On dördüncü bölüm"Uzak kalmak"

Start from the beginning
                                    

Tevafuğum: Umudunu kaybetme Gülce! Görüşmek üzere... (22.46)

Cevap vermedim. Verecek çok cevabım vardı ama sessizce konuştum. Allahım o benim kaderim değilse beni kaderime razı eyle ama o benim kaderimse muhabbetimizi arttır ve bizi haramdan koru.

Yatsı namazının ardından Kuranımı okumuş ve yatmaya hazırlanıyordum. Ardı arkasına çalan zil ile korkarak kapıya koşturdum. Dürbünden bakarak kim olduğunu görmeye çalıştım. Fısır fısır konuşma geliyordu lakin kimse yoktu. Açmak istemedim ilk baş sonra bir an gelen seslerin tanıdık gelmesi ile kapıyı açarak şaşkınlık yaşadım. Gelen Kaan, Sevde ve Ümmü gülsüm'dü. Onları içeriye alarak sıkıca sarılmış ve koltuğa oturmuştum. Kaan bilgisayarıma yanında ki üst üste dizdiğim kitaplara boş kahve bardaklarına bakarak bana döndü. "Durum vahim ve sen hemen anlatıyorsun?"

"Kahve yapıp geliyorum o zaman" diyerek ayağa kalktım ve mutfağa geçtim. Cezveye türk kahvesi hazırlarken onlarla konuşmaya başlamıştım. "Nereden çıktı bu, sevindim sizi gördüğüme ama"

"Beter olmana dayanamadık" dedi Sevde Ümmü gülsüm ise Kaan olduğu için daha oturuşuna dikkat ediyordu. Daha sessizdi.

"Tabi tabi" Bunu diyen Kaan'dı. Benim bu halde olduğumdan dolayı şüpheciydi ona anlatamadığım için olacakları bekliyordum.

"Seren nerede?" Diye sorduğunda Kaan'a bakarak sanane diye seslendim. Kahveler hazır olduğunda ortaya bırakarak kendi kahvemi yudumladım ve uykumu açmasını diledim.

Gece onlara yatak hazırlayıp kapılarını kapatasıya dek sürdü. Sahuru yapıp yatmıştık. Kaana anlatmıştım. Üstüne üstlük yarın benimle gelmeyi planlıyordu. Sevde benim böyle sakin kalmama şaşırmıştı. Gülsüm ise her şeyden haberdar olduğu için sessizce dinlemişti. Ben bilmiyordum kiraz çiçeklerim..

Yarın okula Kaanı ne kadar götürmek istemesem bile benimle gelmesi ile son bulmuştu. Dersim bitesiye kadar beni içeride beklemiş ardından dersim bitince yanına gelmiştim. Eğilerek yanağıma öpücük kondurmuş ve elimi tutarak yürümeye başlamıştı. "Kısmetimi kapatıyorsun" diye sızlandığımda bana yan bir bakış atarak onları bir güzel kapatırım görürsün demişti.

Yolda el ele giderken karşıdan gelen Bekir'i görmem ile elimi çekmeye çalışmam bir oldu. Kaan bunun aksine elini çekerek omzuma koydu ve Bekir'e dik dik bakarak yola devam etti.

Bekir uzaklaştığında elini iterek uzaklaştım. "Ne yaptığını sanıyorsun?"

"Oydu demi?"

"Evet" dediğimde arkasını döndü. "Niyetini öğreneceğim " diye ilerlerken onu zorla durdurdum ve devam ettik.

Eve geldiğimizde öğleden sonra olmuştu. Yemeğe kadar dinlenerek yemek vaktine az kala bir restorana gittik. Iftarımızı açtık. Abimler de geldi. Birlikte güzel bir gün geçirdik taki Yüsra kulağıma eğilerek konuşasıya dek. "Bekil'i göldüm."

"Nerede gördün?"

"Evden çıkarken bize gelmişti babamla konuştulay"

"Ciddi misin?"

"Hemde en ciddisinden" diyerek kaşlarını çatmaya çalışmış ama becerememişti. Ona gülerek baktım. Abimin tekrar isteme konusunu konuşana kadar.

"Yengenle konuştuk istemiyorum demişsin?"

"Sana da dedim abi"

"Çocuk çok ısrar ediyor seni görmüş beğenmiş ahlakı da güzel babama diyeceğim"

"Abi"

"Gülce"

"Tamam abi" diyerek sustum. Bu konuyu annemle konuşmalıydım. Kaan işi için yanımızdan ayrıldıktan sonra abim bizi evin yakınındaki parka bırakmış çok geç olmadan eve gitmemiz konusunda uyarmıştı. Ayaklarım benden bağımsız olarak onu hep gördüğüm yere doğru sürüklerken onu görmeyi beklemiyordum. Ağaca sırtını yaslamış kulağında kulaklık vardı. Gözleri kapalı duruyordu. Kızlara bakarak onların bir yere oturduğunu görünce elimle hareket ederek yanına gittim.

"Bekir" dediğim esnada gözlerini açarak kulaklığı çıkardı. Ardından adımı söyleyerek ayağa kalktı.
"Gülce"

"Şimdi sana itiraf edeceğim. Sonrada gideceğim tamam mı? Şaşırma çünkü bu zamana kadar nasıl bekledim bilmiyorum. Umudum var ama emin değilim. O yüzden hemen gideceğim ne diyeceğini beklemeden seni dinlemeden. Eğer ki aynıysa hislerimiz sen doğru yolu bulursun. Eğer ki aynı değilse bunu bana bildirirsin. Emin ol beklemek kadar yakmaz canımı. Ben fevri birisiyim. Kızmam da sevmem de öyledir. Birden bağlanırım insana. Birden de üzülürüm. Ama duygularımı yaşarım cesaretliyimdir. Ne olacak diye beklemem. Bunca gündür bekledim çünkü bilemedim. Okudum okudum ki bu böyle. Yapacak bir şey yok. Ben sadece söylemek istedim. "

"Gülce "

"Sen değil. Önce bugün ki kişi süt kardeşim yanlış anlama diğeri ise."

"Diğeri ise Bekir ben seni seviyorum" Ardıma dönerek yürümeye başladım. Annem gibi yapmıştım. Annem gibi dile getirmiştim. Bakalım o babam gibi bırakmak mı isteyecekti yoksa sahip mi çıkacaktı.

Ben hislerimden emindim. Onun da gözlerinden emindim. Çünkü; Bazı şeyleri satırına bazı seyleri sadrına işlersin bu hayatta ama şunu sakın unutma satırın silahı kelimeler, sadrın ise gözlerdir.

Bölüm sonu.

Bir sonraki bölüm Bekirden gelsin diyenleri göreyim.

Daha erken gelmeye çalışacağım. Ama lütfen oylarını ve düşüncelerini eksik bırakmayın. Muhabbetle❤

Son paragraf kalp AR🌹

GülceWhere stories live. Discover now