Bölüm 41

224 17 5
                                    


"Düğün ol-ma-ya-cak !!"

Bağırarak söylediğim kelimelere karşılık Hades hiç istifini  bozmamış kuvarsımsı tahtında gerinerek oturmaya devam ediyordu. Yüzünde hayla espiritüel bir ifade vardı .  Sağ bacağını dizinin üzerine atmış bir kolunu destekliğe dayıyor diğer eliyle çenesini sıvazlayıp beni süzüyordu .  

"Beni anlıyor musun ?" Şaşkınca sorduğum soruya yine umursamaz bir ifade takındı. Söylediğim her sözün onu rahatsız ettiğini içten içe biliyordum ancak kontrolünü iyi sağlıyordu . Dizinin üzerindeki bacağını yere koyup omurgasını aşağı doğru eğdi . Kollarını dizinin üzerine yerleştirip elini önde birleştirdi ve kısık gözlerle beni inceledi . 

Bu adam gerçekten her an fotoğraf çekimine hazır görünüyordu. Eğer bir insan olsaydı ve dünyada yaşıyor olsaydı vogue dergisinin bir numaralı kapak yıldızı olabilirdi. 

Dikkatimi dağıtmasına izin vermeyerek -bu çok zor- yine söze itirazla başlayacaktım ancak Hades beni şaşırtarak güzel dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı 

"Nedenmiş?" 

Kendimi on satırlık mesaj sonucunda 'tmm' cevabı almış gibi hissettim . 

Nedenmiş mi ? 

Rol falan hepsi hikaye olmuştu sinirim oto kontrolünü kaybetmek üzereydi . 

Tamam belki Hadesle evlenmek o kadar kötü bir şey değildi . Hatta belki de mükemmeldi ama bu kaçırılarak evlenme gerçeğini değiştirmiyordu . Zorla kelimesini de eklemek istedim fakat bana pek uymadı . 

"Neden mi ?! Buraya kaçırılarak geldiğimi unutuyorsun "

"İSTEmiyorum"

 (kesinlikle yalan bunu son harflere kadar sesimin cılızlaştığından anlayabiliyorum) 

Hades ayağını bir ritimle obsidyen fayanslara yavaşça vurdu .

"Neyse ki senin isteklerinin bir önemi yok "  Espiritüel ifadesi yeniden gün yüzüne çıktı ama bu daha çok ukalalığı andırıyordu . 

Sorumu değiştirerek 

"Neden bu kadar erken (?)" diye sordum .

Hades

"Erken değil . Öğrenimini gördün . Buraya olabildiğince alıştın " Ayağa kalkıp bana doğru yürüdü "Arkadaşlar edindin , hatta onların hatalarını savunacak biçimde dostluklar, sonrasında soylularla tanıştın "

Koyu gözleri beni buldu "En önemlisi bana alıştın , belkide daha fazlası " 

Bu sözcükler zembille inercesine yüzüme oturdu  . Bu dediklerinin hepsi doğruydu ama son cümlesi ...Bunu emin bir dille söylemesi ... Evet son söyledikleri de doğruydu ama bilmesi gerekmezdi . Tabi bunu düşünmek kendimi kandırmak demekti . Hiçbir kadın Hades'e tepkisiz kalamazdı . En muhteşem aşıkları bile birbirine düşürecek yakışıklılığı vardı . 

İtiraz etmeye devam ederek 

"Hayır erken ! Öğrenimimi tamamlamadım... " Her dediğime cevabı var gibi duruyordu . 

"Dövüş sanatlarında oldukça iyisin . Knoxtan haberleri alıyorum . Ayrıca büyü savunma derslerinde de kısa zamanda büyük gelişmeler gösterdin . Dört elementide kullanabiliyorsun . Artık istediğin zaman büyülerini yönetedebiliyorsun "

Haklıydı .

"Ama buraya alışmadım . Evet burada dostlarım var ancak benim dünyada da dostlarım var . En önemlisi beni bekleyen bir ailem var ! Annem var!"

BEREMİRTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon