"Düğün ol-ma-ya-cak !!"
Bağırarak söylediğim kelimelere karşılık Hades hiç istifini bozmamış kuvarsımsı tahtında gerinerek oturmaya devam ediyordu. Yüzünde hayla espiritüel bir ifade vardı . Sağ bacağını dizinin üzerine atmış bir kolunu destekliğe dayıyor diğer eliyle çenesini sıvazlayıp beni süzüyordu .
"Beni anlıyor musun ?" Şaşkınca sorduğum soruya yine umursamaz bir ifade takındı. Söylediğim her sözün onu rahatsız ettiğini içten içe biliyordum ancak kontrolünü iyi sağlıyordu . Dizinin üzerindeki bacağını yere koyup omurgasını aşağı doğru eğdi . Kollarını dizinin üzerine yerleştirip elini önde birleştirdi ve kısık gözlerle beni inceledi .
Bu adam gerçekten her an fotoğraf çekimine hazır görünüyordu. Eğer bir insan olsaydı ve dünyada yaşıyor olsaydı vogue dergisinin bir numaralı kapak yıldızı olabilirdi.
Dikkatimi dağıtmasına izin vermeyerek -bu çok zor- yine söze itirazla başlayacaktım ancak Hades beni şaşırtarak güzel dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı
"Nedenmiş?"
Kendimi on satırlık mesaj sonucunda 'tmm' cevabı almış gibi hissettim .
Nedenmiş mi ?
Rol falan hepsi hikaye olmuştu sinirim oto kontrolünü kaybetmek üzereydi .
Tamam belki Hadesle evlenmek o kadar kötü bir şey değildi . Hatta belki de mükemmeldi ama bu kaçırılarak evlenme gerçeğini değiştirmiyordu . Zorla kelimesini de eklemek istedim fakat bana pek uymadı .
"Neden mi ?! Buraya kaçırılarak geldiğimi unutuyorsun "
"İSTEmiyorum"
(kesinlikle yalan bunu son harflere kadar sesimin cılızlaştığından anlayabiliyorum)
Hades ayağını bir ritimle obsidyen fayanslara yavaşça vurdu .
"Neyse ki senin isteklerinin bir önemi yok " Espiritüel ifadesi yeniden gün yüzüne çıktı ama bu daha çok ukalalığı andırıyordu .
Sorumu değiştirerek
"Neden bu kadar erken (?)" diye sordum .
Hades
"Erken değil . Öğrenimini gördün . Buraya olabildiğince alıştın " Ayağa kalkıp bana doğru yürüdü "Arkadaşlar edindin , hatta onların hatalarını savunacak biçimde dostluklar, sonrasında soylularla tanıştın "
Koyu gözleri beni buldu "En önemlisi bana alıştın , belkide daha fazlası "
Bu sözcükler zembille inercesine yüzüme oturdu . Bu dediklerinin hepsi doğruydu ama son cümlesi ...Bunu emin bir dille söylemesi ... Evet son söyledikleri de doğruydu ama bilmesi gerekmezdi . Tabi bunu düşünmek kendimi kandırmak demekti . Hiçbir kadın Hades'e tepkisiz kalamazdı . En muhteşem aşıkları bile birbirine düşürecek yakışıklılığı vardı .
İtiraz etmeye devam ederek
"Hayır erken ! Öğrenimimi tamamlamadım... " Her dediğime cevabı var gibi duruyordu .
"Dövüş sanatlarında oldukça iyisin . Knoxtan haberleri alıyorum . Ayrıca büyü savunma derslerinde de kısa zamanda büyük gelişmeler gösterdin . Dört elementide kullanabiliyorsun . Artık istediğin zaman büyülerini yönetedebiliyorsun "
Haklıydı .
"Ama buraya alışmadım . Evet burada dostlarım var ancak benim dünyada da dostlarım var . En önemlisi beni bekleyen bir ailem var ! Annem var!"
BINABASA MO ANG
BEREMİR
FantasyKaçırıldım, savruldum, zindanda çürümeye yüz tutuldum... İhanetti hepsi bunlar. Gerçek sevginin olmadığı yerde dostlukların yok olduğu yerde nefes almaya ayakta durmaya çalışıyordum. Birde Hades vardı tabi. O gerçek değildi , o bir ateşti ve , ben...