Devam ediyor!
+18 sahneler içermektedir!
Gecenin bir kuytusunda, yarı ölüm halinin pençesinde gerçekleşti kehanet. Yeni yaşamı lanet gibi bahşedildi kadına. Sol kaburgasında, kalbinin hemen üstüne işlendi lanetin emaresi; gövdesi kuzguni siyahı, kan...
Keyifli okumalar dilerim güzelliklerim❣ ilgi ve desteğiniz için çok teşekkür ederim seviyorum sizi...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(Kafamdaki kızı buldum, Tam olarak Feraşe👆)
#Model Sarı Kurdeleler
İçinde bulunduğum durum yüzünden yakama yapışan çaresizlik beni sarsıyor, acının yakıcı boyunduruğu altına alıyordu. Elim kolum bağlanmış, boğazımı tırmalayan düşmancıl hisler tarafından tutsak edilmiştim. Ve o an, tek isteğim ağlamaktı. Ağlamayı isteyen yanım öyle baskındı ki kendimi zar zor kontrol altına alabiliyordum. Bedenim gerginlik ve korkudan titriyor, gerilen sinir uçlarım beni büyük bir krizin eşiğine sürüklüyordu. Her şeye rağmen sakin olmak zorundaydım, şu an dağılamazdım. Gücümü toplayabilmek adına, titrek bir nefes çektim içime. Ciğerlerime dolan bu yabancı çim kokusu, midemi bulandırmıştı.
"Ona gitmesini söyle."
Ezra'nın nefesi kulağıma çarparken yüzümü buruşturdum. Bıçağın baskısını arttırınca keskin metal etime battı. "Yoksa bu bıçak önce senin sonra da onun kanını tadar."
Damarlarımdaki kan, buz parçacıklarına dönüşürken bir an düşecek gibi oldum. Ona zarar verecekti. Midem o an sanki kendi kanıyla doldu. Sertçe yutkunurken "Bunu yapamazsın," diye fısıldadım dehşetle. Sesimdeki korku barizdi.
"Zevkle yapacağıma emin olabilirsin."
Kalbim güm güm çarparken titremelerim arttı. Başım öyle hızlı dönüyordu ki nasıl ayakta durabildiğime bile şaşırıyordum.
"Bırak kızı." Çağın'ın sakin sesini duyunca gözlerimi yumdum. Ona bir şey olması... Bu düşüncenin verdiği korkuyla gözlerimi açıp, telaşla "Ona zarar verme!" diyebildim. Boğuk çıkan sesim öyle güçsüzdü ki çaresizlik kokuyordu.
"Ona gitmesini söyle." Ezra'nın sözlerini duyunca hafifçe başımı aşağı yukarı doğru sallayabildim. Çağın hemen arkamda hareketsiz bir şekilde duruyordu. Yüzünü, gözlerini görmediğim için bu defa seviniyordum. Yüzüne bakarak ona git diyemezdim. Burnumu sertçe çektikten sonra kuruyan dudaklarımı dilimle ıslattım.
