18. Bölüm - "Sehun, ne diyorsam onu yap!"

2.8K 214 6
                                    

Love Struck ~

Çeviri: Luinkh

18. Bölüm - "Sehun, ne diyorsam onu yap!"

Sürücü koltuğundaki daracık yerde, Kai'nin bacaklarının arasında diz çökmüşken, Sehun belini kamburlaştırdı böylece kafası arabanın tavanına vurmazdı. Kai Sehun'un bedeninin her iki yanına tutundu ve dudaklarını karnına bastırdı, ona yumuşak bir öpücük verdi. Sehun'un da Kai'ninki gibi gömleğinin düğmeleri çözülmüş ve omuzlarından sarkıyordu. Planda sevişmek yoktu ama Kai onu öyle can havliyle öpüyordu ki Sehun gömleğinin düğmelerini çözdüğünü fark etmemişti.

Yeniden Kai'nin kucağına oturdu, ona acıyla gülümsedi. Kai yüzünü Sehun'a yaklaştırdı ve alnını öptü, ellerini Sehun'un yanlarında aşağı yukarı dolandırıyordu.

"Özür dilerim, Sehun." Mırıldandı, doğruca gözlerine bakıyordu. "Seni kardeşime tercih edemezdim."

"Zaten senden bunu beklemiyordum, Kai."

"Bu kadar incineceğimizi hiç tahmin etmemiştim. Tüm bu işe ilk başladığımda böyle test edileceğimizi düşünmemiştim."

"Kendini suçlamayı bırak. Seninle yaptığım ya da senin bana yaptığın tek bir şeyden bile pişman değilim."

"Benim için son bir şey yapar mısın? Biliyorum bunu istememeliyim ama lütfen?"

Sehun bir süreliğine duraksadı. "Söz veremem. Ama ne?"

"Annenle yeniden konuşalım."

"Kabul etmez."

"Ona yalvaracağım."

"Bunu yapma, Kai. Lütfen. Hiç kimseye yalvarmak zorunda değilsin."

Kai iç çekti. Ellerini Sehun'un saçlarında dolandırdı ve gülümsedi. "Çok güzelsin. Sana bunu söylemiş miydim?"

"Hayır. Çünkü daha önce hiç sarhoşken seks yapmadık."

Kai hafifçe kıkırdadı. "En başta annen bana senin resmini gösterdiğinde, hiçbir yorum yapmadım. Sadece senin cılız kibirli zengin bir oğlan çocuğu olduğunu düşündüm."

"Ben zaten cılız kibirli zengin bir oğlan çocuğuyum."

Kai yenilgiyle iç çekti. "Bu doğru."

"Sana daha önce hiç krep yapmadım, değil mi? Aslında yapmak istiyordum."

"Her zaman yapıp kendin yediğin ve benim de arkalarından salya akıtmama izin verdiğin şu lezzetli krepler mi?"

"Ben bir krep uzmanıyım. Bundan sonra bir sürü krep yiyeceğim." İç çekti.

"Nerede yaşayacaksın?"

"Bu civarlarda. Mezun olana kadar. Umarım ondan sonra, buradan uzakta bir üniversiteyi kazanabilirim."

"Çok da uzak olmasın."

"Gelip beni ziyaret etmeyeceksin, anlıyor musun? Bu işi burada bitiriyoruz. Her şeyi."

Kai bakışlarını düşürdü. Sehun Kai'nin yüzünü kavradı ve yeniden kaldırdı. "Yapabileceğimi sanmıyorum."

"Yapacaksın."

**

Kai Sehun'u Lay'in evine bıraktı ve içinden bir ses Sehun'a Kai'nin yine geri geleceğini söylüyordu. Kai'nin bakışları yeterince umutlu görünüyordu ama Sehun emindi ki eğer Kai onun için geri gelse bile Sehun onu kabul edemezdi. Artık gizli saklı işler yapmayacaktı.

"Büyükanne?" Seslendi Sehun eve girdiğinde.

"Sehun." Onun yerine annesinin sesini duydu. Gözleri hızlıca annesinin bulunduğu oturma odasına kaydı. Aile avukatının da orada olduğunu fark etti Sehun. Lay ve büyükannesi de oraydı.

"Anne? Burada ne yapıyorsun?" Onlara doğru ilerledi. Aile avukatının burada olduğu gerçeği içini ürpertmişti. Acaba annesi Kai ve Sehun'a karşı bir şikayet dilekçesi dolduruyor olabilir miydi?

Annesi hafifçe gülümsedi. "Bizi bir dakika verebilir misiniz?" Dedi Lay'in büyükannesine.

"Elbette. Ben yemek hazırlayayım. Hadi, Xing Xing." Lay'le birlikte mutfağa gitti.

"Başlayın, Bay Yoo." Sehun'un annesi stresli görünüyordu. "Sehun, otur."

Avukat evrak çantasından bazı kağıtlar çıkarırken Sehun koltukta onlara en uzak yere oturdu. "Oh Sehun." Normalde arkadaş gibilerdi ama Sehun'a soyadıyla seslendiğine göre iş konuşacaktı.

"Anne, neler oluyor? Sana çoktan dedim-"

"Önce dinle." Sözünü kesti annesi.

"Babanın vasiyetnamesine göre şirketin geçmişteki ve gelecekteki bütün kazançları senin yetkin altında." Dedi Bay Yoo Sehun'a. "Bunu biliyor muydun?"

Sehun dikkatlice kafasını hayır anlamında salladı.

"Reşit olduğunda şirketin tüm mülkiyetini ve parasını kullanma hakkına sahipsin. Şirketteki payla birlikte özel mülkiyet toplam 197 milyon."

Sehun'un çenesi yere düşebilirdi. "Ne? Ve hepsine sahip olduğumu mu söylüyorsun?"

"Henüz değil. Temsil yetkileri hala annende. Ama 19 yaşına geldiğinde, annen tüm yetkiyi sana devretmek zorunda."

Sehun annesinin telaşlı yüzünde gözlerini gezdirdi. "Devamını ben anlatacağım, Bay Yoo." Dedi annesi. "Sehun, hakları üzerime almam için bu kağıtları imzalamanı istiyorum."

"Ne? Bu mümkün mü?"

"Evet, aile mahkemesinde, vasiyetnamenin emanetleri el değiştirebilir. Annen, babanın eşi olarak vasiyetnameye itiraz edebilir. Ama tüm haklara sen sahipsin. Bu yüzden senin izin vermen gerek." Açıkladı avukat.

"Sehun, şirket senin adın altına olsa ne yapacaksın ki? Hala önünde uzun bir hayatın var." Dedi annesi.

"O zaman neden tüm bunları bana şimdi anlatmak zorundasın?" Sehun annesinin ne yapmaya çalıştığını biliyordu. "Gerçekleri öğrenip tüm parayı ve gücü kendime almamdan mı korktun?"

"Önceden sana güvenmiştim. Ama yaptıklarından sonra artık güvenmiyorum. Bu yüzden bu kağıtları imzala, ve kimsenin sorunu kalmasın."

"Hayır. Babam her şeyi bana bıraktı."

"Daha onuncu sınıfı yeni bitireceksin ve tüm şirketi devralmak mı istiyorsun?"

Sehun kaşlarını çattı. "Hayır... Şirketi istemiyorum. Bay Yoo, vasiyeti paylaşmanın bir yolu var mı?"

"Evet."

"O zaman şirketi anneme devredip babamın diğer tüm mülkiyetini üzerime alabilir miyim?"

"Sehun!" Bağırdı annesi. Avukat şaşırmıştı ama Sehun'u onayladı.

"Şirketinin tüm yetkisinin annemin adı altında olmasını istiyorum. Ama diğer tüm kazanılacak ve birikilmiş paralar benim adım altında olmalı."

"Sehun, ne diyorsam onu yap!"

"Şimdi beni Kai'nin sorunuyla tehdit etmeni umursamıyorum, anne. Çünkü eminim ki gelecek sene ona yardım edebilirim. Ama eğer bana bir söz verirsen babamın tüm emanetlerini sana devredeceğim."

Annesi Sehun'un hızlı cevaplarına ağzı açık baktı. "Ne sözü?"

"Bay Yoo, lütfen diyeceklerimi bir şahit olarak not edin. Anne, Kai'den boşanmanı ve üniversitesi ve Minji'nin tedavisi için para ödemeye devam etmeni istiyorum. Artık Kai'yi tercihleri ve öncelikleri hakkında rahatsız etmemelisin. O zaman, her şeyi sana devredeceğim."

Sehun bu anlaşmayı her türlü kazanırdı. Eğer annesi dediklerine katılmazsa, o zaman Sehun Kai'den tüm parayı üstlenene kadar bir sene daha dayanmasını isteyebilirdi. Sonra da Kai'nin annesiyle boşanması için gerekli parayı da öderdi. Annesi hiç de Kai'yi yetkililere şikayet edecek gibi görünmüyordu çünkü bu durum annesine bir yarar sağlamazdı, Sehun hala babasının mülkiyetine sahipken olmazdı. Sonuçta Sehun annesinin oğluydu. Elbette az da olsa annesi kadar kurnaz olacaktı.

~Love Struck~حيث تعيش القصص. اكتشف الآن