19

4K 270 288
                                    

"Beyindeki 'Yedekle, bağlantıları aktar ve kullan.' mekanizması olmasaydı canlı yaşamı çok kısa sürerdi."

Kocaman konferans salonunda, uzmanın kulağına taktığı mikrofondan duyulan cümle buydu. Beyaz ışıklandırma uzman ve yardımcısının bulunduğu platformun üzerine düşüyor, uzman konuştukça ekranda ilgi çekici görseller beliriyordu. Orta sıralardan birinde oturmuş, uzmanı dinlemekte zorluk çekmeden her anlattığını gözlerim ve kulaklarımla takip ediyordum.

Bu sıralar hastanemizde konferanslar ve paneller oldukça fazla yapılıyordu. Bugün de bunlardan birindeydim. Hoseok, Junmyeon hoca ve diğer stajyerlerle birlikte gelmiştik.

On dakika önce lavaboya giden Hoseok şimdi yanıma gelirken gözlerimi ekrandan ayırdım. "Çok şey kaçırdım mı?" Kimse rahatsız olmasın diye fısıldayarak kulağıma yaklaşıp söylemişti. Başımı iki yana salladım. "Hayır, birkaç temel bilgi sıraladı sadece."

"İyi o zaman." Dudağını ısırıp geriye yaslandı. Şapşalın tekiydi ama çok seviyordum. Hoseok henüz konuşmaya odaklanmaya başlamamışken kulağına yaklaşıp kısık sesle söyledim. "Kaçamak yapsak mı? Sıkıldım ben." Az önce ekrana çevirdiği yüzünü tekrar bana döndürürken dudak büzdü. "Bilmem ki."

"Konuşan ikili, buraya dönün bakalım."

Normal tonundan daha yüksek konuşan uzman dikkatimi çektiğinde ben ve Hoseok aynı anda ona baktık. Sanırım o ikili biz oluyorduk çünkü diğer öğrenciler bize bakmak için kafalarını çevirmişlerdi. "Pardon, biz mi hocam?"

"Evet evet siz, interferona geçmeden önce ne olduğunu bize kısaca açıklamak ister misiniz?"

Adamın dedikleriyle şaşırıp kalırken Hoseok'a göz ucuyla baktım. Sanırım biraz utanmıştı ve harika, suçlusu bendim. İlkokul çocukları gibi parmakla gösterilmediğimiz kalmıştı bir, onu da yaptırmıştım kendimi tebrik ediyordum.

Vakit kaybetmeden uzmanı cevapladım. "İnterferon virüs ile enfekte olan hayvansal doku hücrelerinden salgılanan bir maddedir. Bu madde, henüz enfekte olmamış hücrelerin virüsten zarar görmesini engeller."

Uzmanın tatmin olacağını düşündüğüm kısalıkta açıklamamı yaptıktan sonra başka bir şey demeden geri yerime pustum. Adam ben ve Hoseok'a bakıp gülümsedikten sonra konuşmasına kaldığı yerden devam etti. Ne yapacağımı bilemez haldeyken Hoseok ile kımıldamadan bir süre öylece durduk.

Konferansın bitmesine yirmi dakika kala Hoseok dizime yavaşça vurup dikkatimi kendi üstüne çektikten sonra ayaklandı ve başıyla çıkışı gösterdi. Ben de ona uyup ayaklandım ve kimseyi rahatsız etmemeye özen göstererek salondan çıktık.

"Yani cidden, adamın yaptığı neydi öyle? Sanırsın çocuklara konferans veriyor." Hoseok göz devirerek kollarını bağladığında söylediğine gülüp ben de kollarımı bağladım. "Bence adamın başka bir amacı vardı. Her neyse, biz şu yirmi dakikalık boşluğun tadını çıkaralım."

"Haklısın, sabahki vaka beni çok yordu. Dinlenmekte fayda var." Sözlerime katılan sevgilime göz kırptım. Asansörün önüne geldiğimizde tuşlayıp kabinin kata gelmesini beklemeye başladık. " 'Icd kodlarını sen gir, orderlarla sen ilgilen, bla bla bla...' Bu hastaneyi tercih etmemeliydik. Cidden..." Hoseok Junmyeon hocanın sabahki konuşmalarını taklit ettiğinde gülmeye başladım. "Tamam, iyi bir kadro ile çalışmak mesleki hayatımızda bize çok iyi olanaklar sağlayacak ama cılkımız çıktıktan sonra tüm bunların ne anlamı var-"

Hoseok son iki gündür çok fazla yorulduğu için şu an huysuzluk yapıyordu ancak biliyordum ki burada çalışmayı benden ve herkesten daha çok seviyordu. Sadece şimdilik böyle yapmak ve üstündeki yükleri biraz olsun dışarı vurmak istiyordu. Bunu da tatlı bir şekilde yapıp beni güldürüyor ve onu ısırmak istememe sebep oluyordu.

Doctors | SopeWhere stories live. Discover now