⍣22⍣

1.3K 143 240
                                    

YN:Şimdi ben geçen bölüm  medyadaki afeti öptürdüm Jungkook'a değil mi? Oha oha oha 😱
Bir hayır duanı alırım Jungkookcuğum ;)

꧁꧂

Taehyung

Şehirdeki birçok tüccarın alım satım yaptığı büyük pazara inmek için handan erkenden ayrılmıştık. Yol boyunca şakalaşmış türlü maskaralıklar yapmıştık. Yokuş aşağı inerken el ele tutuşup kollarımızı kocaman açmış ve koşarak inmiştik ama çıkarken kendimi ona zorla taşıtmıştım. Boşuna kaderimizi bulmadık herhalde ben onun için Jack hyungun türlü türlü cins cins eğitimlerine katlanmışım o da bunlara katlanacak bir zahmet.

"İn sırtımdan artık belim koptu" dedi sızlanarak, benim dağ tavşanı

"Hadi Jungkook~ bu yokuşu da çık sonrakini ben kendim çıkacağım" dedim istifimi bozmadan ve kollarımı boynuna dizlerimi de beline daha sıkı sardım

"Zaten pazara geldik, hangi yokuşu kendin çıkacaksın? Ji-mong'un taşıttığı un çuvallarını tercih ederim çok ağırsın" dedi alnından akan terleri silerken

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Zaten pazara geldik, hangi yokuşu kendin çıkacaksın? Ji-mong'un taşıttığı un çuvallarını tercih ederim çok ağırsın" dedi alnından akan terleri silerken. Memnuniyetsizce söylendim

"Amma mızmızladın sen de!" sırtından yere atladım ve hızlı hızlı önden gitmeye başladım. Beni taşıdığı için zaten nefes nefeseydi. Arkamdan koştu ve zoraki yetişip bileğimi tuttu

"İnsafsız mısın nesin? Ölüyorum burada" ter içindeki kıyafetlerini ve kıpkırmızı yüzünü görünce yumuşadım

"Al su iç" dedim kafamı başka yöne çevirip elimdeki matarayı ona uzatırken. Matarayı kaptığı gibi başına dikti. Kana kana içti suyu, o kadar susamış ki. Kalan suyu da yüzüne ve başına döküp saçlarını sağa sola savurdu. Ben onun enfes görüntüsünü izlerken baygın bakışlarıyla bana döndü

"Ben sanırım daha fazla yürüyemem"

O kadar da dayanıklı bir kaderim olmadığını aklımın bir köşesine not ettim. Kolunu tutup omzuma attım ve elimi beline sıkıca sardım

"Yürü hadi, pembe saç istemiyor muydun?"

"Evet, evet! Pembe saç!" dedi heyecanla. Alnıma sulu bir öpücük kondurdu ve yalpalaya yalpalaya yürümeye başladı.

Pazara ulaştığımızda biraz çevreye bakındım. Tezgahların önünde hararetli konuşmalar geçiyor,insanlar hızlı hızlı geçip gidiyordu

"Nasıl boyayacağız?" bir çocuğunkini andıran meraklı gözlerini yüzümde gezdiriyordu.

"Bak Jeon Jungkook kel kalırsam senin suçun anladın mı? Tek başıma keltoş keltoş gezemem seni de kel bırakırım" korkuyla kendi saçlarını okşadı

destiny ಇ taekook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin