~Özel Bölüm~

1.9K 128 22
                                    

Elimdeki kitabı yanıma bırakıp manzaranın tadını çıkartmaya baktım. Güneş batmak üzereydi , gökyüzü pembenin her tonuna bürünmüştü ve bu çok hoştu. Ben gökyüzünün güzelliğinde kaybolmuşken yan tarafımın çökmesiyle yanıma oturana baktım. Her bakışımda tekrar tekrar aşık olduğum adamın gözleri gökyüzünü geçmişti. Hafifçe gülümsedi ;

-"Bana mutluluk kavramını hatırlatan kadın dedi şair ve sevdiğinin al yanaklarına buseyi kondurdu." Dedi ve ardından beni öptü. Ağzımdan yaa diye bir sızlanma sesi çıktı ve ardından ağlamaya başladım.

-"Güzelim niye ağlıyorsun?" Bir anda ağlamaya başlamıştım. Hamilelik bana değişik duyguları fazlasıyla yaşatıyordu.

-"Seni bugün kaç defa aradım , açmadın. Hem evden çıkmama izin vermiyorsun hem de beni merak içinde bırakıyorsun" deyip kaşlarımı çattım.

-"Güzelim bugün çok yoğundum telefonu şirkette unutmuşum" dedi ve ekledi "Hem ben seni zorla mı tutuyuyorum , canım kendinle birlikte üç can taşıyorsun , doktor son aylarında senin yorulmaman için evde kalmanın daha iyi olduğunu söyledi ya"

-"Olsun sen artık beni sevmiyorsun hem ben kilo aldım çirkinleştim de sen benim için değil bebeklerimiz için bana böyle davranıyorsun" dedim , Buğra güldü

-"Gülme işte öyle dimi" dedi ve Buğra'ya sert bakışlar attım.

-"Hayır öyle değil , hatta her geçen gün daha çok aşık oluyorum ve bu aşk beni bulduğu için binlerce kez şükrediyorum. Şükürler olsun." Sustu ve eliyle yanağımı okşadı.

-"Yüzündeki bir tebessüm beni sarhoş ederken sen seni sevmediğimi mi düşünüyorsun? Çok çok çok yanlış Eslem Demirkıran çünkü sen bu soyadı aldığında ben seni bırakmayacağıma yemin ettim ve yüzümüzdeki her bir kırışıklık yaşımızı , yaşadıklarımızı anlatacakken ben nasıl seni sevmeyebilirim?"
Dedi ve cebinden bir kutu çıkarttı.

-"2. Yılımız kutlu olsun Prensesim" dedi ve içinden bir kolye çıkarttı. Abahtar şeklinde kalpli bir kolyeydi.

-"Buğra..." diyebildim sadece çünkü ben nasıl bu günü unutabilirdim.

-"Ştt güzelim , hadi arkanı dön takayım" dedi

-"Buğra" deyip boynuna sarıldım "Seni çok seviyorum sevgilim" dedim ve kocaman bir buse kondurup arkamı döndüm.

-"Buğra ben nasıl unutabildim hiç bilmiyorum çok özür di-"

-"Tamam sevgilim biliyorum ve anlıyorum. Sen benim hep yanımda ol bana zaten dünyaları veriyorsun" dedi , gülümseyip göğsüne yattım.

-" Galiba içime doğmuş bugün senin en sevdiğin yemeği yaptım" dedim , kızacaktı biliyorum ama ne yapayım :)

-"Sen evde saatlerce mantı mı yaptın?" Sesi normaldi ama sorguya çekilmiş gibiydim.

-"Ya aşkım evde çok sıkılmıştım ne yapayım hem kötü mü oldu?" Deyip zeytinyağı kıvamını aldım.

-"Bak bak nasıl da sıyrılmasını bilirmiş , yok öyle küçük hanım bir daha olmasın zaten şunun şurasında kaç hafta kaldı?" Dedi ve karnıma elini koydu.

-"Az kaldı kavuşmamıza inşallah" deyip elimi elinin üstüne koydum.

Bir süre bugün ne yaptığını ve şirketle alakalı bazı sorular sordum. Buğra iyice bana teslim olduktan sonra sihirli sorumu sorma vaktimin geldiğini anladım. Parmaklarımı Buğra'nın karnını sanki pistmişte ben de yürüyormuşum gibi gezdirmeye başladım.

-"Aşkım?" Dedim

-"Efendim sevgilim" dedi ve o da ellerini saçlarımda gezdirmeye başladı.

Vişneli ViskiWhere stories live. Discover now