını görünce..

Amcam''Kızım hiç bir şey yemedin tabagını bitirsene' 'dedi.

Pelin' 'Babacım canım bişey yemek istemiyor,  doydum ben' 'deyip elindeki tabağını tezgahın üzerine bıraktı. Çok acele bir işi varmış gibi hızlı adımlarla benim odama gitti.

Çok merak etmiştim Pelinin bu gizemli hali neydi? Bir şeyler vardı ögrenmeliydim. Tabağımı bitirmiştim. Herkes masadaydı. Tam zamanıydı Pelinin yanına gitmenin. Masadan kalkıp herkese afiyet olsun deyip Pelinin yanına gittim. Odanın kapısı kapalıydı. Aniden hızlı bir şekilde kapıyı açtım. Pelin beni görünce yüzünün rengi degişti. Korkmuş şaşırmıştı.Odaya girdim Pelinin elinde küçük bir kagıt vardı. Pelin şaşkın şaşkın bana bakarken elindeki kağıdı yere düşürdü bende merakıma yenik düşüp egilip kagıdı yerden aldım. (Keşke de almaz Olsaydım )

Pelinin şaşkın bakışlarıyla kağıdı açtım. Kagıtta
'Beni arar mısın?
*telefon numarası*
-Altuğ Tekin' yazıyordu.

(Benim Alptuğumdu bir anda duygulandım ağlamamak için kendimi zor tutuyordum)

Pelin benim o kağıdı okumama fırsat vermişti.Pelin okuduğuma emin olduktan sonra hızlı bir hamleyle elimden kağıdı çekip aldı. Beni azarlar gibi bir ses tonuyla "sen benim özelimi okumaya utanmıyorsun?" dedi. Pelinin yüzü gülüyordu. Kağıdı pantolonun cebine koyup "Pelin bana nisbet edercesine. Birden  iştahım açıldı. Gidiyimde aç olan karnımı doyurayım" deyip odadan çıktı.

Ben şoktaydım bir tek kelime konuşamadım. Beynimden vurulmuş gibiydim.Odamdaki aynaya bakıp kendi kendime kızıyordum.Aynayla konuşmaya başladım. Kızım bir şu tipe bak birde Peline sen bakımsız çirkin  sünepenin tekisin. Pelin ise barbie bebek gibi bakımlı makyajlı her erkegin isteyebilecegi kızdı. Alptuğ'u ben degil o hak ediyor diye düşünüyordum.

(Duygularım el vermiyordu. O Pelinin degil  senin sevgilin olmalıydı. Alptuğ' la Pelinin sevgili olmasına izin vermemelisin  ilk sen  görmüştün  )

Aynanın karşısından çekilip yatagımın üzerine oturdum. Deli divane olmuştum. Kara kara düşünüyordum. Allahın belası Pelin nerden geldi evimize.  Hayattan bütün umudumu kesmişken Alptuğ'la karşılaşmış hiç yaşayamadığım duyguya kapılmıştım.Onu gördüğüm an peşimi bırakmayan acılarım o an  beni terk etmişlerdi. İçimde fırtınalar kopuyordu.Hayatın varlığını onda bulmuş hayatta  yaşadıgımı hissetmiştim.

Kahrolası yılan  Pelin  bizim eve bütün umutlarımı bitirmek için mi gelmişti? Alptug Pelinin  nasıl bir insan oldugunu bilmiyordu. Pelinin gerçek yüzünü görmeliydi.

Yüzümü iki elimin arasına alıp Alptuğ'u  yanlışından  döndürmeliydim. Alptuğ'la Pelinin sevgili olmasına karşı koymalıydım. Alptug' un üzülmesine dayanamazdım.

Odamın kapısı açıldı gelen ablamdı.' 'Ahuzan babam, amcam Berk galeriye gittiler. Annemle yengem de pazara gitceklermiş. Bizde kız kıza birlikte dışarı çıkıp bir kafede oturalımmı' '? Hiç bir şey yapacak halde degildim.
"Siz gidin ben çok yorgunum yatcam biraz" dedim. Ablam oturma odasına  Pelinin yanına gitti.'' İrem ablana birlikte   Kafeye gidiyoruz Pelin sende hazırlanda bizimle   gel''

Pelin'' hava çok sıcak ben evde balkonda oturcam siz gidin ben gelmem'' dedi.

Herkes hazırlanıp çıktı ben yaşadıgım şokta takılı kalmıştım. Yatagımda  kımıldamadan yatıyordum. Koskoca evde pelin ve ben vardım.
(Şeytan diyorki çık odadan git oturma odasına yılanın başını ez)
Sinirlerime hakim olmalıydım onu içten içe sinsice yok  etmeliydim.

AHUZANTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon