⍣3⍣

2.4K 262 111
                                    

Taehyung

Ormanın derinliklerindeki evimizde yapayalnızım. Ormanın huzurlu sessizliği huzurunu kaybediyor. Yıllardır burada yaşayan biri olarak bunu hissetmem zor değil. Hissediyorum, geliyorlar...

꧁꧂

Korkuyla yerimden kalktım. Bohçamı sıkı sıkı tutup titreyen ellerimin izin verdiği kadarıyla babamın gözlerini kapattım alnına bir öpücük kondurup, üstünü örtmüş ve koşarak ormanın derinliklerine dalmıştım.

"Jung Hoseok" diye geçirdim içimden. Kendisi benim uzaktan kuzenim olur. Büyük büyük dedemden dolayı bir şekilde akrabayız ama bu dallı budaklı akrabalık ilişkisini çözebildiğim söylenemez.

Benden bir yaş büyük ama çok daha olgun davranır. Onun babası onu bir falcı olarak eğitti. Ailedeki en iyi falcı babam olduğundan çocukluğumuzda sık sık bize gelir babamdan ders alırdı.

İyi bir dostluğumuz var. Yeri geldiğinde kafa dengi bir en yakın arkadaş olurken yeri geldiğinde korumacı bir abiye dönüşüyor. Onu seviyorum. Ona güveniyorum. Ve tabi ki babam da ona güveniyordu. O yüzden koşarak onun evine ulaşmaya çalışıyorum şu lanet gece yarısı.

Gökyüzü açık. Yıldızlar parlıyor. Babam böyle geceleri çok sever yıldızları rahatlıkla görebildiği ve yorumlayabildiği için. Ama şu an yıldızları görebilecek durumda değilim. Dizlerimin tüm gücünü kullanıyorum koşmak için. Nefes nefeseyim. Üşüyorum ve acılıyım. Adrenalimin bastırdığı göz yaşlarım her an yanaklarımdan süzülebilir. Kendimi zorlukla tutuyorum.

Hoseok hgungun evini görür görmez avuçlarımı diz kapaklarıma dayayıp soluklanıyorum. İyi koştuğumu söylerler. Bu yeteneğim ilk defa hayatımı kurtardı.

Soluklanmak için eğildiğimde gözlerimden yaşlar dökülmeye başlıyor.

"Baba" diye fısıldıyorum. Ardından  hıçkırıklarım başlıyor. Büyük bir ağlama krizinin eşiğindeyim hatta sinir krizi de olabilir. "Neden baba, neden?" "Neden bıraktın beni bir başıma?" "Korkuyorum baba" diyorum hıçkırıklarımın arasından. "Çok korkuyorum"
 

꧁꧂

Hoseok hyungumun kolları arasındayım. Başımı göğsüne yasladım. Odadaki tek ses benim iç çekişlerim.

"Üzgünüm Tae" diyor hyungum. "Kaybın için çok üzgünüm" Saf saf bakıyorum yüzüne. "Hyung sen... nerden öğrendin?"

Ben en son hyungumun evinin yakınlarında ağlıyordum. Sonra kendimden geçmişim. Hoseok, hyungla yavruyken bulduğumuz Hoseok hyungla yaşayan ama aslında en çok beni seven köpekciğimiz Mongsuk fark etmiş beni.
Sonra da havlayıp kapıya vurarak Hoseok hyungu yanıma getirmiş.

Uyandığımda Hoseok hyung şömineye odun atıyordu ve bende odadaki sedirin üstünde uzanıyordum. Yerimden doğruldum ve hyungumu izlemeye başladım. Bir yandan da neler olduğunu düşünüyor olanları algılamaya çalışıyordum.

Yaşananları hatırladığımda tekrar ağlamaya başladım ve uyandığımı fark eden Hoseok hyung yanıma oturup kafamı göğsüne yasladı.

Ağlama krizim geçene kadar saçlarımı okşamış "Şşş... Geçti Taetae" diye beni yatıştırmaya çalışmıştı.

destiny ಇ taekook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin