8. Bölüm ~

4.2K 285 13
                                    

Love Struck ~ 

Çeviri: Luinkh

8. Bölüm – “Kıskandığımı kim söylemiş?!”

Sehun için badminton oynamak nefes almakla eşdeğer olduğu için doğal olarak turnuvaları kazanmıştı ama bu sadece okullar arası bir turnuvaydı. Yani çok da önemli değildi. Geceyi başka bir okulun yurdunda geçirmek zorundaydı ve tek düşünebildiği Kai ve annesinin şu an ne yapıyor olduğuydu. Dürüst olmak gerekirse eve gitmek için sabırsızlanıyordu böylece ikisinin arasındaki istenmeyen duvar olabilirdi.

“Anne!” Eve daldığında bağırdı Sehun. Tüm evde göz gezdirdiğinde annesinin de Kai’nin de burada olmadığını fark etti. Nerede olduklarını öğrenmek için hızlıca annesini aradı. “Anne?” Dedi araması cevaplandığında.

“Sehun? Evde misin?” Sordu annesi diğer taraftan.

“Evet. Siz neredesiniz?” Çekingeni oynuyordu.

“Uh. Kai ve ben yakında dönüyoruz, tamam mı? Kapıyı kilitle.”

Sehun kaş çattı. “Neredesiniz?” Soruyu tekrar etti.

“Eve dönüş yolundayız.”

Sehun cevap vermedi ve yüzüne kapattı, sinirliydi. Tamam, belki annesi tüm hayatı boyunca Sehun için fedakârlık yapmış olabilirdi ama Sehun’un yerinde olduğunuzu düşünün. Tüm bu yaşananları kollarınızı açıp kabul mü ederdiniz? Sanki annesi her şeyi Sehun’un yüzüne vurmaya çalışıyor gibiydi. Annesi mutlu olmayı hak ediyordu ama Sehun da ‘ona ilk ben sahip oldum’ diye düşünmeden edemiyordu.

**

Sürekli kanalları değiştiriyordu, onları sorguya çekebilmek için eve dönmelerini beklerken bir yandan da sakızını çiğniyordu.

Saat akşam sekiz buçuğu geçmişti ve hala eve gelmemişlerdi. Alay etti Sehun, ‘eve dönüş yolundayız, evet tabi.’

“Hadi biraz dinlenelim.” Eve girdiğinde cıvıldadı annesi, Kai de yorgun bir yüzle peşinden geliyordu. “Sehun.”

“Evet, çoktan yemeğimi yedim.” Sehun mırıldandı, bakışlarını yeniden televizyon ekranına döndürdü. “Neredeydiniz?”

“Sahile gittik sadece.” Annesi üst kata çıkıyordu. “Kai, geliyor musun?”

“Biraz sonra.” Dedi Kai ve Sehun’a doğru yürüdü. “Sehun.” Sehun’un annesi görüş alanından kaybolduğunda sessizce seslendi ona.

“Çekil. Görmeme engel oluyorsun.” Sehun tersledi onu.

“Kazandın mı?”

“Umurunda mı sanki?”

“Bunu evet olarak kabul ediyorum.”

Sehun sızlandı ve sırtını dikleştirdi. “Benimle konuşmasan olmaz mı?”

“Neden?

“Neredeydiniz?”

“Sahilde. Tatil yerine gideceğimizi biliyordun değil mi?”

“Orada ne yaptınız?”

“Umursamadığını sanıyordum.” Kai Sehun’a gülümsedi. Sehun sinirlice iç çekti ve ayağa kalkıp Kai’yi itti.

“Dünyada hem anneyi hem oğlu becerebilen tek kişisindir.” Kai’ye homurdanıp hızlıca mutfağa gitti.

“Sehun!” Kai peşinden geldi.

“Sana benimle konuşma dedim.”

“Sehun.” Kai koluna dokundu ve Sehun sertçe kendini geri çekti.

“Ve bana dokunma!”

“Şşş. Annen duyabilir.”

“Oh. Peki bunu ne zamandan beri umursuyorsun?” Sehun sinirlice buzdolabını açtı çikolatalı puding almak için. Çikolata her zaman stres için en iyi çözümdü. Kapağını aceleyle açınca puding elinin tamamına yayıldı. “Sikeyim. Sikeyim bunu. Her şeyi sikeyim!” Puding kutusunu mutfak tezgâhına fırlattı.

Kai Sehun’un bu allak bullak haline iç çekti ve onu iki bileğinden yakalayıp buzdolabına itti. “Kıskandın, değil mi?” Sırıttı.

“Sanki sikimde! Bırak, ellerimi yıkamalıyım!”

Kai bir bacağını Sehun’un bacak arasına yerleştirdi ve kasıklarını okşamaya başladı.

“Seni iğrenç piç. Bırak.” Sehun şimdi fısıldıyordu, daha çok tıslama gibiydi.

Kai Sehun’un bileklerindeki tutuşunu sıkılaştırdı ve bileklerini kafasının üstünde tutmaya devam etti. Dudaklarını Sehun’unkilere bastırdı ve Sehun zorlukla nefes almak için ağzına açtığında hiç beklemeden dilini içeri itti. Sehun bundan neden zevk aldığını bilmiyordu.

Kai Sehun’un ağzındaki sakızı ele geçirmeyi başardığında geri çekildi ama Sehun sakızı dişleri arasında kıstırdı, bu da sakızın kendi ağzından Kai’nin ağzına kadar uzamasına sebep olmuştu. Kai sırıttı ve dudakları yeniden Sehun’unkilere ulaşana kadar sakızı ağzına almaya devam etti. Bu sefer Sehun sakızı bırakmıştı.

Kai Sehun’un bileklerini bıraktı ve sakızı çiğneyerek oradan uzaklaşırken gülümsedi, Sehun’a baştan çıkartıcı bir bakış attı. Bu Sehun’un onu öldürmek istemesine sebep olan bir bakıştı.

Mutfak tezgâhına oturdu, doğru düzgün düşünemiyordu. Annesine bağırmak istedi, başı çatlayana kadar çığlık atmak istedi. Her şeyden kaçmak istedi. Aynı zamanda, Kai’nin bir şey yapmasını istedi. Bir şeyden kastı, ne istediğini kendi de bilmiyordu.

“Urgh!” Sehun tezgâhtan indi ve evden çıkıp tişörtünü çıkardıktan sonra kendini havuza attı. O kadar yanıyordu ki sadece kendini serinletmek istemişti.

Kollarında ve bacaklarında derman kalmayana kadar yüzdü. Hızlı hızlı soludu, havuzun kenarına yaslandı ve gecenin yıldızsız gökyüzüne baktı.

“Yüzebildiğini bilmiyordum.” Sehun Kai’nin yorumunu duydu ve ona bakmak için hızlıca arkasını döndü.

“Beni yalnız bırak.”

“Seni rahatsız eden ne?”

“Beni rahatsız eden ne derken ne demek istiyorsun?!”

“Şaşkınım, Sehun. Benden nefret ediyor gibi görünüyorsun ama anneni kıskandığın apaçık ortada.”

“Kıskandığımı kim söylemiş?!”

Kai tişörtünü çıkardı ve havuza girdi. Sehun ondan uzak bir yere doğru yüzdü.

“Hiçbir şey olmadı.” Dedi Kai.

“Huh?”

“Oraya gittik. Annen yapmak istedi… ama ben hastayım diye yalan söyledim. (hayırdır Kai regl döneminde miydin asdfg) Yani hiçbir şey olmadı.”

“Bekle, annem istedi mi?”

“Onu anlamaya çalış. Beni seviyor. Tabi ki bunu ister.” Kai Sehun’un elini tutarak onu kendine çekti. Kollarını Sehun’un beline sardığında göğüsleri birbirine çarptı.

“Tüm bu yaşananları anlamıyorum.”

“Çünkü hiç sormaya tenezzül etmedin.”

Sehun bakışlarını yere indirdi. “Madem istemiyorsun neden onunla birliktesin?”

“Dediğim gibi, annen bana iyi bir gelecek vermek için kefil oldu ve babam da çaresizdi. Onu suçlayamam. Buna ihtiyacı vardı.”

“Yani, seni sattı mı?”

“Evet.” Kaşlarını çattı. “Sehun.” Derince nefes aldı, yüzleri arasındaki mesafeyi kapattı. “Senin sadece bedenine mi ilgi duyduğumu düşünüyorsun?”

“Evet. Kesinlikle.”

Kai’nin yüz ifadesi değişti. “İyi. Sanırım aramızda bir bağ yok o zaman, değil mi? Eminim ki annen şu an benimle yatmayı çok ister.”

“Hayır! Bekle.” Sehun kollarını Kai’nin boynuna attı ve onu yakınına çekti. “Eğer ona dokunursan seni öldürürüm!”

Kai şimdi sırıtıyordu. “Havuzda yapmak ister misin?”

“Sadece annemle hiçbir şey yapmaman şartıyla!” Sehun zıplayıp bacaklarını Kai’nin beline sardı, dudaklarını öpmeye başladı.

~Love Struck~Onde histórias criam vida. Descubra agora