"Belki de.. Belkide ben senin ruh özün değilimdir " Bu sefer ben kendimle konuşuyor gibiydim.
"Belki ben ...Senin duygularınımdır " Ona dünyanın en önemli bilgisini sunmuşçasına baktım ancak o beni anlamayı reddediyordu . Ya da ben gerçekten bir filazofa dönüşmüş , saçmalıyorumdur .
Hades sinirli gözüküyordu
"Kendini hiç bir kefeye koyma . Sen hiç bir şeysin . Sadece bir piyonsun "
Kendi kontrolünden baya uzak olduğu açıktı .Belki bu sefer onu konuşturabilir benliğini açığa çıkartabilirdim .
"Bilmiyorum biliyor musun ama piyon sekizinci kareye geldiğinde istediği taş olabiliyor"
Hades
"Ama şah olamıyor "
Araya girdim
"Ama mat yapabilir "
"Ben taşlara bağlı bir köşeye sıkışıp askerlerimin savaşmasını bekleyen biri değilimdir . Bütün ipler benim elimde . Aslında bütün oyun benim . Siz sadece oyuncusunuz ve sen sadece figüransın. Hayatıma girdiğin için bile kendini şanslı saymalısın . Tek tanrıça adayı sen değildin . Senden daha güzelleri senden daha akıllıları senden daha kıymetlileri de vardı ."
Ne diyeceğimi bilmiyordum . Benden daha güzel akıllı ve kıymetlileride vardı . Evet olmuş olabilirdi ama bunları Hades'in ağzından duymak üzerimde korkunç bir etki yarattı . Küçüldükçe küçülüyor gibi hissediyorum . Kıyafetlerimin içine olabildiğince sinmek başımı kaldırmak istemiyordum .
Hades
"Ama dediğim gibi kendini şanslı say bu konuşmaya kadar gelen hiç olmadı . Evlilik konuşmasına yani "
Kendimi şanslı saymaktan bir hayli uzaktım .
"Senin lanet olası ukalalığına kaprislerine dayanamayıp intihar etmiş olmalılar " sinirle söylediğim cümlelere içten içe şaşkındım ama ağzımı açabildiğim için gururlandım .
Hades de anlaşılan konuşmamı beklemiyordu .
"Yanlış . Benim lanet olası çekiciliğime dayanamayıp intihar eden tabi ki oldu . Seninde hakkını yememek gerek . Cesursun , Zekilik payın da var, aslında ..." gözleri kuşkuyla beni süzüyordu
"İnanılmazsın . Bu benim ilgimi çekmiyor değil . Savaşçısın . Bir kadında görmediğim kadar korkusuzsun " Önüme doğru hızla yaklaşıp yüzünü eğdi .
Artık eğik başla onu dinlemeyecektim . Yüzümü yüzüne doğru kaldırdım ve olabildiğim en tehlikeli bakışlarla ona meydan okudum
"Tehlikelisin !"
"O kadar beğendiğin diğer tanrıça adayları yerine beni neden seçtin "
Bu daha çok sevgiliye trip atma işine dönmüştü .
" Ben diğerlerinin özelliklerini söyledim . Herkes tarafından bir olgu haline gelmiş özellikleri. Ama senin üzerimde hissetirdiklerin başka ve ben herkes değilim . "
"Ne hissediyorsun? Sana hissetirdiklerim ne?" Bu çok meraklı bir soru olmuştu ve oyunumu batırdım
"Çık dışarı !" Yanımdan ayrıldı . Doyasıya küfür edip gece boyu yastığa bağırma seansları yapmak istiyordum .
Tamamen çuvalladım.
Onu her zaman taş kalpli olarak görmüştüm . Benim için duygulardan yoksun , hissiz , ot gibi biriydi . Ama yanılmıştım onun bile farkında olmadığı hisler belkide duygular vardı .
YOU ARE READING
BEREMİR
FantasyKaçırıldım, savruldum, zindanda çürümeye yüz tutuldum... İhanetti hepsi bunlar. Gerçek sevginin olmadığı yerde dostlukların yok olduğu yerde nefes almaya ayakta durmaya çalışıyordum. Birde Hades vardı tabi. O gerçek değildi , o bir ateşti ve , ben...
Bölüm 41
Start from the beginning