treinta y uno

2.3K 197 22
                                    

başlamadan sondaki sözlerimi kulaklarınıza iliştirirseniz daha iyi olur efendim, iyi  seyirler.

jungkook'un gözlerinden

akademinin günlük güneşlik fakat bol rüzgarlı köşe kaldırımında oturmuş halde, ceplerini karıştırarak bir şey arayan onu izliyordum. sonunda dağınık gömleğinin iç tarafındaki cepten sigarasını çıkardı. garipti, bunu bilmiyordum. yan tarafında bir tanrıçayı kıskandıran güzelliğiyle parıldayan sunmi'yle konuşuyordu. niye buradaydım bilmiyordum, sorgulamaya da değmezdi; son birkaç zamandır yaptığım tek aktivite buydu zaten: ne konuşuyorsa, ne yapıyorsa, ne dans ediyorsa izlemek.

"çakmağın var mı?"

"evet var."

"dalga geçmesene, illa sigara içenler mi ateş taşır" 

"ne diyordum"

"jungkook diyordun."

"evet, kararlıyım. çiçek ne yaptığını biliyor."

çiçek ben oluyordum çok büyük olasılık dahilinde. saçma herif, sigarayı o kadar koyu içiyordu ki dediklerine odaklanmak ve kelimelerini anlamak için dünyanın savaşını veriyordum. kabaydı, bay park'ın hiç olmadığı kadar.

"çok yıpratıyorsun onu."

"evet, ben de yıpranmıyorum zaten."

"şimdi de sen dalga geçiyorsun."

"bütün sevgililerini kullanıp atan park pezevenk jimin olduğumun gayet farkındayım, başlayacaksan başlama."

"öyle demediğimi biliyorsun."

"ne fark eder ki, bütün gözler böyle; çiçek de dahil."

"o, o kadar ağır düşünmez."

"düşünüür, koskocaman o, sen tanımıyorsun onu."

"seni de hiç böyle görmedik ki jimin park, aşık mısın diyorum keşke diyorsun; ne oldun diyorum kızgın demir, ateşten çember, dipsiz kuyu diye çekip gidiyorsun. kafan baya dumanlı senin, iyi düşmüşsün."

"yandım."

"evet o sigarayı az daha eğersen kahkülünden başlayıp yanacaksın."

"siktir oradan." ateistti, ama kendi küfredişini görse tanrıya itaat ederdi.

"terbiyesiz seni, yarışmadan bahset şimdi, nolacak?"

"miya* alev tutuyorum, büyük panik atağı var; tabiki böyle yapacaktım, başka ne yapacaktım?

"a-"

"hayır gerçekten, bir taraf ağır kalsın. öbür türlüsü daha yorucu. hem çok da kalmadı zaten yakın zamanda öğrenecek, ben biliyorum onu, öyle olmazdı."

"manyaksın sen."

"nereye gidiyorsun."

"az daha pratik yapalım da planına meydan verelim yürü yoksa kafayı yiyeceksin böyle."

"sigaram bitmedi."

"ama sen bittin park jimin, ama sen bittin; viran olmuşsun, halâ bir çöp sigaranın hesabını yapıyorsun. kalk şimdi."

*miya; sunmi bebeğimizin takma adıdır efendim, bilginize.

eveet, bir yıllık esaret sırasında bir gram yer değiştirmemiş halimle buradayım. sonradan çok açıldı hikaye, bir sürü hoş yorumlar doluştu, okundu, beğenildi. tek ilginizin seks içerikli kısımlara olmaması dileğimle herkesi çok beklettiğim için küçük bir özür veriyorum ama başka türlüsü olmuyordu kuşlarım.

çok ince bir bölümdü. nolursunuz anlamadım demeyin şuraya bayılasım geliyor. hikaye sizi götürür, karakterlerin içine girmiyoruz ki; text hikaye, olduğu kadar canım. çok yoruldum çünkü. işte ben de böyle bir yazar parçasıyım.

gittikçe inceleştiği için artık bu hikayeye bir sevişme sahnesi yakışık kalır mı bilmiyorum fakat kafamızda bazı taslaklar var, ama bitişimiz uzak değil haberiniz olsun birkaç bölüme final kapıyı çalar.

en güzel ve önemli detayımıza gelince @us-fuck doğrudan devam sebebi olan sevgili bebeğim, senden de çok özür diliyorum ve umarım beğenirsin artık elimden pek yetenekli işler çıkmıyor.

naughty girl | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin